Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9808 E. 2023/9297 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9808
KARAR NO : 2023/9297
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/344 E., 2023/89 K.
KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kurum tarafından 23.02.2002 tarihinde Ziraat Odası kaydının olması ve 01.10.2008 tarihinden sonra Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tescilinin yapıldığını ancak bu tarihlerde 506 sayılı Kanun kapsamında aralıksız olarak sigortalı çalışması nedeni ile aynı tarih itibari ile terkin yapıldığını, Alanya Toptancıhali No:25 de sebze ve meyve komisyonculuğu yapan … isimli komisyoncuya 25.03.1999 tarihinde 84 Kg çağla bedeli 27.350,00 TL’ den 273,50 TL, 14.04.2003 tarihinde 32 kg çağla bedeli 48.000,00 TL’den 480,00 TL tarım tevkifat kesintisi yapıldığını, yapılan bu kesintilerin bir sonraki ayın en geç 21 ine kadar Bağ-Kur İl Müdürlüğünün ilgili banka şubesindeki tarım tevkifat temerküz hesaplarına tevkifat kesinti tutarı izahatı ile kesintiyi yapan komisyoncu tarafından yatırıldığı belirtilmiş davalı Kuruma 11.03.2011 tarih 4376680 varide numaralı dilekçe ile müracaat yapıldığını ve tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren sigortalılık tescilinin yapılmasını istendiğini, bu talebinin üzerine tevkifat kesintisinin yapılarak Kurum hesaplarına yatırıldığı tarihin alınmadığını, davalı Kurum tarafından buna sebep olarak tevkifat kesinti listesinde baba adı ve doğum tarihi yazılmadığını, ayrıca fatura üzerinde … olarak yazıldığını, 13.06.2012 tarih 10804091 sayılı yazıları ile Alanya İlçe Nüfus Müdürlüğünden gelen cevabı yazıda … adında bir kişinin tespit edildiğinin bildirildiğini, kesintinin kendisine ait olup olmadığı tespit edilemediğinden işlem yapılamadığının bildirildiğini belirterek, komisyoncu tarafından yapılan Mart 1999 tarih 79925 ve 14.04.2003 tarih 82598 nolu faturalarda sehven … olarak yazılan kesinti tutarlarının kendisine ait olduğunun tespitine, Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.1999 tarihi itibari ile terkinine, 01.01.1999 – 31.12.1999 ile 01.05.2003 – 14.06.2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili özetle; davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı Kuruma talepte bulunduğunu iddia etmiş ise de Kurum içi yapılan yazışmalarda kişi adının … olarak belirtildiği ve kimlik bilgileri ( baba adı -doğum yeri – doğum tarihi) belirtilmediği için kesintinin Kurum sigortalısı …T.C. kimlik ve …sicil numaralı …’a ait olup olmadığının teyit edilemediğini, kurumca Alanya İlçe Nüfus Müdürlüğüne kimlik tespiti için yazı yazıldığını, Nüfus Müdürlüğünden gelen cevapta Alanya Nüfusuna kayıtlı … adında 1 kişinin kaydına rastlanıldığının belirtildiğini, 05.06.2012 tarihli Nüfus Müdürlüğünden gelen cevapta … adında 3 kişinin tespit edilmesi nedeniyle kesintinin …TC kimlik numaralı …’a ait olup olmadığı tespit edilmediğinden davacının talebine yönelik işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Özetle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi kararında özetle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire kararında özetle; “… somut olay bakımından, davacının talebinin niteliği itibarıyla aidiyet uyuşmazlığı olması, verilecek hükmün davaya konu tevkifatta ismi yazılı olan (aynı ismi taşıyan 1980 yılında vefat eden ve 2012 yılında doğan kişiler dışındaki) ve dava sırasında alınan beyanlardan davacının amcasının oğlu olduğu belirtilen dava dışı …’ın da hak alanını ilgilendireceğinden, HMK m. 124 gereğince dava dışı …’a usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltilerek, davaya katılımı sağlanmalıdır. Bu sebeple açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; H.M.K’nın 124 üncü maddesi gereğince adı geçene husumetin yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, duruşma günü tebliğ edilip, anılan kişinin davaya iştiraki sağlanmalı ve bu davalının göstereceği deliller de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla özetle; davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Kurum vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili özetle, hükmün bozulmasını istemiştir.
2.Davalı Kurum vekili özetle, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 375 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ve davalı kurum vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.