Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2012/1378 E. 2014/73 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1378
KARAR NO : 2014/73
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2009/282020
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2009
NUMARASI : 2009/211 (E) ve 2009/350 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği

Sanık müdafilerinin, yasal şartları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Sanığın, S.S. Ö. Konut Yapı Kooperatifi ile Ö. İnşaat Ltd. Şti. arasındaki uyuşmazlık sonucu Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtığı alacak davasında suça konu belgeleri vekili aracılığı ile ibraz ederek kullandığı ve yetkisi olmadığı halde imzalayarak sahtecilik suçunu işlediği iddia olunmuş ise de, alacak davasının sanık tarafından değil müteahhit şirket olan Ö. İnşaat Ltd. Şti. tarafından açılıp, suça konu belgelerin de bu şirket tarafından delil olarak sunulduğu ve sahte belgelerin kullanılması eylemine sanığın iştirakinin bulunmayıp, eyleminin suça konu belgeleri sahte düzenlemekten ibaret olduğu da gözetilerek, sanığın aşamalarda; suça konu belgeleri yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde imzaladığını savunması, katılan vekilinin suça konu belgelerin tamamının 9 nolu hakediş ile birlikte aynı anda düzenlendiğini iddia etmesi, müfettiş tarafından 16.10.2006 tarihinde ifadesi alınan Yönetim Kurulu Eski Başkanı T.. A..’nın; suça konu hakediş ekindeki belgeleri 25.12.2002 tarihinde sanık ile birlikte imzaladığını beyan etmesi ve 1163 sayılı Yasanın 62/3. maddesindeki; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç vasfının tayini bakımından gerek sanık beyanı, gerek tanık olarak dinlenen T.. A.. ve A.. Ö..’nın anlatımları, gerekse de bilirkişi raporu dikkate alındığında, aynı anda düzenlendiği hususunda bir tereddüt bulunmayan suça konu belgelerin, sanığın yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı 26.02.1997-14.05.2002 tarihleri arasında düzenleyip düzenlemediği araştırılıp; belgelerin düzenlendiği tarihte sanığın yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmadığının tespiti halinde eyleminin “özel belgede sahtecilik”, görev yaptığı esnada düzenlendiğinin kabulü durumunda ise “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde “değişik zamanlarda” denildiğinden, bir kişiye karşı aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu belgelerin dosya kapsamına göre aynı anda düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, bu madde hükmünün tatbiki ile cezada artırımına gidilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.