Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7604 E. 2023/9084 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7604
KARAR NO : 2023/9084
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/668 E., 2023/781 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/516 E., 2020/354 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri ve fer’i müdahil SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ve fer’i müdahil SGK vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili ve fer’i müdahil SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı …’nin evinde 1997 yılı Eylül ayından itibaren 20 yıl boyunca hizmetçi sıfatıyla ücret karşılığında ve sürekli olarak çalıştığını, davalı tarafından verilen bütün sözlere rağmen sigorta başlangıcının hiçbir zaman yapılmadığını, 1997 yılının Eylül ayında davalının evinde işe başlayan davacının kesintisiz olarak haftanın 6 günü sabahtan akşama kadar temizlik, yemek, ütü vs. olmak üzere bir evin ihtiyacı olan bütün işlerini yaptığını, ayrıca bu süre zarfında davalının geçici görevlendirmeleri ile davalının annesinin evinde de yine aynı işleri yaptığını, davalının annesinin vefatına kadar da iki evde birlikte çalıştığını, aylık ücretlerinin de son 1 yıl hariç davalı tarafından elden ödendiğini, Temmuz/2017 tarihinde davacının davalıya ait evde cam silerken iş kazası geçirerek camdan düştüğünü, davalı tarafın, 20 yıl boyunca evinde her türlü işini yapan, iki boşanma davasında da tanık olarak dinlenilmesi istenen, davalının ve ailesinin bütün ihtiyaçlarını gidermek için 20 yıl boyunca çaba sarf eden, başına gelen talihsiz kazadan sonra bütün emekleri görmezden gelinen ve 20 yıllık geçmişi olan davacının en zor zamanında desteğini esirgediğini, söz konusu iş kazasından sonra davalı tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören davacının bir daha işe gelmemesinin söylendiğini ve evden kovulduğunu ileri sürerek, davacının sigortalı hizmet başlangıç tarihinin ve kuruma bildirilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımının söz konusu olduğunu, davalının 2008 yılına kadar … Bulv. No:75 K:4 D:15 adresinde ikamet ettiğini, daha sonra … Mah. Selen Sk. No:4 Narlıdere adresine taşındığını ve 2010 yılına kadar da bu yerde ikamet ettiğini, 2010 yılı sonrasında ise Narlıdere’deki bu adreste çocukları … ve …’nin oturmaya devam ettiklerini, 2010 yılından sonra … Bulv. No:53 K:3 adresinde ikamet etmeye başladığını ve halen de bu adreste ikamet ettiğini, 2008 yılına kadar oturmakta olduğu … Bulv. No:75’deki binanın 8. kat 30 nolu dairesinde davalının annesi … ve babasının oturduğunu, davacının, …’nin vefat tarihine kadar başka bir çalışan ile birlikte haftanın 2 günü günde 3-4 saat kadar …’nin yanında çalıştığını, aynı dönem içerisinde aynı apartmanda ikamet eden davalının evine de davacının haftada 1 gün genel temizlik için geldiğini ve bu çalışmasının hiçbir şekilde 5-6 saati geçmediğini, davacının gündelik işe giden birisi olduğunu, başka evlere de işe gittiğini, davacının 2010 yılından itibaren davalının evinde hiçbir şekilde çalışmadığı gibi, 2010 yılına kadar ikamet ettiği … Mah. Selen Sk. No:4 Narlıdere adresinde 2010 yılından sonra davalının çocukları Mustafa ve …’nin kaldıklarını ve davacının bazen 1 bazen 2 günü günlük 2 veya 3 saati hiçbir şekilde geçmemek kaydıyla evin temizlik işlerine baktığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Fer’i müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasını yazılı belgelerle, somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davasının kısmen kabulüne, davacının davalı …’ye ait kurumda tescilsiz “ev hizmetleri” işyerinde 01.02.2008-09.01.2010 ve 29.12.2012-15.07.2017 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 1464 gün çalıştığı, 1464 günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı vekili ve fer’i müdahil SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
