Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/8862 E. 2023/10601 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8862
KARAR NO : 2023/10601
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1076 E., 2023/879 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/68 E., 2022/157 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 2006 yılı Aralık ayından 2015 yılı Ocak ayına kadar davalı nezdinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.01.2008-01.05.2010 tarihleri arasında davalının ev hizmetleri işinde haftada 2 günü geçmeyecek şekilde çalıştığını ancak bu çalışmalarının da sürekli değil dönem dönem gerçekleştiğini, davalının annesinin ve babasının 2010 yılı başlarında …’ye yerleşmesinden sonra davacının haftada 2 gün onların evinde çalıştığını, 14.01.2013-18.08.2013 tarihleri arasında annesinin evinde hiç çalışmadığını, annesinin rahatsızlıklarından sonra 01.01.2015 tarihinde sigortalılığının başlatıldığını ve bu tarihten sonra davalının yanında asgari ücretle sürekli çalışmaya başladığını, davacının 01.05.2010-13.01.2013 ve 18.08.2013-31.12.2014 dönemlerinde davalının yanında değil anne ve babasının yanında sürekli olmayacak bir biçimde çalıştığından bu dönemler için davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, 01.01.2015-01.11.2016 döneminde ise davalının annesinin yanında kalması gerektiğinden sürekli çalıştığını ve bu çalışmalarının da Kuruma bildirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının aşamalardaki beyanları, davalının davacının yanında ev hizmetlisi olarak 01.01.2008 tarihinde çalışmaya başladığını kabul etmiş olması, 01.01.2008 tarihi öncesinde davacının davalı yanında çalıştığına ilişkin somut hiç bir delilin olmaması, bununla birlikte dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının anne ve babasının 2008 Ocak ayı itibariyle Zafer Evleri Sitesi B bloktaki dairelerine taşınmalarıyla birlikte davacının anne ve babasının da bakımını ve evlerinin temizliğini yaptığı, babanın vefatından sonra da anneye bakmaya devam ettiği, dolayısıyla davacının bu dönemde hem davalının kendi evinde hem de davalının anne ve babasının evinde çalıştığı, bu çalışmanın davalının anne ve babasının yaşlılığı ve hastalıklarının artması ile daha da yoğun bir hal aldığı ve en sonunda davalının babası da vefat ettikten sonra Alzheimer hastası olan annenin bakımının 24 saat süreyle evde kalmalı şekilde yapılmaya başlandığı ve bu iş için davacı ile birlikte Nazlı Doğan isimli kişinin de çalışmaya başladığı, yine babanın vefatından önce de tanık …’ın beyanları da dikkate alındığında davacının haftanın her günü günlük 7,5-8 saat çalıştığı, Nazlı Doğan’ın beyanlarında ücretleri davalı …’ten aldıklarını, işverenin davalı olduğunu, emir ve talimatları davalıdan aldıklarını belirttiği, tüm bu tanıkların beyanları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacının 01.12.2006-31.12.2007 arası dönemde hizmet akdiyle ev hizmetlisi olarak çalıştığı iddiasını ispatlayamadığı, fakat 01.01.2008-01.11.2016 tarihleri arasında …’e hizmet akdi ile bağlı olarak çalıştığı; bunun 01.01.2015-01.11.2016 arası dönem için zaten SGK’ya hizmetlerinin bildirildiği, bununla birlikte 01.01.2008-31.12.2014 tarihleri arası dönemde (7 yıl x 360 gün) 2520 gün davacının sigortasız çalıştırıldığı sonucuna varıldığından 01.01.2008-31.12.2014 tarihleri arası dönemde 506 ve 5510 sayılı Kanun’lar gereği 2520 günlük sigortalılık süresinin prime esas asgari ücret üzerinden tespitinin gerektiği, 01.12.2006-31.12.2007 arası dönem için tespit talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmakla; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalıya ait ev işyerinde 01.01.2008-31.12.2014 tarihleri arasında toplam 2520 gün süreyle prime esas asgari ücret kazancı üzerinden sigortasız olarak çalıştırıldığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- fer’i müdahil Kurum vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan 5 ayrı bilirkişi raporu arasında büyük çelişkiler bulunduğu halde bu çelişkiler giderilmeden hüküm tesis edildiğini, bilirkişi ve hukuka aykırı rapora uyan mahkemece tüm tanıkların beyanlarına aykırı olarak, kesintili çalışma sürekli hale getirilerek hak düşürücü sürenin bertaraf edildiğini, sürekli olmayan ev hizmetlerinin 506 ve 5510 sayılı Kanunlar kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davacının 01.12.2008-01.05.2010 döneminde davalıya ait evde ev hizmetlerinde sürekli olmayacak biçimde çalıştığını, bu çalışmalar 5510 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gibi hak düşürücü süre nedeniyle tespitinin dahi iddia edilemeyeceğini, davacının 01.05.2010-13.01.2013 ve 18.08.2013-31.12.2014 dönemlerinde zaten davalının değil, davalının anne ve babasının yanında sürekli olmayacak biçimde çalıştığından davalıya bu dönem için husumet yöneltilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu edilen dönemin tamamı yönünden fiili ve kesintisiz çalışma iddiasını tereddüte yol açmayacak şekilde ispatlayamadığını, davacının sigortasız çalıştığını fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, davalıya ait … sicil numaralı iş yerinden 01.01.2015-01.11.2016 tarihleri arasında davacı adına kesintisiz olarak hizmet bildiriminde bulunulması, davacının; hüküm altına alınan ve Kuruma bildirilmemiş olan dönemde de davalıya ait iş yerinde fiili ve kesintisiz olarak çalıştığı iddiasının dinlenilen tanık beyanları ve toplanan diğer deliller ile doğrulanması karşısında davacının, hüküm altına alınan tarihler arasında da davalıya ait iş yerinde, hizmet akdi ilişkisine dayalı olarak sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte ve kesintisiz şekilde çalıştığının kanıtlandığı anlaşıldığından; davalı ile fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil Kurum vekili ile davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Fer’i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.12.2006-31.12.2014 tarihleri arasında davalı nezdinde ev hizmetlerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile

2. 506 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi ve 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası ile 5510 sayılı Kanun’un 6 ıncı maddesi ve 86 ıncı maddesinin 9 uncu fıkrası hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.