Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/75 E. 2023/3888 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/75
KARAR NO : 2023/3888
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin (kapatılan) bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm davacı, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, 24.03.2002 tarihinden itibaren davalı işveren yanında apartman görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 07.12.2012 tarihinde … Sosyal Güvenlik Kurumunun davalı işyerinde çalıştığına dair tespitinden sonra işveren tarafından işten çıkartıldığını, davacının, davalı işveren yanında bir fiil 10 yıl 8 ay 13 gün çalıştığını, davalı işverenin, çalışmış olduğu bu süre zarfında sigorta kurumuna hiç bildirimde bulunmadığını, davalı işverenin toplam 3853 gün (10 yıl 08 ay 13 gün) davacının sigortasız çalıştırıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacının, sigortasız çalıştırıldığı dönemlerin tespiti ile bu dönemlere ilişkin sigorta primlerinin davalı tarafa ödettirilmesi için gerekli hesaplamaların yaptırılması ve primlerin ödettirilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili cevap dilekçesinde özetle, kurum kayıtlarına göre davacının, Kurumun denetimi sonucu 07.11.2011 tarihinde kanun kapsamına alınan … sicil sayılı … Apt. Yöneticiliği işyerinde 2012/2.ayı- 11.12.2012 arası çalışmaları görüldüğü, bu işe giriş nedeniyle yapılan çalışmaların Kuruma bildirildiğini, ayrıca davacının Kuruma ihbarı üzerine işyerinde fiili denetim yapıldığı ve 19.11.2012 tarih, 105 sayılı rapor düzenlendiğini, bu rapora göre; 5510 Sayılı Yasanın 86/8. maddesi gereğince, davacının 07.11.2012 tarihinden önceki bir yıllık sürenin başlangıcı olan 07.11.2011 tarihi itibariyle ilk defa sigortalı çalıştırılmaya başlandığının kabul edilerek aynı tarih itibariyle işyerinin tescili sağlandığını, davacının tespitini istediği süreleri de kapsar bir şekilde; 21.06.2006-30.07.2006 arası Kocaeli ilinde faaliyet gösteren … sicil sayılı … İnş. Tic. ve San. A.Ş., 09.02.2011-06.03.2011 ve 23.04.2011-16.05.2011 arası 1060418 sicil sayılı … ilinde faaliyet gösteren… İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. ve Özmet İnşaat gibi diğer davalı ile ilgisi bulunmayan işyerlerinde çalışmaları mevcut olduğunu, davacının bu çalışmaları davalı işyerindeki 21.06.2006 tarihinden önceki tespitini istediği çalışmaları kesintiye uğrattığından bu tespit talebi 01.01.2012 tarihi itibariyle, hak düşürücü süreye uğradığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Özdil Apartman Yöneticiliği vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının hiçbir şekilde apartmanda kapıcı olarak çalışmadığını, davacının dava konusu edilen dönemlerde başka işyerlerinde çalışması bulunduğunu, davacının apartmana bağlı, ücret karşılığı, eylemli ve hizmet akdine dayalı bir çalışması olmadığını, davacının iş yerinde hiçbir zaman kapıcı olarak çalışmadığının … Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/4132 soruşturma nolu dosyasında kendi beyanı ile sabit olduğunu, Davacının tüm talepleri zamanaşımı/hak düşürücü süreye uğramış olup, zamanaşımı/hak düşürücü süreye ilişkin itirazının kabulüne, haksız ve yersiz açılan davanın esastan da reddine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Diğer davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2016 tarihli ve 2013/141 E., 2016/65 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait …sicil sayılı iş yerinde 07.11.2002 – 20.06.2006 tarihleri arasında 1304 gün, 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasında 1727 gün olmak üzere toplam 3031 gün daha hizmet akdine dayalı olarak günün asgari ücreti ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin (kapatılan) 02.11.2017 tarihli ve 2016/7900 E., 2017/8754 K. sayılı ilamı ile;
“Somut olayda; Mahkemece hüküm altına alınan 07.11.2002 – 20.06.2006 tarihleri arası hizmet dönemi yönünden ihtilaf konusu dönem çakışan sürelerde hizmet bildiriminde bulunan dava dışı işyeri ile davalı … arasında herhangi bir organik bağ bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur” denilmek suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairenin yukarıda belirtilen ilamına karşı davalılardan … vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin (kapatılan)14.01.2019 tarihli ve 2018/1333 E., 2019/11 K. sayılı ilamı ile;