1.Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının boşanma davasında dinlenilen bazı tanıklar hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunduğunu ve dilekçesinde davacının evde sürekli çalıştığını açıkça beyan ettiğini, bilirkişi tarafından boşanma davasındaki bir kısım belgelerin gözden kaçırıldığını, tanıklar tarafından davacının davalının annesinin ve kardeşlerinin evlerinde çalışmasına karşılık ücretleri de davalıdan aldığının beyan edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tanıklar … ve … hakkında yalan tanıklıktan ceza davası açıldığını, İlk Derece Mahkemesince bu davanın sonucunun beklenilmesi gerekirken beklenilmediğini, davacının tespitini talep ettiği dönemde başkalarının evine de temizliğe gittiğini, davanın ispat edilemediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3.Fer’i Müdahil SGK Vekilinin İstinaf Sebepleri
Fer’i müdahil SGK vekili istinaf dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın ispat edilemediğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı tarafça davalıya ve ailesinden bazı kimselere ait evlerde davalının emri ile ev işlerinde çalıştığının beyan edildiği, davalı adına ev hizmetleri iş yeri olarak tescilli iş yeri ile davacı adına davalı tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi ve fer’i müdahil Kuruma bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı … tarafından … 16. Aile Mahkemesi’nde 22.07.2013 tarihinde açılan boşanma davası kapsamında; evlenmeden önce oğlu … ile birlikte yaşadıklarından evde daimi çalışan bir kadın olduğunun, evlendikten sonra da kadının çalışmaya devam ettiğinin beyan edildiği, söz konusu evliliğin 07.07.2012 tarihinde yapıldığı, davalı …’nin ilk eşinden boşanmasına ilişkin olan … 9. Aile Mahkemesinin 2009/880 E. sayılı dosyasında eldeki davada da tanık olan ve davalının şoförlüğünü yapan … tarafından 18.02.2010 tarihli celsede; davalının yanında yaklaşık 2,5 yıldır çalıştığının beyan edildiği, davacı tarafından 9. Aile Mahkemesinin 29.07.2010 tarihli duruşmasında; Sani’nin yanında 16-17 yıldır çalıştığının, tarafları en son geçen sene yaz aylarında bir arada gördüğünün, Nalan’ın evden ayrıldığının, Sani’nin isteği üzerine Nalan’ın evine de temizliğe gittiğinin beyan edildiği, 16. Aile Mahkemesindeki dosyada davalının oğlu … tarafından; evde yardımcı bayan olduğunun beyan edildiği, davacının 16. Aile Mahkemesinde verdiği 13.05.2014 tarihli ifadede; tarafların evinde 15 yıldır çalıştığını beyan ettiği, 9. Aile Mahkemesinde görülen davada davalı olan Sani vekilinin 16.12.2009 tarihli dilekçesinde tanık olarak davacı …’i gösterdiği ve bu kişinin yaklaşık 20 yıldır tarafların evlerinde yardımcı olarak çalıştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda; özellikle dosya arasına alınan … 16. Aile Mahkemesinin 2013/526 E. sayılı dosyasında işbu davanın davalısı … tarafından … aleyhine açılan boşanma davasının dava dilekçesinde; “… müvekkilinin evlenmeden önce çocuğu … ile yalnız yaşadığı için oğlu … ile birlikte ikamet ettikleri evdeki tüm ihtiyacını karşılayan yardımcı bir bayanı evde daimi olarak istihdam ettiğini, evlilik akdinden sonra da bu durumun aynen devam ettiğini…” beyan edilmiş olması ve bu evlilik 07.07.2012 tarihinde yapılmış olup söz konusu dönemin ilk derece mahkemesince davacının davalının annesinin evinde haftada 3 gün çalıştığını kabul ettiği dönem içerisinde kalıyor olması, anılan davanın 05.03.2014 tarihli celsesinde ifadesine başvurulan … tarafından; “… evde yardımcı bir bayanın çalıştığının ve ev işlerini onun yaptığının…”, davacı … tanığı olarak 13.05.2014 tarihli duruşmada ifadesine başvurulan işbu davanın davacısı … tarafından; ” … kendisinin, tarafların evinde 15 yıldan bu yana yardımcı olarak çalıştığının” beyan edilmiş olması, yine; 9. Aile Mahkemesi’nde görülen davada davalı olan … vekili tarafından sunulan 16.12.2009 tarihli dilekçede “işbu davanın davacısı …’in tanık olarak gösterilmiş olması ve bu kişinin yaklaşık 20 yıldır tarafların evlerinde yardımcı olarak çalıştığının beyan edilmiş