Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9753 E. 2023/8544 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9753
KARAR NO : 2023/8544
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3000 E., 2023/1410 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/432 E., 2022/682 K.

Taraflar arasındaki itibari hizmet süresi tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde ambalaj üzerine baskı, kesme vs. işlemlerin yapıldığı üretim bölümünde laminasyon ve kesme makinesi operatörü olarak görev yaptığını, tüm mesaisinin üretim bölümünde geçtiğini belirterek, davalı işveren yanında geçen ve bildirilen çalışmalarına itibari hizmet süresi verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı işveren vekili, davacının bildirimlerinin tam olarak ve süresinde usulüne uygun şekilde bildirildiğini, davacı iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı Kurum vekili, işveren bildirimlerine uygun şekilde çalışmaların kayıt altına alındığını, davaya Kurumun sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne,… SSK Sicil numaralı davacı …’nun, …sicil no.lu davalı …Ambalaj ve San. Tic. A.Ş.’ye ait işyerinde 10.06.1997 – 19.12.2001 tarihleri arasında geçen ve 1A olarak diğer davalı Kuruma bildirilen toplam 1591 günlük fiili çalışma süresinin 3A olarak değerlendirilerek, 1591 günlük sürenin % 25’i olan 397 günün itibari hizmet süresi olarak salt sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı işveren vekili, kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alındığında, davacının itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda çalıştığına yönelik İlk Derece Mahkemesi yaklaşımı usul ve yasaya uygun bulunarak; istinaf kanun yoluna başvuran davalı şirket vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, ayrıca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı…” nın anlaşıldığı gerekçesi ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket vekili, istinaf gerekçelerini tekrarla temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı işyerinde geçen ve bildirilen çalışma süresine, itibari hizmet süresi verilip verilemeyeceği hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile

2. 506 sayılı Kanun’un Ek 5 inci maddesi olup, madde de;
“506 sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılanların aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.” denildikten sonra tablonun II numaralı sırasında “Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar.” ın “a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışan işyerleri, b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri, c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışan işyerleri, d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri, e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran sun’i ışık altında çalışılan işyerleri, Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00’den sonra çalışarak yapılan işyerleri, ” koşullarında çalışanların çalıştıkları her yıl için ” 90 gün ” itibari hizmet süresi verilmesi gerektiğini, ” Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” düzenlemesi ile de bu sürenin nasıl hesaplanacağı düzenlenmiştir.

İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir. İtibari hizmet süresi fiilen olmayan ancak kanun koyucu tarafından verilen imkân nedeniyle varsayılan bir sürenin sigortalılık süresine eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Anılan maddeye göre, sigortalının itibari hizmetten yararlanabilmesi için, yapılan işin, tablonun ilgili bendinde belirtilen işyerinde ve alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarından herhangi birisi ile birlikte gerçekleşmesi yani iki koşulu da taşıması gerekir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı şirket vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgilisine yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.