Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/15834 E. 2014/21 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15834
KARAR NO : 2014/21
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/291858
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2011
NUMARASI : 2010/248 (E) ve 2011/301 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Adana Cumhuriyet Başsavcılığının bu davaya konu 30.03.2010 tarih ve 2010/8153 Esas sayılı iddianamesi ile 11.03.2009 tarihli mühür bozma suçundan kamu davasının açıldığı, yapılan UYAP sorgulamasında aynı işyeri ile ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2009 gün ve 2009/26429 Esas sayılı iddianamesi ile 06.12.2008 tarihli mühür bozma suçundan da kamu davası açıldığı, sanığın aynı mahkemenin 21.04.2011 tarih 2009/1231 Esas ve 2011/354 Karar sayılı ilamı ile TCK’nun 203/1, 62, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verildiği ve dosyanın halen temyiz incelemesinde olduğu, 17.11.2009 tarihli ilk davanın her iki tutanağın düzenlenmesinden sonra açılmış olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmadığı, farklı tarihlerde işlenen suçlar olması nedeniyle davaların mükerrer olmadıkları, bu davadaki tutanağa konu eylem ile diğer davaya konu tutanakla tespit edilen fiilin zincirleme bir suçu oluşturduğu anlaşılmakla, mahkemenin 2009/1231 Esas sayılı dava dosyası ile bu dosya birleştirilip, sanık hakkında zincirleme şekilde mühür bozma suçundan tek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat gerici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda sanığa yüklenen suçtan dolayı herhangi
bir zarar doğmadığı ve yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat uyarınca cezasının ertelendiği de gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “kişiliğine ve duruşmadaki tutum ve davranışları ayrıca katılan kurum zararını karşılamadığı da göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılamadığından” bahisle çelişkiye neden olacak biçimde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.