Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/8078 E. 2023/9831 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8078
KARAR NO : 2023/9831
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1141 E., 2023/1021 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/530 E., 2022/232 K.

Taraflar arasındaki tevkifatın aidiyeti ile tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; 2014 yılında 2926 sayılı Kanun’a göre 01.05.2016 tarihinden itibaren sigorta tescilinin yapılması için Kuruma başvurduğunu, Kurumca 2006 yılına ait belgelerde T.C. kimlik numarası ve diğer kimlik bilgileri bulunmadığı gerekçesi ile T.C. kimlik numarasının yazılı olduğu 2008 yılındaki evraka istinaden 01/10/2008 tarihinde sigorta tescilinin yapıldığını, oysa ki 2006 yılının Nisan ayının değişik tarihlerinde sebze meyve komisyoncusu …’e ürün teslim ettiğini, komisyoncuya teslim edilen ürünlerden Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığını ve liste halinde 17/05/2006 tarihinde Bağ-Kur hesabına yatırıldığını, o tarihlerde T.C kimlik numarası çok yaygın olmadığından kimlik numarasının yazılmadığını, isminin de Huriye yerine sehven Huri olarak yazıldığını, 2008 yılındaki evrakta da aynı şekilde isminin Huri olarak geçtiğini, Kurum tarafından aynı isimde başka kişiler olabileceği gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, ismin aynı isim olduğunu, aynı komisyoncuya ait olduğunu ileri sürerek, 04.04.2006 tarih ve 901202 nolu, 09.04.2006 tarih ve 901212 nolu, 13.04.2006 tarih ve 601216 nolu, 16.04.2006 tarih ve 901230 nolu, 20.04.2006 tarih ve 901238 nolu, 23.04.2006 tarih ve 901246 nolu, 28.04.2006 tarih ve 912256 nolu tevkifatlı faturalara ve diğer yasal delillere istinaden 01.05.2006 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun’a göre adına 4/b sigortalılık tespitinin ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yargıtayın yerleşmiş içtihadı, Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği resen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen ay başından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Davacı tarafından ibraz edilen Bağ-Kur Çiftçi Bildirimi başlıklı liste incelendiğinde, …’ten 2006/4. ayda 20,59 TL tevkifat kesildiğine dair bilgi bulunduğu, listede baba adı, doğum yeri, adresi kısımlarının boş olduğu, 04.04.2006 tarihli, 09.04.2006 tarihli, 13.04.2006 tarihli, 16.04.2006 tarihli, 20.04.2006 tarihli, 23/04/2006 tarihli, 28/04/2006 tarihli müstahsil makbuzunda … yazdığı, 2008/9 Bağ-Kur Çiftçi Bildirimi başlıklı liste incelendiğinde, …’ten 2008/9. ayda 6,33 TL tevkifat kesildiğine dair bilgi bulunduğu, bildirim belgesinde davacının T.C numarasının yer aldığı, 19.09.2008, 21.09.2008, 23.09.2008 ve 27.09.2008 tarihli müstahsil makbuzunda … yazdığı, müstahsil makbuzlarında T.C numarasının yer aldığı,
Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davacı adına tescilli herhangi bir araç kaydına rastlanmadığının bildirildiği, Alanya İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından, davacının 2006-2008 yılları arasında kiralık serasının bulunduğuna, geçimini tarımsal faaliyet ile sürdürdüğü, 2019 yılı itibariyle halen 4-5 dönüm sera ile tarımsal faaliyetini yürüttüğüne dair bilgi verildiği, Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından davacının çiftçi kayıt sistemine dahil edilmediğinin ve doğrudan gelir desteği almadığının bildirildiği, Alanya-Gazipaşa Sulama Birliği Başkanlığı tarafından davacının herhangi bir üyeliğinin ve su kullanımının bulunmadığının bildirildiği, davacının Ziraat Odası kaydının bulunmadığı, 439 sayılı Alanya Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğü tarafından davacının kooperatif üyeliğinin bulunmadığının bildirildiği, 2008 yılında yapılan tevkifat kesintisi dikkate alınarak davacıya 01.10.2008-31.12.2008 tarihleri arasında ve 24.09.2014 devam şeklinde hizmet verildiğinin anlaşıldığı,
Davacı tanığı …’ün, davacının kardeşi olduğunu, kendisinin 2006 yılının hatırlamadığı bir ayına kadar halcilik yaptığını, davacının genellikle salatalık domates başta olmak üzere seracılık yaptığını, ürünlerini kendisine teslim ettiğini, davacının kendisi hal işine başladıktan itibaren 2016 yılının hatırlamadığı bir ayına kadar kendisine belirli aralıklarla ürün teslim ettiğini, ürün teslim ettiği dönemlerin belirli bir standardı olmadığını, kardeşini herkesin Huri olarak bildiğini, bu sebeple belgelere Huri şeklinde geçtiğini, kız kardeşi dışında … isminde tanıdığı biri olmadığını, söz konusu ürünleri davacıdan kendisinin aldığını beyan ettiği,

Davacı tanığı …’ün, davacının amcasının kızı olduğunu, Payallar’da çok uzun yıllardır kendisi gibi çiftçilik yaptığını, davacının da kendisinin de tanık komisyoncu olan …’e ürünlerini teslim ettiklerini, Ahmet’in 3-4 yıl önce komisyonculuğu bıraktığını, ondan sonra başkalarına ürün teslim ettiklerini, davacıyı Huriye ismi ile bildiğini, komisyoncu olan …’e davacı hariç Huri veya Huriye isminde hiç kimsenin ürün teslim etmediğini bildiğini,

