YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7869
KARAR NO : 2023/7859
KARAR TARİHİ : 12.07.2023
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/153 E., 2023/31 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iş kazası tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar … ve Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin 29.10.2009 tarihinden önce davalılar … ve … na ait işyerinde çalışmaya başladığını, 29.10.2009 tarihinde mobilya montajı sırasında iş kazası geçirerek sağ el bileğinden ağır yaralandığını, meydana gelen olay nedeniyle müvekkilinin sağ el bileğinde kalıcı iş kaybı meydana geldiğini, iz kaldığını, uzun süre çalışamayan davacının halen kısmet sakat durumunda olduğunu, … Anadolu 14.İş Mahkemesinin 2014/50 sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat davası açtıklarını, müvekkilinin olay tarihinde sigortasız çalıştırıldığını, SGK ya yapılan başvurunun da bu yüzden iş kazası olarak değerlendirilmediğini, ancak çalışanın işe başlarken zaten sigortalı sayıldığını, bu genel hükümlere rağmen kurumun aksi yönde karar vermesi üzerine iş bu davayı açtıklarını, ayrıca Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/72 sayılı dosyası ile davalılar yönünden mahkumiyet kararı verilerek olayda kusurlu bulunduklarını beyanla müvekkilinin maruz kaldığı olayda kalıcı ve geçici sakatlık oranı ile kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar … ve … vekilleri verdiği cevap dilekçesinde; davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını, davacının müvekkili …’ nun yanında çalışmadığından olayın iş kazası olmadığını, bir an kabul edilmiş sayılarak davacının beyanına göre 29.10.2009 tarihinden önce işe başlamış ise de kazadan sonra davacının iş akdinin müvekkilince sona erdirildiğini, bir an için davacının sigortasız çalıştığı varsayılsa bile davanın zaman aşımına uğradığını, diğer davalı … adına kayıtlı herhangi bir işyeri bulunmadığını, …’ nun da diğer müvekkili … yanında sigortalı çalıştığını, dolayısıyla bu davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki davacıda Ceza dosyasındaki beyanında …’ nun patronunun kardeşi olduğunu belirttiğini, davacının iddia ettiği… Caddesinde faaliyet gösteren “…” isimli işyerinin her iki müvekkili ile de bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili …’ nun …/ … adresinde bulunan “…” isimli işyerini 12.02.2007 tarihinde faaliyete açtığını, iddia edilen işyeri ile müvekkilinin sahibi olduğu işyerleri farklı olduğundan her iki müvekkili yönünden de husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın öncelikle zaman aşımından reddine, taraflar arasında da işçi ve işveren ilişkisi bulunmadığından da husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli ve 2017/279 Esas, 2019/225 Karar sayılı kararıyla; “davacının davalılar yanında işyeri dışında 29/10/2009 tarihinde mobilya montesi yaparken cam dolabının kırılması neticesinde sağ bileğinin kesildiği, olay neticesinde Kapatılan Sultanbeyli 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/70 esas sayılı dosyası kovuşturma yapıldığı, anılan dosyada davalılar hakkında TCK 89/1.maddesi uyarınca ceza tesisi edildiği ve kararın kesinleştiği, ceza dosyasında olayın oluş şeklinin iş kazası olarak kabul edildiği, mahkememizce mahallinde icra edilen 23/05/2016 tarihli keşifte yapılan tespitler ve alınan tanık beyanı ile olayın oluş şeklinin ceza dosyası ile uyumlu olduğu, alınan 26/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ile de “dava konusu olayın 5510 sayılı yasasının 13.maddesi tanımına göre iş kazası olduğu, olayın meydana gelmesinde davalı …’nun %80, …’nun %5, …’nün %15 oranında kusurlu bulunduğu” şeklinde görüş belirtildiği anlaşılmakla; mahkememizde kazaya uğrayanın hizmet akdine göre çalışan olması, olayın sosyal güvenlik hukuku anlamında dar anlamda kaza kavramının içinde kabul edilmesi, ayrıca yaralanma olayının sigortalının işyeri sayılan (işini ifa ettiği, gördüğü) yerde bulunduğu bir zaman diliminde ve ayrıca işin yürütümü sırasında vuku bulması” gerekçeleriyle davacının davasının kabulü ile, davacı tarafın 29/10/2009 tarihli kazanın iş kazasıs olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2020/142 Esas, 2022/232 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekili, davalı Kurum vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunun oy birliği ile esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce, “…1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı … vekili ile davalı Kurum vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı … İslaoğlu’nun temyizi yönünden; Mahkemece getirtilen bilgi ve belgelerden ve işyeri sicil dosyasından, davacının çalıştığı 1096404 işyeri sicil nolu işyeri işvereninin … olduğu, işyerinin 01.03.2007 tarihinde kapsama alındığı ve halen kapsamda bulunduğu, mahiyetinin mobilya imalatı, montaj, satış olduğu anlaşılmıştır.
İşyeri sicil dosyasına göre işverenin … anlaşılmakla birlikte …’nun işverenlik sıfatının yeterince araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davalı …’nun vergi mükellefiyet ile esnaf kaydının bulunmadığı, adına tescilli işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı gibi SGK kayıtlarında da işyeri tesciline ve 4/1-a statüsü üzerinden hizmet bildirimine rastlanmadığı, şu halde anılan davalının işveren sıfatı taşımadığı anlaşıldığından, davalı … yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bununla birlikte, davacının davalı … yanında işyeri dışında 29.10.2009 tarihinde mobilya montajı yaparken cam dolabının kırılması neticesinde sağ bileğinin kesildiği, olay neticesinde (Kapatılan) Sultanbeyli 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/70 esas sayılı dosyası kovuşturma yapıldığı, anılan dosyada davalıl hakkında TCK 89/1.maddesi uyarınca hüküm tesis edildiği ve kararın kesinleştiği, alınan 26.08.2016 tarihli bilirkişi raporu ile de dava konusu olayın 5510 sayılı yasasının 13.maddesi tanımına göre iş kazası olduğuna dair görüş sunulduğu, olayın oluşumunda …’nun %80, …’nun %5, …’nün %15 oranında kusurlu olduğuna dair kusur dağılımı belirlendiği anlaşılmakla; mahkememizde kazaya uğrayanın hizmet akdine göre çalışan olması, olayın sosyal güvenlik hukuku anlamında dar anlamda kaza kavramının içinde kabul edilmesi, ayrıca yaralanma olayının sigortalının işyeri sayılan yerde bulunduğu bir zaman diliminde ve ayrıca işin yürütümü sırasında vuku bulması gerekçeleriyle olayın iş kazası olduğu” gerekçeleri ile davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı … yönünden açılan davanın usulden reddine, davacının davalı … uhdesinde 29/10/2009 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar … ve Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili; olayın iş kazası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, iş kazası kabul edilse dahi eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı Kurum vekili; davalı Kurumun feri müdahil olduğunu ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, dosya kapsamına göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
davalılar … ve Kurum vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıdaki yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.