Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9318 E. 2023/11118 K. 13.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9318
KARAR NO : 2023/11118
KARAR TARİHİ : 13.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki isteğe bağlı sigortalılık tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 08.08.2003 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olarak davalı Kurum’a kayıt yaptırdığı, bugüne kadar bütün sigorta primlerini ödediği, bazı aylarda ödemelerin gecikmeli olarak gerçekleştiği, ancak ödenemeyen primlerin daha sonraki aylarda davalı Kurum’un hesabına yatırıldığı, 2008 Kasım, 2009 Ocak, 2009 Nisan, 2010 Ekim, 2011 Ekim, 2015 Nisan ayında ödeme yapıldığı, davacının 08.08.2003 tarihi ile 30.04.2015 tarihi arasında isteğe bağlı sigortalılıkta 11 yıl 8 ay 22 gün süre ile prim ödemesi gerçekleştirdiği, daha sonra 4-a lı olarak sigorta primlerini ödediği ve halen de ödemeye devam ettiği, davacının davalı Kuruma isteğe bağlı sigortalılık dönemi ile ilgili hiçbir borcu bulunmadığı, davacının Kuruma ne zaman emekli olabileceğine dair başvuruda bulunduğu, Kurumun vermiş olduğu cevaba göre 7000 gün 58 yaş şartını doldurmuş olması gerektiği cevabi yazıda 08.08.2003 ile 30.04.2015 tarihleri arasında 3852 gün isteğe bağlı sigortalılık döneminde geçtiğine dair bilgi verilmediği, ödemelerin gerekleştiği anılan ayların prime dahil edilmediği, Kurum hatası olduğu düşünerek 26.08.2020 tarihinde Keçiören Sosyal Güvenlik Merkezi’ne başvurulduğu, anılan dönemlerin emeklilik prim ve sürelerine dahil edilmesini talep edildiği, ancak davalı Kurum tarafından talebin reddedildiği, Kurum işleminin hiçbir yasal dayanağının mevcut olmayıp hukuka ve gerçeklere aykırı olduğu iddiasıyla Kurum’un 31.08.2020 tarih 10193572 sayılı yazısı ile toplam 11 ay 12 gün’e dair sigortalılık süresinin pasife alınma işleminin iptal edilmesi gerektiğinin tespiti ile 2008 Kasım, 2009 Ocak, 2009 Nisan, 2010 Temmuz, 2010 Ağustos, 2010 Eylül, 2011 Haziran, 2011 Temmuz, 2011 Ağustos, 2011 Eylül, 01.10.2011 – 12.10.2011 tarihleri arası 12 günlük dönem ile 2015 Nisan dönemlerine ait olan toplam 11 ay 12 günlük dönemin davacının isteğe bağlı sigortalılığının emeklilik süresi hesaplamasına dahil edilmesi gerektiğinin ve davacının isteğe bağlı sigortalılıkta geçirdiği sürenin toplam 11 yıl 8 ay 22 gün olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili aşamalarda davacının eşinin emekli olduğunu, eşinin aylığı ile isteğe bağlı sigorta primi ödediği, eksik ödemelerle ilgili Kurum memuruyla görüşüp açığı kapatmaya çalıştığını, bir kaç ay aksaklık yaşandığını, şayet davacının eksik ödediği tutar var ise bunu tamamlaması için Kurumun bildirim yapması gerektiğini, nasıl ki borçlu olan kişilere ödeme emri gönderiyorsa davacıya da bildirimde bulunabileceğini, Kurum işlemi yüzünden davacının bir yılının boşa gittiğini beyan ve iddia etmiştir.

