Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7509 E. 2023/8666 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7509
KARAR NO : 2023/8666
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 29.07.2008 tarihinde Bağ-Kur emeklisi olarak maaş almaya başladığını, davalı Kurumun yapmış olduğu 15.01.2016 tarih, 1 sayılı soruşturma raporu doğrultusunda usulsüz aktarılan 14 adet prim ve tevkifat ödemesinin müvekkilinin hesabından çıkartıldığını, müvekkilinin sigortalılığının durdurularak yaşlılık aylığının iptal edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş, müvekkilinin kesilen aylıklarının yeniden bağlanmasını, kesinti yapılan aylıkların ödenmesini, ödenen aylıkların geri istenmesi işleminin iptalini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum müfettişi … tarafından yürütülen soruşturma neticesinde davacının hesabına 4 adet prim ve 10 adet tevkifatın usulsüz olarak yapıldığını, usulsüz olarak yapılan ödemelerin sigortalının hesabından çıkartıldığını, bu nedenle sigortalının prim hesabında prim borcu gözüktüğünü, bu nedenle bağlanan aylığın kesildiğini, ödenen sigorta ve sağlık yardımlarının geri istendiğini beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının emekliliğe hak kazanması için ödemesi gereken prim ve tevkifat miktarının 171.428,88 TL olduğu, davacının davalı Kurumdan 5628 günlük priminin silindiği, Bağ-Kur primlerinin ödenmesine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirlendiği, kurum memurlarının karşılıksız olarak prim ve tevkifatları şahısların hesaplarına yatırmasının söz konusu olamayacağı, davacının kurumun yönetmelik esaslarına uygun bir şekilde prim ve tevkifat ödemesi yapmaması nedeniyle 5510 sayılı Kanun’un 96 ncı maddesi uyarınca, iyi niyet esaslarına uygun bir şekilde davranmadığı kabul görmüş, Eskişehir Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilen müzekkere cevabında, müfettiş raporunda usulsüz olarak çıkartılan prim ve tevkifatların sigortalı hesabına yüklenmemesi halinde de davacının emekliliğe hak kazanamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 2008 tarihinde askerlik borçlanması yaparak ve eksik prim borçlarını ödeyerek emekli olduğunu, 2003 yılında aylıkların kesilmesi işleminin usulsüz olduğunu, primlerin her zaman tahsil edilebilir olduğunu, kurumun üstüne düşen görevi yapmadığını, müvekkilinin emeklilik için müracaat edildiği zaman dosya İl Müdürlüğünce ve … Tahsisler Daire Başkanlığınca incelenerek onaylandığını, bu incelemelere davacının etki etmesinin söz konusu olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece yapılan araştırmada davacı adına yapılan tevkifatlar yüklendiğinde tahsis talep tarihi itibariyle prim borcunun bulunduğu ve aylığa hak kazanmadığı, Kurum işleminin yerinde olduğu, sahte işlemlerle davacı hesabına tevkifat ve prim yüklenmiş olduğundan davacının iyi niyetli kabul edilemeyeceği dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davalı Kurum üzerine düşen görevi özenle yapmış olsa idi dosyadaki eksikliklerin zamanında ortaya çıkacağını ve telafi edileceğini, davacının hiçbir katkısı ve etkisi olmayan işlemler nedeni ile bağlanan emekli maaşının yıllar sonra kesilmesi ve hatanın davacıya yüklenmesinin hukuk ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 2926 sayılı Kanun’a tabi Tarım Bağ-Kur sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile davacının prim kesintisine dayalı elde ettiği Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un ve mülga 2926 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3.Değerlendirme
1- Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- İnceleme konusu davada, davacının 29.07.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumca 01.01.1985-29.07.2008 tarihleri arasında 31 yıl 5 ay 0 gün Tarım Bağ-Kur kapsamında prim günü bulunan davacıya 600 gün askerlik borçlanması da eklenerek 01.08.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 18.08.2008 tarihinde aylık bağlandığı, diğer taraftan davalı Kurum denetmenlerince düzenlenen 15.01.2016 tarih ve 306411/01-SR/01 sayılı Teftiş Raporu gereğince 03.04.2001 tarihinde yüklenen 1986-1987 yıllarına ait 4 adet prim ile Şeker Fabrikasındaki 15.05.2001 tarihli tevkifat hariç olmak üzere 10 adet tevkifatın davacı hesabından çıkarılmasına karar verildiği, buna göre iptal edilen sigortalı günleri sebebiyle davacının aylığının da 14.06.2016 tarihli yazı ile iptal edildiği, kendisine 01.08.2008-27.04.2016 tarihleri arasında 62.992,55 TL tutarında borç çıkarıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu kurum işleminin iptaline karşı açılan eldeki davada Mahkemece yapılan yargılama sırasında davacının müfettiş raporunda usulsüz olarak çıkartılan prim ve tevkifatların sigortalı hesabına yüklenmemesi halinde emekliliğe hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.

3- Dosya kapsamında toplanan belgelere göre davacı hakkında davalı Kurumca düzenlenen 28.02.2019 tarihli yazı ile davacının iptal edilen süreler haricinde 6750 günü bulunduğu, 15 yıl 5400 gün şartını sağladığından 18.02.2019 tarihli talebine istinaden 01.03.2019 tarihinden itibaren davacıya yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı bildirilmiş ise de 1479 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesi kapsamında davacının kısmi aylık şartlarının gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanması gerekirken, davacıdan alınan ikinci tahsis talebi üzerine kendisine 01.03.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması işlemi hatalı olup Mahkemece kısmi aylık koşulları değerlendirilerek davacının Kuruma hangi miktarda yersiz ödeme borcundan sorumlu olduğu araştırılmadan eksik ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozma nedenidir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.