Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/878 E. 2023/3000 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/878
KARAR NO : 2023/3000
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/603 E., 2022/2878 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/237 E., 2021/709 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali-itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın reddine , birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumca müvekkilinin 210 638 3188 tahsis numarası ile aylık almakta iken Sosyal Güvenlik Denetmenlerince tutulan rapora göre …’ya ait iş yerindeki 01.01.2009-30.06.2010 ile 01.12.2010-31.05.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarının fiili olmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini, 01.05.2015 tarihinden itibaren alınan emekli aylığının faizi ile birlikte tahsili için müvekkiline borç tahakkuk ettirildiğini belirterek müvekkilinin …’ya ait iş yerindeki iptal edilen 01.01.2009 – 30.06.2010 ile 01.12.2010-31.05.2011 tarihleri arasındaki hizmet sürelerinin tespiti ile emekliliğe 01.05.2015 tarihinden itibaren hak kazandığının tespiti ve bu tarihten itibaren emekli aylığı ödenmesine, emekli aylığının durdurulmasından sonraki emekli aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen davada davacı vekili özetle; kurum denetmenleri tarafından tanzim olunan 05.01.2016 tarih 2016/C.Y-01 sayıl raporda davalının fiilen çalışmadığının tespit edildiğini, davalı adına ödenen aylıkların iptal edildiğini, bu aylıkların iptalinden dolayı borç tahakkuku oluşturularak 12.975,61 TL asıl ve 925,53 TL yasal faiz ücreti olmak üzere toplam 13.901,14 TL borç bildirim belgesi gönderildiğini, davalının 11.05.2016 tarihinde borç bildirim belgesini almasına rağmen borcu ödemediğinden müvekkili kurumun bakiye alacaklarının tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğünün 2017/6654 E. sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içinde verdiği itiraz dilekçesi üzerine bu borçlu bakımından icra takibin durdurulduğunu, davalının yaptığı itirazın yerinde olmadığını belirterek itirazın iptalini takibin devamını talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işlemenin yerinde olduğunu, kurum denetmenleri tarafından düzenlenen denetim sonucu davacının hizmetlerinin iptal edildiğini, kurum işlemlerinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Birleşen davada davalı asılın cevap dilekçesi ibraz etmediği, katıldığı duruşmalarda davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Kurumun hizmet iptaline neden olan raporda …, …, … ve … dışında kalan kimselerin hizmetlerinin iptali rapor içeriğinde belirtilmiş ancak sonuç kısmında …’ün ismi yer almamıştır. Bu kimselerden …’nin beyanına denetmen tarafından başvurulmuştur. Her üç kişide isimde vererek davacıyı tanımadıklarını beyan etmişlerdir. İş bu dosyada beyanda bulunan ve hizmeti iptal edilmeyen …, … ve …, …, … mahkemede de davacıyı tanımadıklarını beyan etmişlerdir. Bu noktada denetmene ifade veren, davacıyı tanımadığını beyan eden ve çalışmaları geçerli kabul edilen 3 kişi mahkeme de aynı beyanı vermiştir. Mahkememizin 2016/239 Esas, 2021/394 Karar sayılı dosyasında toplanan delillerde iş bu davada delil olarak değerlendirilmiştir. Yine davacının Sosyal Güvenlik Kurumu denetmenine vermiş olduğu ayrıntılı beyanları da toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarına göre değerlendirilmş olduğu gerekçesiyle,
Asıl davanın2016/237 Esas sayılı davanın reddine,
Birleşen … 1. İş Mahkemesinin 2017/337 Esas – 2018/454 Karar sayılı davanın kabulü ile;
Davacının … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6654 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
1.Davacı-Karşı Davalı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum tarafından hazırlanan ve davaya esas olan raporu kabul etmediklerini, söz konusu raporun yalnızca iş yeri sahibinin eski eşi ile olan husumetleri sebebiyle soyut beyanlara dayandığını, müvekkilini davalı ile arasındaki iş ilişkisinde tek sorumluluğunun aylık hedefi doğrultusunda iş yerine yeni müşteri kazandırılması ve daha önce kazandırılan müşterilerin devamlılığını sağlamak şeklinde olduğunu, dosyada yer alan tanık beyanları ve deliller de müvekkilinin iddialarını destekler nitelikte olduğunu, ancak buna rağmen ilk derece mahkemesince hukuka aykırı şekilde davanın reddine karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,
Aynı işyeri ile ilgili yapılan denetim gereği o işyerinden hizmetleri bildirilen başka işçilerinde bulunduğu bunlardan çalışan bir diğer işçinin davasının … 1. İş Mahkemesinin 2016/239 Esas – 2021/394 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, verilen kararın istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. H.D’nin 26.11.2021 gün ve 2021/2585Esas, 2021/3026 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf talebinin reddine karar verildiği, temyiz edilen istinaf kararının ise Yargıtay 10. H.D’nin 19.10.2022 gün ve 2022/1350 Esas, 2022/12739 Karar sayılı ilamı ile onandığı, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının düzenlendiği tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup, davacının bu karinenin aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle,
Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava; davacının dava dışı işyerindeki 01.01.2009-30.06.2010 ile 01.12.2010-31.05.2011 tarihleri arasındaki çalışmasının fiili olmadığı gerekçesi ile aylığının iptal edilerek davacının kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesi,
Birleşen dava; iptal edilen yersiz aylık ödemeler için … 2. İcra Müdürlüğünün 2017/6654 E. Sayılı dosyasında başlatılan takibe borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7’inci maddesinin 12’inci fıkrası ile
59 ‘uncu maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.