Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/843 E. 2023/2073 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/843
KARAR NO : 2023/2073
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/617 E., 2022/2235 K.
DAVA TARİHİ : 31.05.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/12 E., 2021/236 K.

Taraflar arasındaki ödenen primlerin davacıya ait olduğunun ve davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı (…- …) vekili dava dilekçesinde; davacının, Bağ-Kur sigortasına ilişkin borç bildirimi gelmesi nedeniyle 1997/1998 yıllarında … adına Bağ-Kur primlerinin tamamını ödediğini, kuruma başvurduğunda, ödediği primlerin kendisine değil, dedesi …’na ait olduğunu, dedesinin 1985 yılında vefat ettiğini, tescilin 1986 yılında yapılmasına rağmen tescilin davacıya ait olduğunu kurumun kabul etmediğini, davacının kendi sigortalılığı olduğu ve dedesinin öldüğü düşüncesiyle 30.06.1997-20.11.1998 arası prim borcunu 1997 affından yararlanarak ödediğini, davacının söz konusu ödemelere göre isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafından yapılan ödemeler dikkate alınarak ödemesini takip eden 01.07.1997 tarihinden ödemelerin yapıldığı sürede (Esnaf Bağ-Kur tescilinin bulunduğu 22.03.1999 tarihi aşmamak üzere) 2926 sayılı Kanun’a göre isteğe bağlı sigortalı sayılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı (… – … ), cevap dilekçesinde özetle, 1969″da Almanya’da doğduğunu, halen Almanya da yaşadığını, tescilin yapıldığı 1986 yılı itibariyle 17 yaşında olup 18 yaşını doldurmadığını, o tarihte de yurt dışında bulunduğu göz önüne alındığında ilk tescilin kendisi ile bir ilgisi olmadığını, makbuzlar karşılığı yapılan ödemeleri kendisinin yapmadığını, bu ödemelerin akrabası olan davacı tarafından yapıldığını, davanın kendi yönünden reddine, dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve dahili davalı olması nedeniyle mahkeme masraf ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davanın kabulüne, davacı … T.C. Kimlik nolu …’nun yapmış olduğu ödemeler sebebiyle 01.07.1997-22.03.1999 tarihleri arasında 1 yıl 8 ay 22 gün (20 ay 22 gün) 2926 sayılı Kanun’a göre isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kendisi ile hukuki ihtilaf olmayan, hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle husumet yöneltilen bu davalı …’nun yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu kılınmasının usul ve yasaya, hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle: 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalının ödediği primlerin … oğlu 1899 doğumlu …’ya ait olduğunu ve yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenen primlerin davacıya ait olduğunun ve davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 54 üncü maddesi, geçici 7 nci maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanun’un 2, 3, 6, 9 ve 10 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.