YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16028
KARAR NO : 2014/1795
KARAR TARİHİ : 05.02.2014
Tebliğname No : 5 – 2011/262063
MAHKEMESİ : Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2011
NUMARASI : 2010/802 (E) ve 2011/527 (K)
SUÇ : Mühür Bozma
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkum olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, yasaya aykırı,
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK.nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, dosyaya yansıyan somut bir zararın olmadığı; ayrıca sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde; kaydın 5237 sayılı TCK’nun 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olup, bu suçun sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 6352 sayılı Yasa ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif ve subjektif şartların yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.