Alanya İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabına göre, davacı dışında … isminde 6 kişinin daha olduğu, bir tanesinin 2004 doğumlu olduğu, Hüseyin ve Emine kızı 10.11.1946 doğumlu 1 tane … olduğunun görüldüğü,

… T.C. kimlik numaralı …’ün, davacıyı tanımadığını, akrabalığı olmadığını, kendisinin Alanya Cikcilli’de ikamet ettiğini, kendi adına hiçbir zaman çiftçilik yapmadığını beyan ettiği,

… T.C. kimlik numaralı …’ün hizmet döküm cetvelinde; 21.12.2015-01.12.2017 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında çalışmasının bulunduğu, 02.02.2021 tarihinden geçerli olmak üzere şirket ortaklığından dolayı … Bağ-Kur Numarasıyla tescilinin yapıldığı ve davacıyı tanıdığını, amcasının kızı olduğunu, Payallar’da çok uzun yıllardır çiftçilik yaptığını, halen devam ettiğini, davacının da bildi bileli kendisi gibi çiftçilik yaptığını, davacının ürünlerini ağabeyi olan …’e teslim ettiğini, bu şekilde halde satışını yaptığını, kendisinin sadece haldeki yetkiliye teslim ettiğini gerisiyle onların ilgilendiğini, davacının isminin Huriye olduğunu ailelerinde bazen Huri dediklerini beyan ettiği,

… T.C. kimlik numaralı …’ün, 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi sigortalılığının bulunmadığı ve davacıyı tanımadığını, akrabalığı olmadığını, kendisinin Alanya Yaylakonak’ta ikamet ettiğini, dönem dönem çiftçilik yaptığını, Payallar’da bulunmadığını, uzun zaman geçtiği için tarihleri hatırlamadığını beyan ettiği,

… T.C. kimlik numaralı …’ün (…), 01.10.1993-28.06.2000 tarihleri arasında 568 192 513 Bağ-Kur numarasıyla 1479 sayılı Kanun kapsamında kayıt ve tescili bulunduğu ve davacının amcasının kızı olduğunu, hep Payallar’da yaşadığını, davacının da hep orada yaşadığını, ikisinin de çiftçilik yaptığını, kendi ürünlerini Payallar’da bulunan hal no: 34 ve 35 olan … isimli kişiye teslim ettiğini, hatırladığı kadarıyla davacının abisi …’ün de Payallar’da bir ara hal komisyoncusu olduğunu, adı geçen …’e ürün teslim etmediğini beyan ettiği,

… T.C. kimlik numaralı …’ün (…), 12.06.2013 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında çalışmaya başladığı ve davacıyı tanımadığını, aralarında akrabalık olmadığını, tarımsal faaliyetle uğraşmadığını, çiftçilikle uğraşmadığı için davayla bir ilgisi olmadığını beyan ettiği,

… T.C numaralı …’ün (…), 30.06.2017 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında çalışmaya başladığını ve ev hanımı olduğunu, … evlenmeden önceki bekarlık soyadı olduğunu, çok kısa bir süreliğine … Sigorta isimli işyerinde çalıştığını, kendi nam ve hesabına iş yapmadığını, Bağ-Kur sigortalılığının olmadığını, sebze meyve işini hiç yapmadığını beyan ettiği,

Kamu tanığı …’un, davacıyı tanıdığını, 2009-2014 yılları arasında Payallar’da muhtar azalığı yaptığını, davacının aynı zamanda Payallar’da komşusu olduğunu, davacının bildi bileli devamlı çiftçilik yaptığını, davacının abisi …’ün halde komisyoncu olduğunu, şuan aktif olarak çalışmadığını, davacının bir ara ona mal teslim ettiğini, davacının halen çiftçiliğe devam ettiğini beyan ettiği,

Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının 01.05.2016 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, dosyadaki tüm kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporu bir arada incelendiğinde, davacının 2006/Nisan ayına ait tevkifat kesintisi dikkate alınarak takip eden ay başı olan 01.05.2006 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 2008/Eylül ayına ait tevkifat kesintisi dikkate alınarak, davacının 01.05.2006-30.09.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerekeceği kanaatine varıldığından, davanın
kabulüne karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davalı SGK Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının kuruma verdiği … komisyoncusu 2006/04 ayı müstahsil makbuzuna istinaden arşivlerinde yapılan araştırmada, tevkifat kesinti listeleri bulunduğunu ve incelendiğini, ilgili listede … adının olmadığını, … adının olduğunun görüldüğünü, bu isme yapılan kesintinin … T.C. Kimlik numaralı …’e ait olduğunun tespitine yarayacak herhangi bir kimlik alt bilgisinin bulunmadığını, bu sebeple sigortalının … Bağkur sicil numaralı hesabına ilgili döneme ilişkin kesinti yüklemesi yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve alınan beyanlarla, davacının kabule konu dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılmasını gerektirecek ilgisini ortaya koyduğunu, duruma göre 1 yıllık boşluk bulunan 2007 yılı için dahi davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılmasının yerinde olduğunu, açıklanan bu duruma göre davalı tarafın sair istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, ancak davalı Kurum harçtan muaf olduğu halde hükmün 2. ve 3. bentlerinde aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden, karar bu yönüyle düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyizen bozulmasını istemiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tevkifatın aidiyeti ve tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7 nci maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2, 3, 6, 9 ve 10. maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı SGK vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.