Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/8304 E. 2023/9973 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8304
KARAR NO : 2023/9973
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1346 E., 2023/1455 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/86 E., 2022/164 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 nci maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Aynı Kanun’un 13 üncü maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21 nci maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin “Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat” başlıklı 20 nci maddesinde;
” (1) Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır.
(2) Bakanlıkların ve bunların teşkilatının, Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve özel kanunlarına dayanılarak kurulmuş bulunan teşekküllerle, şirketlerin, derneklerin ve vakıfların yetkili temsilcileri, bağlı bulundukları kanunlara ve statülerine göre tayin edilir.
(3) Gerçek ve tüzel kişilere ait ticari işletmelerin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, ticari işletmenin o işlemde yetkili ticari temsilcisine yapılan tebliğ geçerlidir.”
Diğer taraftan, bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, … 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, … 1975, s. 209 ). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309)
Somut olayda, davalı Barantaş Gıda Tic. A.Ş.’nin tasfiye sürecine girdiği, tasfiye memuru olarak atanan Ahmet Faruk Baran’ın vefat ettiği, kararın davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı Barantaş Gıda Tic. A.Ş.’nin tasfiye sürecini tamamlayarak terkin olup olmadığı, terkin olmadı ise anılan şirketi tasfiye süreci için temsile yetkili yeni bir tasfiye memuru atanıp atanmadığı ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorulmak suretiyle, buna ilişkin bilgi ve belgeler dosya arasına alınarak, tasfiye sürecinin devam etmekte olduğunun anlaşılması halinde, temsil yetkisinin tasfiye memurunda olduğu gözetilerek, gerek İlk Derece Mahkemesi kararı gerekse Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar ve davalı Kurumun temyiz dilekçesinin yetkili tasfiye memuruna tebliği ile temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi gereğince, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 432 nci maddesindeki prosedür işletildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.