Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9387 E. 2023/8410 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9387
KARAR NO : 2023/8410
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … vekili ile davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacının …isimli kişinin araçlarıyla 30.07.2012-28.02.2013 tarihleri arasında özel bir şirketin harfıyat taşıma işini yaptığını, davalıya ait 38 SY 024 ve 38 SY 023 plaklı araçlarla Sorgun Turan İnş. Şantiyesinde ve … taş ocağında bu tarihler arasında çalıştığını, sigortasının yapılmadığını ileri sürerek davacının 30.07.2012-28.02.2013 tarihleri arasında davalının işçisi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu ettiği 30.07.2012-28.02.2013 tarihlerinde 1479 sayılı Kanun’a göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, davacının kurumdaki sigortalılığının 2008 yılından bu yana kesintisiz olarak devam ettiğini, Yargıtay kararları gereğince kamu düzenine ilişkin hizmet tespit davalarında çalışma olgusunun somut ve net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, kurum dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın kabulü halinde aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istediğini beyan etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin sadece Kayseri ilinde nakliyecilik ve iş makinası çalıştırma-kira verme işi ile uğraştığını, müvekkilinin akrabası …’in Feklekler Nakliyat Ltd. Şti. adıyla nakliyecelik yapmakta iken işlerinin kötü gitmesi nedeniyle icra takibine muhatap kaldığını ve araçlarının icraen satıldığını, müvekkilinin kullanmak ve kiralamak amacıyla Felekler Nakliyat Ltd. Şti’nin icraen satılan araçlarını ihale ile aldığını, bu araçları bir süre kullandığını ve daha sonra 38 SY 024 ve 38 SY 023 plaka sayılı araçları Felek Nakliyat Ltd. Şti.ye 17.05.2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, davacının iddia ettiği süreçte Felekler Nakliyat Ltd. Şti. tarafından kullanılan araçlardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıyı tanımadığını haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istediğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2019 tarihli ve 2019/160 Esas, 2019/519 Karar sayılı kararıyla;

Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacının davalı …’e ait 1062224 sicil numaralı iş yerinde 30.07.2012-15.02.2013 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine,

2-Dahili davalı … hakkında açılan davanın reddine,

3-Fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
Davalı … vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 30.06.2022 tarihli ve 2022/10828 Esas, 2022/13129 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ile davalı Kurum vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 26.10.2022 tarihli ve 2022/10828 Esas, 2022/13129 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamında davacının talep konusu dönemi içerir 1479 sayılı Kanun’a tabi sigortalılık ve prim ödemelerinin varlığının anlaşılması karşısında; Mahkemece davacının dava konusu dönem bakımından baskın çalışmasının yeterince araştırılmadığı anlaşılmakta olup, davacının bu dönemdeki gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı hususunda, vergi ve maliye kayıtları getirtilmek, belirtilen dönemde beyan edilen gelirler saptanmak

suretiyle bu çerçevede davacının; emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyorsa, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa o çalışmaya üstünlük tanınması ve 01.10.2008 tarihinden sonra devam eden dönem hakkında hangi çalışmaya üstünlük tanınması gerekiyorsa o sigortalılığın geçerli olacağının dikkate alınması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 11.04.2002 – 31.12.2002 döneminde vergi mükellefiyeti bulunmakta ise de, vergi mükellefi olduğu dönemin uyuşmazlık konusu dönem içinde bulunmadığı; bununla birlikte davacının dava dışı Bereket Bilgisayar Ltd. Şti.nin ortağı olduğu ve bu işyerinin ise 28.12.1995 – 31.05.2016 tarihleri arasında vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ticari bilanço kârının 8.582,03.-TL, 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ticari bilanço kârının ve zararının sıfır olduğu görülmekle, anılan şirketin ikinci yılında kâr-zararının görünmediği, tanıkların davacının aktif olarak şoförlük yaptığı yönündeki beyanları nazara alındığında davacının ekonomik yönden baskın çalışmasının 4/1-a kapsamında olduğu ve davacının 30.07.2012-15.02.2013 tarihleri arasında 4/1-a sigortalılık statüsüne tâbi olarak çalıştığı kanaatiyle;
Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile

1-Davacının davalı …’e ait 1062224 sicil numaralı iş yerinde 30.07.2012-15.02.2013 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Dahili davalı … hakkında açılan davanın reddine,

3-Çakışan sigortalılık bakımından davacının 30.07.2012-15.02.2013 tarihleri arasında 4/1-a sigortalılık statüsüne tâbi olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ile davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili: davacının bir iş yerinden ayrılır ayrılmaz başka bir iş yerinde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı Kurum vekili: iddianın yazılı delille ispatlanamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 200 ve 202 inci maddeleri,

2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 6111 sayılı Kanun’la değiştirilmiş 53 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; kararın bozulmasını gerektirecek bir husus görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalı … vekili ile davalı Kurum vekillinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.