Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7955 E. 2023/11078 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7955
KARAR NO : 2023/11078
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1346 E., 2022/1484 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/513 E., 2020/255 K.

Taraflar arasındaki 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile aidiyet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin süt üreticiliği yaptığını, adına verdiği sütlerden …ş Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından 1998, 1999, 2000, 2001, 2002 yıllarında tevkifat yapıldığını, müvekkilinin 25.02.2019 tarihinde adına ilk tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren işlem yapılmasını istediğini, 1998/3-1999/8 arasındaki döneme ilişkin müstahsil listelerinin kuruma verilmediğini, 1999/10-2002/5 arası döneme ilişkin müstahsil makbuzları kesinti listelerinde müvekkilinin kimlik bilgilerinin eksik olduğunu, nüfusla yapılan yazışmada birden fazla kayda rastlandığı gerekçesiyle 04.04.2019 tarihli Kurum’un yazısı ile talebinin reddedildiğini, müstahsil makbuzları ve Kuruma bildirimde davacının adresinin … Mahallesi (Kasabası) … olarak belirtildiğini, Kurum’un araştırma yaparken müvekkilinin ikamet ettiği ve nüfusa kayıtlı olduğu … mahallesi (Kasabası) yerine … ili bazında … araştırması yapması nedeni ile birden fazla kayda rastlanıldığının belirtildiğini, … nüfusuna kayıtlı … olarak 1948 yılında ölen dedesi dışında müvekkilinin 2002 doğumlu torunu ile bir de Fransa’da doğup büyüyen ve halen Fransa’da olan amcasının torunu olan … dışında başka … olmadığını, kurumca yapılan araştırmanın usulüne uygun olmadığını, süt verilen kooperatif tarafından müvekkiline vermiş olduğu müstahsil makbuzları ve kesinti listesiyle de tevkifatların müvekkiline ait olduğunu onaylamakta olduğunu, dosyaya sunulan 1998, 1999, 200, 2001, 2002 yıllarına ait …ş Tarımsal Kalkınma Koop. Tarafından yapılan tevkifat kesintilerinin müvekkiline ait olduğunu beyanla davalı kurumca bu tevkifatlara göre işlem yapılması gerektiğinin, ve bu tevkifat kesintilerine göre müvekkilinin 1998 yılındaki ilk tevkifatı takip eden ay başı olan 01.04.1998 tarihinden 31.12.2002 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun bu döneme ilişkin olarak çıkacak borcun 7143 sayılı Kanuna göre yapılandırılması gerektiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, 1998/3-1998/8 arasındaki döneme ilişkin müstahsil makbuzları kesinti listelerinde davacının kimlik bilgilerinin eksik olduğunu, nüfusla yazışma yapıldığını birden fazla kayda rastlanıldığı gerekçesiyle davacıya ait tevkifat kayıtlarına istinaden işlem yapmayarak talebinin 04.04.2019 tarihli yazıları ile reddedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Dosyada içeriğinden, müstahsil makbuzlarında …’ün 20.03.1998-5/2002 tarihleri arasında kesintisiz olarak …ş Tarımsal Kalkınma kooperatifine sattığı ürün sütten Bağ-Kur kesintisi yapıldığı ve bu kesintilerin kurum hesabına yatırıldığı,ancak müstahsil makbuzlarında kayıtlı …’ün kimlik bilgilerin farklı olduğu ve bu nedenle söz konusu Bağ-Kur kesintilerin davacıya ait olup olmadığının tespit edilmediği gerekçesiyle davalı kurumca dava konusu dönemde davacıyı Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kurumun kayıt ve tescil etmediği anlaşılmaktadır.

… ilçe nüfus Müdürlüğü’nün 25.11.2019 tarihli yazılarında ilçeleri … Mahallesi… kayıtlarında yapılan araştırmada 3 adet … kaydına rastlanıldığını, bunların …TC kimlik numaralı …,… Kimlik numaralı … ve …Kimlik numaralı …’ün olduğunu,bu kişilerden;

… Kimlik numaralı …’ün baba adı … ana adı Nuran doğum yeri … doğum tarihi 15.12.1960 davacı olduğu, adres bilgisinin;… Mah.35805 No:1 … … olduğu, …TC kimlik numaralı …, baba adı …, ana adı … doğum yeri … ölüm tarihi 20.06.1948 olduğu, …Kimlik numaralı …’ün baba adı …, ana adı …, doğum yeri Livry-Fransa doğum tarihi 08.08.1990 ,yerleşim yeri Rosny Sous Bois[Fransa Cumhuriyeti olması karşısında dava konusu dönemde davacı dışında … kasabasında … olarak kimsenin bulunmadığı, … ilçe Jandarma Komutanlığının 24.12.2019 tarihli yazıları eki tutanakta … ilçesi … Mahallesi … oğlu 1957 doğumlu … isminde başka bir kişinin olmadığının ve yaşamadığının tespit edilmiş olması ve anlatımlarına başvurulan tanıkların beyanlarında, köylerinde … isminde başkaca ismin bulunmadığım yönündeki beyanlarına göre, … Tarımsal Kalkınma kooperatifince 20.03.1998-05/2002 tarihleri arasında düzenlenen Müstahsil Makbuzlarında müstahsil makbuzlarındaki Bağ-Kur kesintilerinin davacıya ait olduğu değerlendirilmiştir.