olması” nedeni ile davacının talep ettiği tüm sürede davalı yanında ev hizmetlerinde çalıştığı kanaatine varılmış, her ne kadar ilk derece Mahkemesince “… davacının, haftanın belirli günlerinde davalı …’nin emir ve talimatı altında, haftanın belirli günlerinde de müteveffa …’nin emir ve talimatı altında çalıştığının kabulü gerekmiştir.” ve “… davacının, davalı …’nin evindeki çalışmalarının yanı sıra haftanın belirli günlerinde de davalının annesi müteveffa …’nin evinde de çalıştığı belirtilmiş olup ancak, müteveffa …’nin evindeki çalışmalarına ilişkin olarak davacının, davalı …’nin talimatı ve yönlendirmesi ile gittiğine ilişkin herhangi bir somut ifade bulunmadığı gibi ücretinin de … tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir tanık söylemi veya yazılı belge mevcut bulunmamaktadır.” değerlendirmelerine yer verilmişse de; davacının davalı yanında uzun yıllar çalışmış olması ve bu nedenle aralarında kurulan ilişki nedeni ile davacının işvereni olan davalının talimatı ile davalının annesinin ya da yakınlarının evlerine de temizliğe gittiği, her ne kadar davacı kimi zaman davalının diğer aile fertlerinin evlerine de temizliğe gitmekte ise de bu husus davacının inisiyatifinde olmayıp davalının yönlendirmesi ve talimatı ile olduğu ve davalı nerede, kimin evinde çalışmasını söylerse davacının orada çalıştığı, davacının temizliğe gittiği bu kişilerin kimi zaman aynı apartmanda oturdukları ve yakın aile fertleri oldukları anlaşılmakla; davacının talep ettiği 1997/Eylül – 2017/Temmuz ayları arasında davalının emir ve talimatı altında ev işlerinde çalıştığı kanaatine varılmıştır.

Sonuç itibarıyla; 6100 sayılı Kanun’un 355 inci maddesinde yer alan ve incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede, istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların yukarıda sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olduğu, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf itirazlarının ise isabetli olmadığı anlaşıldığından; yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte, değinilen hususlarda kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına gereksinim duyulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf taleplerinin reddine,
2-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile … 12. İş Mahkemesince verilen 24.09.2020 tarih, 2017/516 Esas ve 2020/354 Karar sayılı kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın kabulü ile davacının davalı …’ye ait ve tescilsiz “ev hizmetleri” iş yerinde 01.09.1997 – 31.07.2017 tarihleri arasında, aralıksız olarak, günün asgari ücreti üzerinden, hizmet akdi ile çalıştığının tespitine,
4-Alınması gereken 179,90 TL ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-9,200.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 62,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından karşılanan 647,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 333 üncü maddesi gereğince taraflarca yatırılan ve kalan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve fer’i müdahil SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Vekilinin Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı tanıkları … ve … hakkında yalan tanıklıktan ceza davası açıldığını, bu itibarla adı geçen tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının davalı yanında süreklilik arz eden ücretli bir çalışması olmadığını, davacının tespitini talep ettiği dönemde başkalarının evine de temizliğe gittiğini, eksik inceleme ile hatalı değerlendirme sonucu kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
2.Fer’i Müdahil SGK Vekilinin Temyiz Sebepleri
Fer’i müdahil SGK vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyizen bozulmasını istemiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının, davalı yanında hizmet akdine dayalı olarak Eylül 1997 – Temmuz 2017 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı vekili ve fer’i müdahil SGK vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.