Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/845 E. 2023/2823 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/845
KARAR NO : 2023/2823
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 41. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ile 3201 sayılı Kanun kapsamında yaptığı borçlanmanın geçerli olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 06.08.2014 tarihinde Kuruma başvurarak yurtdışı hizmetlerini borçlanma talebinde bulunduğunu, davacıya yurtdışı borçlanmasına ilişkin ödemesi gereken tutarın tebliğ edileceği ve tebliğ edildikten sonra ödeme yapması gerektiğinin bilgisinin verildiğini, ancak tarafına herhangi bir borçlanma tahakkukunun tebliğ edilmediğini ileri sürerek, borçlanma işleminin geçersizliğine ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Dosya kapsamına göre, davacının başvurusu üzerine kurumun yasal 3 aylık işlem yapma süresinin 25.08.2015 tarihinde dolduğu, davalı kurum tarafından bu tarihe kadar kişiye bilgi ve belge gelmemesi halinde talebin reddetmiş sayılması ve bu tarihten itibaren yine 3 ay içinde kadar davacının itiraz veya dava yoluna başvurması gerektiği, bu durumda kendisine borçlanma tahakkuk cetveli ulaşmayan davacının 5510 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun borçlanma talebini reddetmiş olduğunu kabul ederek, anılan üç aylık bekleme süresine üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli; iş bu davanın kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki şartların ve prime esas kazancın esas alınması; başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek, borçlanma işleminin davanın açıldığı tarihe göre sonuçlandırılması gerekeceğinden, mevcut durumda davanın makul sürede açılmadığı ve davacı tarafından usulüne uygun olarak borçlanma gerçekleştirilmemiş olduğundan hizmet birleştirilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
B.İstinaf Sebepleri:
Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya borçlanma tahakkukuna ilişkin tebligatın yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davacının 25.05.2015 tarihli borçlanma talebine ilişkin olarak Kurumca işlem yapıldığı, ancak yasal 3 aylık sürede ödeme yapılmaması nedeniyle işlemin iptal edildiği ve iş bu eldeki davanın 14.05.2020 tarihinde açıldığı görülmekle makul süre içinde açılmayan davanın reddine ilişkin mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Vekilinin Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borçlanma işleminin geçersizliğine ilişkin Kurum işleminin iptaline ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3201 sayılı Kanun’un 3, 4 ve 5 inci maddeleri,
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.