YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7561
KARAR NO : 2023/8765
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen Kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı SGK Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezince 12.11.2014 tarihli ve 91379940/ 06-87 sayılı işlem ile 2012 yılında iki işçinin çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinden bahisle şirket hakkında 5.319,00 TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiğini, aynı tarihli SGK 10.03 sayılı işlem ile şirkete ait teşviklerin iptaline karar verildiğini, şirketin 2012 yılında yararlandığı toplam 59.438,09 TL tutarındaki teşvik indirimlerinin Kuruma iadesinin talep edildiğini ve aynı gün SGK nezdinde borçlandırıldığını, bu karara karşı 2012 yılı Şubat ayı başlarında idari yaptırıma konu … ve … isimli işçilerin şirkete ait işyerinde hiçbir çalışmasının olmadığı şirket personelince kolluğa yapılan bildirimde yanlışlıkla isimlerinin geçtiği personelin hatası nedeni ile gerçeğe aykırı bir bildirim olduğu, bu nedenle idari tahkikat yapılarak cezanın ve teşvik indiriminin iptali işleminin kaldırılması için yapılan idari başvurunun reddine karar verildiğini, 80 civarında işçisi bulunan ve davalı kuruma hiçbir borcu bulunmayan şirketin primlerini düzenli ödemesi ve Kuruma borcu bulunmaması nedeni ile halen teşvik indiriminden yararlandığını, şirketin dava konusu işlem nedeni ile SGK sisteminde Kuruma borçlu göründüğü için Aralık 2014 ve takip eden aylarda teşvik indiriminden yararlanabilmek için idari cezayı ve teşvik indirimlerini faizi ile birlikte ödemek zorunda kaldığını belirterek, davalı Kurum sigortalılarından … ve …’ün 26.07.2012 tarihinden önce şirkette hizmet akdi ile bağlı olarak çalışmadıklarının tespiti ile tahsil olunan 59.438,09 TL’nin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2016
tarihli ve 2015/4 Esas, 20176/213 Karar sayılı kararıyla; Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.11.2014 tarihli ve 91379940/06-87 sayılı işleminin iptali ile, 3301022372053 Sigorta sicil numaralı …’ın 26.07.2012, 3301200837462 sigorta sicil numaralı …’ün ise 01.08.2012 tarihinden önce davacının iş yerinde çalışmadıklarının tespitine,
Davacı tarafın idari işlemin iptali ve alacak talebinin ise işbu dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydının yapılmasına
karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/11645 Esas, 2018/10255 Karar sayılı bozma ilamında;
“Davacı, davalı Kurumun 12.11.2014 tarihli yazısı ile Silifke Jandarma Komutanlığı tarafından 08.05.2012 tarihinde yapılan denetimde işyerinde çalıştığı tespit edilen … ve …’ün Kuruma bildirilmediğinin tespit edildiğini belirterek, 2012 yılında iki işçinin çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinden bahisle davacı şirket hakkında 5.139,00 TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, aynı tarihli SGK işlemi ile davacı şirkete ait teşviklerin iptaline karar verildiği ve davacı şirketin 2012 yılında yararlandığı toplam 59.438,09 TL tutarındaki teşvik indirimlerinin Kuruma iadesinin istendiği görülmüş olup, iş bu Kurum işleminin iptali, idari para cezasının iptali ve teşvik indirimlerinin tahsili ile sigortalıların davacı işyerinde çalışmadıklarının tespiti istemli açılan davada Mahkemece idari işlemin iptali ve alacak talebinin iş bu dosyadan tefrik edilerek, sigortalı …’ın 26.07.2012, sigortalı …’ün ise 01.08.2012 tarihinden önce davacının iş yerinde çalışmadıklarının tespitine şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, Kurum’a bildirimi yapılan sigortalıların belirtilen tarihlerden önce çalışmadıklarına ilişkin iddianın olması karşısında, işbu davada verilen karar, ilgililerin sigortalılık sürelerinin etkileyeceğinden, Mahkemece, öncelikle sigortalılık bildiriminin kuruma bildirildiği süre kadar olduğunun iddia edildiği sigortalılar tespit edilip davaya dahil edilmesi” gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.10.2020 tarihli ve 2019/21 Esas, 2020/478 Karar sayılı 2. Kararıyla; Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.11.2014 tarih ve 91379940/06-87 sayılı işleminin iptali ile, 3301022372053 sigorta sicil numaralı …’ın 26.07.2012, 3301200837462 sigorta sicil numaralı …’ün ise 01.08.2012 tarihinden önce davacının iş yerinde çalışmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
