Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/8399 E. 2023/9337 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8399
KARAR NO : 2023/9337
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/214 E., 2023/191 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Kurum işleminin iptali istemli asıl ve birleşen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı, Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 20.07.2012 havale tarihli dava dilekçesi ile müvekkilinin iki blok halinde bulunan davalı Kooperatifin inşaatında çalışmış olması nedeniyle, Kooperatifin muhasebecisi tarafından sigortalı olarak gösterildiğini, söz konusu davalı işyeri inşaatının 2 blok halinde başlanıldığını A Blokta yüklenici firma tarafından 2005 yılında dokuz (9) dairenin yapıldığını ve oturma izni alabilmek için belediyeye başvurularak inşaatın 2005 yılında bittirildiğinin beyan edildiğini, oysa ki sonrasında 27 dairenin 2006 yılında bitirildiğini, müvekkilinin bu inşaatta iki bloktan sonra kapıcı daireleri, sığınak ve ihata duvarlarının yapımında çalışmaya devam ettiğini, davalı Kurum tarafından yapılan tahkikat sonucunda 01.02.2006 – 15.07.2006 tarihleri arasında işyerinin faaliyette olmadığı gerekçesi ile müvekkilinin bu dönemdeki sigortalılığının iptal edilerek Kurumca yaşlılık maaşının kesilerek, kendisine borç tahakkuk ettirildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilinin 01.02.2006 – 15.07.2006 tarihleri arasındaki çalışma süresinin tespiti ile yaşlılık aylığı ile ilgili olarak borçlu olmadığının ve kesilen aylığın yeniden bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.16.01.2014 tarihli celsede davacının borçlu olmadığının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması talebine ilişkin davasının tefrik edilerek 2014/23 Esasa kaydı yapılmış ise de 07.02.2017 tarihinde 2014/23 Esas, 2017/41 Karar no.su ile her ne kadar … Kapatılan 6. İş Mahkemesince tefrik kararı verilmiş ise de … Kapatılan 6. İş mahkemesi 2013/6 Esas sayılı dosyasında görülen hizmet tespiti davasının, davalı Kurumun iptal etmiş olduğu hizmetlerin tespitine ilişkin olduğu, iş bu dosyanın ise hizmet tespitinin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline yönelik olduğu, bu nedenle dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, son Yargıtay kararları gereğince yargılamanın birlikte yapılmasının usul ekonomisi açısından gerekli olduğu gerekçesi ile 2014/23 esas sayılı dosya ile … 6. İş Mahkemesinin 2013/16 esas sayılı dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kayıtlarının tetkikinden, davacının tespiti istenilen dönemde davalı işyerinden bildiriminin yapıldığı işyerinin bahse konu olan dönemde faal olmadığının tespit edilmesi üzerine yapılan bildirilerin iptal edildiğini, sigortalı çalışma olgusunun gerçekleşmediğini, sigortalı çalışma olgusunun gerçekleşmesi için öncelikle bir işyeri bulunması ve bu işyerinin faal olmasının gerektiğini, mevcut durumda bahse konu olan işyeri olmadığından davacının sigortaya tabi çalışmasından söz edilemeyeceğini, Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu ayrıca davacının tespitini istediği dönem üzerinden 5 yıldan fazla süre geçtiğini hak düşürücü sürenin geçtiğini, belirtilen sebeplerden dolayı yersiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı işyeri cevap dilekçesinde özetle; Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifinin fesih edildiğini Kooperatifin tasfiye halinin sona erdiğini ve tasfiye edildiğini, yönetim ve denetim organlarının kalmadığını tasfiye memurlarının da görevinin sona erdiğini, Kooperatif temsil ve ilzama yetkili kimse olmadığını, Kooperatifin tüzel kişiliği sona erdiğinden husumet yönetilmesinin hatalı olduğunu arz ve izah edilen sebeplerden dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Özetle; “Asıl ve bileşen davanın reddine” dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi kararında özetle; davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.”… İnceleme konusu davada mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu sebeple öncelikle davacının iddiasına konu binada ikamet eden kişiler resen tespit edilerek tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulmalı, anılan inşaatın tamamen bitip bitmediği, devam ediyorsa ne zamana kadar devam ettiği ve bu süre zarfında inşaatta kimlerin çalıştığı irdelenerek (farklı tarihlerde de yapı kullanma izin belgesi alan kişiler olduğu göz önünde tutulmalı) karar verilmelidir. Ayrıca davalı kooperatifte anılan tarihlerde davacıdan başka güvenlik görevlisi olarak çalışan birisi bulunup bulunmadığı ve güvenliğin ne şekilde sağlandığı da ayrıntılı olarak araştırılarak, sigortalının iptal edilen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir” gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla özetle; “Asıl ve birleşen davanın reddine” dair karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin kararı temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.