Davacının dava konusu dönemde 2926 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde sayılan tescile esas alınacak kayıtlardan, tapu sicil müdürlüğünde davacı adına kayıtlı 1 adet samanlık, 1 adet konut ve 12 adet tarla/bahçe olmak üzere toplam 14 adet taşınmaz bulunduğu ve teslim ettiği ürün bedellerinden dava konusu dönemin tümü kapsar şekilde Bağ-Kur kesintisi yapıldığı,tanık anlatımlarından ve Jandarma tarafindan yapılan araştırmadan,davacının dava konusu dönemde tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyetinden elde ettiği gelirle geçimin sağladığı açıkça anlaşılmakla davacının dava konusu dönemde 2926 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereğince zorunlu sigortalı olduğu ve sigortalılığının ilk tevkifatın yapıldığı tarih olan 20.03.1998 tarihini takip eden aybaşı olan 01.04.1998 olduğu ve sigortalılığının 31.12.2002 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmıştır.

Sonuç olarak davacının 01.04.1998 – 31.12.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı olduğunun ve davacının borcunun 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması gerektiğinin tespiti” gerektiği gerekçesiyle,

“Davanın kabulüne,

1-Davacının 01.04.1998 – 31.12.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı olduğunun ve davacının borcunun 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiği, Kurumun 2013/27 sayılı tarımsal kesinti uygulamalarına ilişkin genelgesinde “Ürün alımı sırasında tarımsal kesinti yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu satın alma işlemleri nedeniyle düzenlemek zorunda oldukları Kesinti Bildirim Listelerine tarımsal faaliyette bulunanların; adı ve soyadını, T.C. kimlik numarasını, ürün bedelini, kesinti tutarını, kesinti tarihini kaydetmek zorundadırlar” hükmünün yer aldığı, davacının iddialarına göre 1998/3-1998/8 arasındaki döneme ilişkin müstahsil makbuzlarının kesinti listelerinde davacının kimlik bilgilerinin eksik olduğu, nüfusla yazışma yapıldığı, birden fazla kayda rastlandığı gerekçesiyle davacıya ait tevkifat kayıtlarına istinaden işlem yapmayarak talebin 04.04.2019 tarihli kurum yazısı ile reddedildiği, belirtilen genelge hükmü gereğince kurum işleminin yerinde olduğu gerekçeleriyle, usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, “Yapılan istinaf incelemesi sonucunda, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, 03/1998-5/2002 dönemleri arasında kesintisiz olarak …ş Tarımsal Kalkınma kooperatifine süt sattığı, sattığı sütten dolayı müstahsil makbuzlarında Bağ-Kur kesintisi yapıldığı ve bu kesintilerin kurum hesabına yatırıldığı; Kurumca, müstahsil makbuzlarında kayıtlı …’ün kimlik bilgilerin farklı olduğu ve bu nedenle söz konusu Bağ-Kur kesintilerinin davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği gerekçesiyle, davacının, dava konusu dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edilmediği, yapılan araştırmalara göre …ş Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nce 3/1998-5/2002 dönemleri arasında düzenlenen müstahsil makbuzlarındaki Bağ-Kur kesintilerinin davacıya ait olduğunun anlaşıldığı ayrıca davacının dava konusu dönemde 2926 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde sayılan tescile esas alınacak kayıtlardan, tapu sicil müdürlüğünde davacı adına kayıtlı 1 adet samanlık, 1 adet konut ve 12 adet tarla/bahçe olmak üzere toplam 14 adet taşınmazın bulunduğu, davacının dava konusu dönemde tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyetinden elde ettiği gelirle geçimin sağladığı, dolayısıyla davacının dava konusu dönemde 2926 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereğince zorunlu sigortalı olduğu ve sigortalılığının başlangıcının, ilk tevkifatın yapıldığı tarih olan 20.03.1998 tarihini takip eden aybaşı olan 01.04.1998 olduğu ve sigortalılığının 31.12.2002 tarihine kadar devam ettiği, sonuç olarak yerel mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu” gerekçesiyle davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü gerekçelerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davaya konu uyuşmazlık, aidiyet tespiti ve 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti ile bu döneme ilişkin olarak çıkacak borcun 7143 sayılı Kanuna göre yapılandırılması gerektiğinin tespiti talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 inci, 2926 sayılı Kanun’un 2, 3, 6, 9 ve 10 uncu maddeleri ile 7143 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.