Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2008/12442 E. 2010/273 K. 29.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/12442
KARAR NO : 2010/273
KARAR TARİHİ : 29.01.2010

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık,Resmi evrakta sahtecilik

I-Sanık müdafiinin, “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluş, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı indirici sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK. nun 231. maddesinin uygulanmama nedenleri gösterilmiş,savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya içeriğine göre 5237 sayılı Yasa hükümlerinin açıkça sanık lehine olduğunu kabul eden mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik soruşturma yapıldığına,sübutun bulunmadığına,suçun unsurlarının oluşmadığına,ilişen ve yerinde görülmeyen temmyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-“Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve taktirine, 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK. nun 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmamasına,incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin eksik soruşturma yapıldığına sübutun bulunmadığına,suçun unsurlarının oluşmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Hayali kişiler adına düzenlenen suça konu bonoların şikayetçi bankadan alınan kredinin teminatı olarak aynı anda kullanıldığı anlaşılmakla,5237 sayılı TCK.nun 43.maddesindeki “…değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi…” denilmek suretiyle teselsül hükmünün 765 sayılı TCK.nun 80.maddesinden farklı düzenlendiği, 5237 sayılı TCK.nun 43.maddesinin uygulama koşullarının oluşmayacağı, teselsül hükümleri yönünden 5237 sayılı yasanın sanığın lehine hükümler içerdiği gözetilmeden anılan yasanın 43.maddesindeki artırım oranının fazla olduğundan bahisle lehe yasanın hatalı belirlenmesi,
Yasaya aykırı,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.