Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9994 E. 2023/8701 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9994
KARAR NO : 2023/8701
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılardan SGK ve … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait işyerinde 01.12.1982-30.05.1989 tarihleri arasında fiilen kesintisiz çalıştığını, Kurum kayıtlarında davacının çalışmalarının tam olarak bildirilmediğini ileri sürerek, davacının 01.12.1982–30.05.1989 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı … davaya cevap vermemiştir.

Davalı SGK vekili, davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.05.2016 tarihli ve 2012/219 – 2016/198 E.K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz isteminde bulunması üzerine (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 29.04.2019 günlü ve 2018/3808 – 2019/3134 E.K. sayılı ilamı ile “dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15453 sicil numaralı işyerinin 01.07.1974-02.02.1998 tarihleri arasında alemünyum doğrama atölyesi olarak davalı … ve dava dışı Türkan Güneş adına kapsama alındığı, davacının davalı işyerinden 01.12.1982-21.02.1983 arasında; 1984/3.dönemde çıkış tarihi 01.12.1984 olacak şekilde 25 gün; 1985/1.dönemde 100 gün; 01.07.1987 tarihinden itibaren 50 gün ve 10.11.1988-30.05.1989 tarihleri arasında çalışmasının bildirildiği, bunun yanı sıra 18.01.1988-30.06.1988 tarihleri arasında 48801 sicil numaralı Güney Pancur Alüminyum Doğrama Taah. Tic. Ltd. Şti. unvanlı ve 05.09.1988 tarihinden itibaren 6 gün 54855 sicil numaralı … unvanlı dava dışı işyerlerinden de bildiriminin bulunduğu, davalı Kurum tarafından davacının 1987/3. döneminde davalı işyerinden bildirilmiş 37 günlük çalışmasının sicil numarası bordroda yanlış yazıldığından Fatma Aymer isimli sigortalının hizmet cetvelinde göründüğünün bildirildiği, somut olayda, davacının ihtilaflı dönemde dava dışı işyerlerinden hizmetinin bildirildiği anlaşıldığından, dava dışı iki işyerinin de davalı işveren ile aralarında organik bir bağ olup olmadığının araştırılması, organik bir bağ bulunmadığı takdirde hak düşürücü sürenin değerlendirilmesinin gerektiği, davalı işveren ile aralarında organik bir bağ olduğunun anlaşılması halinde ise hem davalı işyerinden hem de dava dışı bu işyerlerinden bildirilen çalışmalarının davacının tespitine karar verilen hizmetinden dışlanması, bunun yanı sıra davalı 15453 sicil numaralı işyerinin … ve Türkan Güneş adına tescilli bir işyeri olduğu halde davada husumetin sadece …’e yöneltilmiş olmasının da hatalı olduğu, yapılacak işin; öncelikle davacıya husumeti Türkan Güneş’e de yöneltmesi için uygun bir önel vermek, davaya dahil edildikten sonra davalının göstereceği delilleri toplamak, dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimler ile ilgili olarak davacının beyanını almak, bu işyerlerinin davalı ile bir bağlantılarının olup olmadığını, söz konusu dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimlerin davacının davalı işyerindeki çalışması dolayısıyla mı yapıldığını sormak, dava dışı işyerlerinin bildirim yapılan dönemlere ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların beyanlarına başvurmak, dava dışı işyerleri ile davalı işyeri arasında bir bağlantının bulunmadığının anlaşılması halinde davacının dava dışı işyerlerinden bildiriminin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar olan dönem bakımından hak düşürücü sürenin geçmiş olacağını göz önünde bulundurmak, davalı işyeri ile dava dışı işyerleri arasında bağlantının bulunduğunun anlaşılması halinde bildirim yapılan bu sürelerin, tespitine karar verilecek hizmet süresinden dışlanması gerektiğini göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibaret” olduğu belirtilerek eksik araştırma ve inceleme ile verilen hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.03.2020 tarihli ve 2019/346 – 2020/136 E.K. sayılı kararı ile dosya içerisindeki tüm belge bilgi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; dosyanın 28/10/2010 tarihinde taraflarca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, davacı tarafça davanın yenilenmesi nedeniyle dosyanın yeniden işleme alındığı, 15.10.2019 tarihli celsede davanın taraflarca takip edilmediği böylece dosyanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle açılan davanın HMK 150/6 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

C. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunması üzerine Dairemizin 02.03.2021 günlü ve 2020/8826-2021/2457 E.K. sayılı ilamı ile 01.10.2011 tarihinden önce ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dava bakımından, 15.10.2019 tarihli celsede gelmeyen davacı hakkında dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı avukatı tarafından gerekli usuli işlemler gerçekleştirilerek yenileme dilekçesinin verildiği, Mahkemece yenileme dilekçesinin kabulü ile yargılamaya devam edildiği halde davacı vekilinin de hazır bulunduğu yargılamanın 11.03.2020 günlü oturumunda koşulları oluşmadığı halde, 6100 sayılı HMK’nın 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu açıklanarak hüküm bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.06.2023 tarihli ve 2021/190 – 2023/359 E.K. sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ile dosya içerisindeki tüm belge bilgi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işveren yanında 01.12.1982-30.05.1989 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ileri sürdüğü, davalı işyerinin 01.07.1974 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve 02.02.1998 tarihinde kanun kapsamından çıkartılarak iz işleminin uygulandığı, dosyada mevcut 01.12.1984, 01.07.1987, 10.11.1988, 20.11.1988, 01.09.1989 tarihli davacının imzası bulunan işe giriş bildirgelerinin verildiği, fennen ATK Fizik İhtisas Dairesinin 01.02.2016 tarihli raporuyla tüm işe giriş bildirgeleri altındaki imzaların davacıya ait olduğunun kanıtlandığı, dönem içerisinde birden çok işe giriş bildirgesi verilmesinin iş yerinde sigortasız çalışmaya ve davacının fiili ve gerçek çalışmasına karine teşkil ettiği, işveren tarafından giriş-çıkış yapılarak davacının fiili çalışmasının gizlendiği ancak işe giriş bildirgelerinin tek başına fiili ve gerçek çalışmayı kanıtlamaya yeterli olmadığı, bu yönde yazılı belge, bordro tanığı beyanlarının bulunması gerektiği, dinlenen bordro tanıkları …, …, Tekin Polat ve …’ın somut anlatımlarından davacının dava konusu dönemde davalı yanındaki çalışmasının doğrulandığı, davacının dava dışı Güney Pancur Alüminyum ve dava dışı … unvanlı iş yerlerinden yapılan bildirimler döneminde de davacının davalı yanında çalıştığı, davalı tarafından geçici olarak yardım amaçlı bu işyerlerine gönderildiği, çalışmasının gerçekte davalı yanında sürdüğü, dava dışı …’in davalının kardeşi olduğu, Güney Pancur Alüminyum isimli işyeri sahibinin de davalının arkadaşı olduğu, bu sebeple davalı işyeri ile dava dışı işyerleri arasında bağlantının mevcut olduğu, davalı işyeri … ve Türkan Güneş adına tescilli ise de yapılan tüm araştırmalara rağmen Türkan Güneş isminde bir şahsın tespit edilememesi karşısında işyerinin tek sahibinin davalı olduğu, bu sebeple tespiti mümkün olmayan Türkan Güneş’e husumet yöneltilmesinin gerekmediği ve davacının işe giriş bildirgesi ve bordro tanığı beyanlarıyla davasını ispatladığı sonucuna varılarak, 1-Davacının davasının kabülüne; Davacının davalı iş yerinde 01.12.1982-30.05.1989 tarihleri arasında kesintisiz asgari ücretli çalıştığının tespitine, sigortalı gösterildiği sürelerin dışlanmasına, bu çalışmanın diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan … ve SGK vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili; bozma ilamında belirtildiği üzere Türkan Güneş’e husumet yöneltilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, dava dışı iki işyeri ile davalı şirket arasında organik bağ olup olmadığı hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, bu hususta Yerel Mahkemece esaslı hataya düşülerek dava dışı işyerleri ile davalı işyeri arasında organik bağ olduğunun kabul edildiğini, davacının yurt dışında olup olmadığının yeterince araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

2.Davalı SGK vekili; hak düşürücü sürenin geçtiğini, Kurum kayıtlarında davacının işveren nezdinde sigortalı çalışması bulunmadığını, işe giriş bildirgeleri ve aylık prim hizmet belgelerine göre tutulmakta olan Kurum kayıtlarının yazılı delil niteliğini haiz olduğunu, yazılı delil niteliğindeki Kurum kayıtlarının aksinin aynı değerde yazılı delilerle ispatlanması gerekirken soyut tanık beyanları ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalı işyerinde 01.12.1982–30.05.1989 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10 uncu maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

2.Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2006 tarihli, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).

Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme
İnceleme konusu eldeki davada, davacı, davalı işyerinde 01.12.1982–30.05.1989 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece bozmaya uyularak, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.

Yapılacak iş, bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, davalı 15453 sicil sayılı işyerinin … ve Türkan Güneş adına tescilli olduğunun anlaşılması karşısında, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, husumetin tüm işverenlere birlikte yöneltilmesi gerektiğinden, Türkan Güneş’in ilgili nüfus müdürlüklerinden T.C. kimlik numarası da sorulmak suretiyle adresi tespit edilmeli, davacıya husumeti Türkan Güneş’e de yöneltmesi için uygun bir önel verilmeli, davaya dahil edildikten sonra davalının göstereceği delilleri toplanmalı ve bu şekilde taraf teşkili sağlanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.