C.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarih, 2022/2213 Esas, 2022/4590 Karar sayılı Bozma kararıyla;
Somut olayda davacı, davalı kurumun 12.11.2014 tarihli yazısı ile Silifke Jandarma Komutanlığı tarafından 08.05.2012 tarihinde yapılan denetimde işyerinde çalıştığı tespit edilen … ve …’ün kuruma bildirilmediğinin tespit edildiğini belirterek, 2012 yılında iki işiçinin çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinden bahisle davacı şirket hakkında 5.139,00 TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, aynı tarihli SGK işlemi ile davacı şirkete ait teşviklerin iptaline karar verildiği ve davacı şirketin 2012 yılında yararlandığı toplam 59.438,09 TL tutarındaki teşvik indirimlerinin Kuruma iadesinin istendiği görülmüş olup, iş bu Kurum işleminin iptali, idari para cezasının iptali ve teşvik indirimlerinin tahsili ile sigortalıların davacı işyerinde çalışmadıklarının tespiti istemli açılan davada Mahkemece idari işlemin iptali ve alacak talebinin iş bu dosyadan tefrik edildiği, sigortalılar … ve …’ün usulüne uygun olarak davaya dahil edildikleri; ve Mahkemece kurum işleminin iptali ile sigortalı …’ın 26.07.2012, sigortalı …’ün ise 01.08.2012 tarihinden önce davacının iş yerinde çalışmadıklarının tespitine karar verildiği anlaşılmış ise de verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalı olup hatalıdır.
Dahili davalıların ve dinlenen bir kısım tanıkların davalıların işyerinde stajyer olarak çalıştığını beyan etmesi karşısında, bu çalışmasının “Kısa Vadeli Sigorta” kolunda olup olmadığı, işyerinde stajyer programı kapsamında çalışıp çalışmadığı yöntemince araştırılmalı, öncelikle dahili davalıların okul durumu, eğitimine devam edip etmedikleri bu kapsamda staj yapıp yapmadığı araştırılmalı, dahili davalıların diploma örneği de eklenmek suretiyle mezun olduğu okuldan eğitim ve staj bilgileri sorulmalı, dosya içerisinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye İş Kurumu tarafından gönderilen kursiyer belgeleri de göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılmalı; davalı iş yerinden bordro tanıkları tespit edilerek çalışmanın niteliği ile ilgili beyanları alınmalı, bu şekilde tüm deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle çalışmanın mahiyeti tespit edilmeli, bu kapsamda yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri de gözetilmek suretiyle hizmet akdinin unsurları değerlendirilmeli, 5510 sayılı Kanun’un 5/b maddesi de göz önünde tutularak bu çalışmasının “Kısa Vadeli Sigorta” kolunda olup olmadığı ve dahili davalıların çalışmalarının mahiyeti şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkememece davalıların davacı işyerinde stajyer programı kapsamında çalışıp çalışmadığı hususunda yapılan araştırmada; davalılar … ve Muhammed Toköz’ün davacı işyerinde staj yaptığına dair ödenen ödenekler incelenmiş, Kurum evraklarından davalı …’ın davacı işyerinde sigortalı olarak işe başladığı tarih 26.07.2012 olarak davalı …’ün davacı işyerinde sigorta başlangıç tarihinin 01.08.2012 olarak tespit edildiği, Silifke İlçe Milli Eğtim Müdürlüğü Silifke Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yazı cevabında davalı kursiyerlerin 10.04.2012-22.05.2012 tarihleri arasında Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında imzalanan protokol gereği Elektrik Ark Kaynakçısı kursuna UMEM kapsamında katıldıkları 11.06.2012-18.07.2012 tarihleri arasında iş başı eğitimine katıldıkları, protokol gereği yapılan kurslarda sigorta primi, ücret kısmı ve diğer haklar ile kayıtların iş ve işlemlerinin İş-Kur tarafından karşılandığının bildirildiği, tanıkların ortak beyanlarından davalıların İŞKUR eğitimi aldıktan sonra işe başladıkları, …’ın ayrıldığı ve …’ün hala çalışmaya devam ettiği anlaşılmakla;
Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.11.2014 tarih ve 91379940/06-87 sayılı işleminin iptali ile 3301022372053 Sigorta sicil numaralı …’ın 26.07.2012, 3301200837462 Sigorta sicil numaralı …’ün ise 01.08.2012 tarihinden önce davacının iş yerinde çalışmadıklarının tespitine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili: kurum işlemlerinin kanuna ve hukuka uygun olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86 ncı maddesinin 9 uncu fıkrası, 5 inci maddesinin (B) bendi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.