Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7691 E. 2023/7851 K. 12.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7691
KARAR NO : 2023/7851
KARAR TARİHİ : 12.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1302 E., 2023/1010 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 21. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/54 E., 2020/191 K.

Taraflar arasındaki haczin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvrunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; memur emeklisi olduğunu, 2010 yılından itibaren yersiz ödeme sebebiyle emekli aylığından dörtte bir oranında kesinti yapılmaya başlandığını, konuya ilişkin olarak … Sosyal Güvenlik Merkezine itirazda bulunduğunu ve haczin kaldırılmasını talep ettiğini, 28.07.2017 tarihli başvurusu üzerine emekli aylığı üzerindeki haczin kaldırdığını ancak daha sonra yeniden kesinti yapılmaya başlandığını, 5510 sayılı Kanun’un 93 üncü maddesi gereği emekli aylığından kesinti yapılabilmesi için kendisinin bir muvafakatinin olmadığını, buna rağmen 5510 sayılı Kanun’a göre çıkarılan “Fazla ve Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre emekli aylığından kesinti yapılmaya devam edildiğini, bu durumun kanuna açıkça aykırı olduğunu belirterek bu yöndeki Kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin aidesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; davacının emekli aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlaması sebebiyle şahıs hatasından kaynaklanan aylıklarının yersiz çekildiğini, bu durumun 03.10.2007 tarihinde tespit edilerek yersiz ödenen 01.05.1997-30.04.2007 tarihleri arasındaki aylıkların ve ek ödeme tutarı 53.974,83 TL, vergi iadesinden 613,28 TL olmak üzere toplam 54.588,111 TL borç çıkarıldığını, borca hesaplanan 04.12.2010 tarihli faizin 68.482,59 TL ile birlikte toplam borcun 123.070,70 TL olduğunu, emekli aylıklarından Eylül dahil 52.33,72 TL tahsilat yapıldığını, ancak daha sonra 2017/25 sayılı yersiz ödemenin tahsiline ilişkin Genelge gereğince söz konusu borcun yapılan tahsilatlar dikkate alınarak 03.10.2007-06.09.2017 tarihleri arasında azalan bakiye sistemine istinaden 34.934,85 TL aylık borç ile 01.05.1997-06.09.2017 arası uygulanan 103.417,44 TL yasal faizi olmak üzere toplam 105.691,83 TL’nin kişi borcu olarak sisteme girildiğini, yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir işlemin olmadığını belirteek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “… davanın, 5434 sayılı Kanun kapsamında davacının almakta olduğu emekli aylığına konulan haczin kaldırılması ve yapılan kesintisinin iadesine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözümünün 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği (Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 07.05.2013 gün ve 2012/16085 E. 2013/9517 K. sayılı kararı ve Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 03.03.2015 gün ve 2014/22159 E. 2015/4021 K.sayılı kararı da bu yöndedir) anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre “yargı yolunun caiz olması” dava şartı bulunmadığından…” gerekçesiyle aynı Kanun’un 115 inci maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı; usulden red kararı verilmesinin hatalı olduğunu, 11. İdare Mahkemesi kararı ile iş mahkemesinin görevlisi olduğuna karar verildiğini, davanın iş mahkemesinde görülerek kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davasında haklı olduğunu, emekli aylığından kesinti yapılmaması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusunun idari yargı kolu içerisinde kalıp kalmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.