II.CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 08.08.2003 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığının başlatıldığı, 2013/11 sayılı genelgenin 7 nci kısım 7 nci bölümün isteğe bağlı sigorta primlerinin hesabı ve ödenmesi ile ilgili kısmında, “İsteğe bağlı sigortalılardan ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde gereğince prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların yaptıkları ödemeler hariç isteğe bağlı sigortalıların her ay için otuz tam gün prim ödemelerinin zorunlu olduğu, beyan edilen prim tutarından daha az miktarda prim ödenmiş olması halinde ilgili ay isteğe bağlı hizmet olarak değerlendirilmeyeceği. Eksik ödenen tutarların toplamı beyan edilen prim tutarı ve buna ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammını karşılaması halinde en eski aydan başlamak üzere prim borçlarına mahsup edileceği” ibaresinin yer aldığı, Keçiören Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından sigortalının ödemelerine göre isteğe bağlı sigortalılığının değerlendirildiği savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından; isteğe bağlı sigortalılığın genel esasları ve bu kapsamdaki sigortalıların yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde doğacak hukuki sonuç kanunla düzenlenmiş olup, ilgili düzenlemelerin davacı açısından erişilebilir nitelikteki olduğu, kanunda öngörülen hukuki sonucun doğması için davacının idare tarafından bilgilendirilmesine gerek olmadığı, dolayısıyla davalı idarenin davacıyı yapması gereken ödemeler konusunda bilgilendirmediğinden bahisle tesis ettiği işlemin hukuka aykırı olduğundan bahsetmenin olanaksız olduğu, davacının aylık olarak ödemesi gereken primi bazı aylar eksik ödediği ve yaptığı bir kısım ödemenin eksik ödeme yaptığı aylarda değerlendirildiği, öte yandan 12 aylık süre içinde gecikme zammı ile birlikte ödemesi yapılmayan aylarda da davacının isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmediği görülmekte olup, isteğe bağlı sigorta primlerini eksik ve düzensiz ödediği anlaşılan davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 30.04.2015 tarihine kadar 11 yıl 8 ay 22 gün prim ödemesi gerçekleştirdiği, primlerini ödemeye devam ettiği, davacının ödediği primlerin içinde bulunulan aya mal edilmesi halinde bu aylar bakımından borcu olmadığı, önceki aylara ilişkin herhangi bir prim borcu bulunmadığı, davacının tüm borçlarını gecikme faizi ile ödediğini düşündüğünü, Kurum memurlarına hesaplattırarak ödeme yapan 63 yaşındaki davacının tüm hususlara hakim olmasını beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının şu an itibari ile 64 yaşında olup kendisi o dönemde ev hanımı olduğu, hesaplama uzmanı ise hiç olmadığı, normal bir vatandaşın gecikme zammının olup olmadığını Kurum bildirmedikten sonra bilmesinin mümkün olmadığı, üstelik davacı ve eşinin Kurum memurları ile görüşüp borcunu ve geçmiş dönemdeki borcunu hesaplattırıp o şekilde borçlarını ödemesine rağmen yine de gecikme zammından cüz’i de olsa bakiye kaldığı, bu gecikme zammından bilgisi olsa ödeyeceği, ödeme niyeti ve sigortalılığı devam ettirme iradesi olan davacının Kurum’un müterafik kusuru ve ihmali sebebi ile mağdur edildiği, davalı Kurum Keçiören Sosyal Güvenlik Merkezi’nin Mahkemeye sunduğu yazıda 204 TL ödenmediğinden bahsedildiği ve ödemeler ile ilgili herhangi bir gecikme zammından bahsedilmediği, Kurumun dahi hangi saikle ve hangi gerekçe ile işlem gerçekleştirdiğinin farkında olmadığı, ihmal söz konusu iken sigortalısını mağdur etmeme çabası da mevcut olmadığı, davalı Kurum’un üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, halihazırda ise 365 TL fazla ödemesi olduğu iddiasıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2008/11, 2009/1 ve 4; 2010/7, 8, 9 ve 2011/6,7, 8,9 ve 2015/4. aylara ait prim ve gecikme zammını 5510 sayılı Kanun’un 52/3. fıkrasında belirtilen ve her bir ay için belirlenen 12 aylık ödeme süresi içinde ödemediği saptandığından davanın reddine dair mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz isteminde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin tespiti davasıdır.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 52 nci maddesi ilgili hükümlerdir.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.