Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/8833 E. 2023/8194 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8833
KARAR NO : 2023/8194
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 09.11.2020
KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yurtdışı borçlanmasının talep tarihindeki günlük asgari prime esas kazanç üzerinden hesaplanması istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 23.07.2019 tarihli borçlanma talebi üzerine hazırlanan borç tahakkukunun kendisine 25.08.2020 tarihinde tebliği üzerine 22.09.2020 tarihinde ödediği 98.300,00 TL’nin 3600 gün karşılığı olan borçlanma ödemesi olduğunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili davacının ilk borçlanma talebinde azami günlük prime esas kazanç üzerinden borçlanma talebinde bulunduğunu, bu talebin daha sonra değiştirilmesinin ancak ilk borçlanmanın iptali ile yeniden bir borçlanma talebinde bulunulması üzerine mümkün olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli ve 2020/650 Esas, 2021/631 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Daire kararında “…Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre davacının 27.07.2019 tarihinde azami günlük prime esas kazanç üzerinden borçlama talebinde bulunduğu, tahakkukun talep gibi hazırlanıp 11.06.2020 tarihli yazıyla tebliğe çıkarıldığı, davacıya 02.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tahakkuka, meblağın yüksek olması nedeniyle, 23.07.2020 tarihinde, ödeme imkanının olmaması yönüyle itiraz ettiği, davalı Kurumun 05.08.2020 tarihli yazıyla Kurum içi talimat gereği talebin kabul edilmediğini bildirdiği, davacının ise 22.09.2020 tarihinde banka dekontu üzerine asgari prime esas kazancın %32 si üzerinden hesaplanan borçlanma bedelinin ödendiğine dair kayıtla ödemesini yaptığı ve borçlanmanın kabulü için 03.11.2020 tarihli dilekçeyle Kuruma sunduğu, davalı Kurumun 03.11.2020 tarihli yazısıyla borçlanmayı ancak azami prime esas kazanç üzerinden 480 günlük bir ödeme olarak kabul edebileceğini belirtmesi üzerine 09.11.2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır…. Davacının yurtdışı borçlanma borçlanma talebinde bulunması üzerine hazırlanan tahakkuku süresinde ödemesi karşısında davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi…” usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, davacının yurtdışı borçlanma talebi üzerine tahakkuk edilecek borç tutarının talep tarihindeki günlük asgari prime esas kazanç üzerinden hesaplanması gerektiğinin ve bu doğrultuda davacının davalı kuruma yaptığı 27.07.2019 tarihli başvurusu çerçevesinde süresi içerisinde 22.09.2020 tarihinde ödediği 98.300,00 TL’nin 3600 gün karşılığı olan borçlanma ödemesi olduğunun tespitine, bu husustaki tüm kurum sataşmalarının önlenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, yurtdışı borçlanmasının azami prime esas kazanç üzerinden tahakkuk ettirilmesine ilişkin talebine istinaden hazırlanan tahakkukun, ödeme gücüne göre çok yüksek çıkması ve değiştirilmesi yönündeki talebinin ise davalı Kurum tarafından kabul edilmemesi üzerine, süresinde asgari prime esas kazanç üzerinden hesaplayarak yaptığı borçlanma ödemesinin geçerli kabul edilip edilemeyeceği hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 3201 sayılı Kanun’un 4/1 inci maddesi.

2- İlgili madde;
“Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının iadesi
Madde 4 – (Değişik: 17/4/2008-5754/79 md.)
Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın %45’idir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.(Mülga cümle:17/7/2019-7186/9 md.)

Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.

Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.

Ancak yurt dışında iken borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek tutarın karşılığını (…) (3) cinsinden, Türkiye’de ise Yeni Türk Lirası olarak öderler.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Eldeki davada, davacının, borçlanma talebi üzerine hazırlanan tahakkuku üç ay içinde ödemesi ve itirazının borçlanmadan vazgeçme sayılamayacağı gözetildiğinde, temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.