Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/9005 E. 2023/9886 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9005
KARAR NO : 2023/9886
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/179 E., 2023/233 K.
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında Mahkemede görülen asıl davada aksi Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması, yersiz aylık borcu olmadığının tespiti, birleşen dava itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı-birleşen davada davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’in eşi …’den Fatih 3. Aile Mahkemesinin 22.09.2010 tarih ve 2010/531 Esas 2010/577 sayılı Kararı ile boşandıklarını, davacıya babası Kemal Gül’den 01.01.2011 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlandığını, boşandığı eşi ile birlikte yaşamaya devam ettikleri, boşanmalarının muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıya bağlanan yetim aylığının kesildiğini, ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile aylığın geçmişe yönelik yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı Kurum dava dilekçesinde; davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/20551 E. sayılı dosyasına haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olması sebebiyle kabul edilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin16.12.2014 tarihli ve 2013/1915 Esas, 2014/2223 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin SGK işleminin iptaline, kesildiği tarihten itibaren birikmiş aylıkların yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.10.2015 tarihli 2015/11629 Esas, 2015/17671 Karar sayılı ilamı ile “…Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapıp karar verilmesi gerekirken, Kurum denetim raporu celpedilmek ve davacı tanıkları dinlenilmek suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.02.2019 tarihli 2016/127 Esas, 2019/96 Karar sayılı kararı ile “somut olayda; dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile dinlenen kamu tanık beyanlarından; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri kanaatine varılarak, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden”, davanın reddine, karar verilmiştir.
C.Bozma Kararı:
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.06.2020 tarihli 2019/2805 Esas, 2020/3164 Karar sayılı ilamı ile; “Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu bakımdan özellikle davalı ve eski eşe ait adreslerde uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde aynı apartmanda bulunan kapıcı, yönetici ve komşuların kolluk marifetiyle resen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, komşu, kapıcı ve yönetici tespit edilemezse, mahalle esnafından tanıklık yapacak kişiler aynı şekilde kolluk marifetiyle tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, beyanlar arası çelişki olursa giderilmeli, davacının ve boşandığı eşinin her ikisininde uyuşmazlık konusu dönemde kayıtlı adreslerinde kolluk marifatiyle araştırma yaptırılmalı, davacının iddiası kapsamında boşanılan eşe ait nufüs kayıtları celp edilerek başka biri ile evlilik yapıp yapmadığı hususu araştırılmalı, ayrıca ceza dosya celp edilip incelenerek böylelikle boşanılan eşle fiilen birlikte yaşamanın gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkememizin 2020/179 Esas sayılı asıl dava yönünden davacı … Genç’in davasının kabulü ile davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması işleminin tespitine, Birleşen … 21. İş Mahkemesinin 2020/320 Esas sayılı dosyası yönünden davacı SGK’nın davasının reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen davada davacı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-birleşen davada davacı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kurum denetmenlerince tarafların fiilen birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada aksi Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması, yersiz aylık borcu olmadığının tespiti, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz, dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, nüfus kayıtları, tanık anlatımlarına göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-birleşen davada davacı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.