“4.1. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin son fıkrası hükmüne göre iş Mahkemelerinden verilen kararlara karşı düzeltme yoluna başvurulamaz. Kaldı ki,Yargıtay ilamında maddi hata da bulunmamaktadır.Bu bakımdan, davalı işverenin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir.

4.2. Ancak bozma ilamında yer verilen hususların yanı sıra açıkca belirtilmemiş olsa da davacının adres kayıt sisteminde 15.12.2008 tarihinden itibaren davalı apartmanda değil, …adresinde ikamet ettiğini beyan etmesi ve davacı ile eşi arasındaki soruşturma kapsamında kollukta 21.01.2012 tarihinde verdiği ifadesinde; dokuz ay önce evini terk ettiğini, Mersin’de tarım işçisi olarak çalışmaya gittiğini üç ay çalışıp geri döndüğünü ve altı aydan bu yana iş bulamadığını ve babasının evinde kaldığını beyan etmesi sebebi ile bu ifade tarihinden dokuz ay öncesinden itibaren davalı işyerinde çalışıldığının kabul edilemeyeceği ortadadır. Aynı zamanda davacının bildiriminin yapıldığı dava dışı işyerlerinin dönem bordrolarının getirtilmesi, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız dinlenerek davacının çalışması ile ilgili bilgilerinin alınması gerektiği, davalı apartmanda ikamet eden ve davalı Kurumun denetim elemanlarına beyanda bulunanların mahkemece ifadelerine başvurulması gerektiği, ihtilaflı dönemde komşu apartman kapıcıları ile davalı apartmana yakın bakkal, market ve diğer işyerlerinin çalışan ve sahiplerinin tespit edilip tanık olarak beyanlarının alıması, davalı apartmanın kaç katlı olduğu, kaç dairesi olduğu, bahçesi olup olmadığı, varsa büyüklüğü, davalı apartmanın bir kapıcıya ihtiyaç duyabilecek nitelikte olup olmadığı, davacının davalı apartmandaki çalışmasının hangi işleri kapsadığı, çöp toplama, servis yapma, temizlik, merdiven yıkama, kalorifer yakma gibi işleri yapıp yapmadığının, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak saptanması, davacının eşinin ne iş yaptığı, kapıcılık işinin davacı tarafından mı eşi tarafından mı yerine getirildiğinin araştırılması, davacının davalı apartmandaki çalışmasının tam süreli ya da part time (kısmi süreli) olup olmadığı, davacının tüm mesaisini davalı apartmana hasredip etmediği, nihayetinde davacının part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususunda uzman bir bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle açıkça saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır” denilmek suretiyle davalı işverenin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma neticesi

1.1. Somut olayda, davacının talebinin, 24.03.2002 – 07.12.2012 tarihleri arasında davalı … yönetimine ait iş yerinde kuruma bildirilen günler haricinde hizmet akdine dayalı olarak sigorta primine esas kazancın alt sınırından çalıştığının tespitine ilişkin olup, …’nın… sigorta sicil numarası ile 24.05.2000-12.06.2000 tarihleri arasında 20 gün, 21.06.2006-30.07.2006 tarihleri arasında 40 gün 09.02.2011-06.03.2011 tarihleri arasında 48 gün, 01.04.2011-16.05.2011 tarihleri arasında 46 gün, 07.11.2011-11.12.2012 tarihleri arasında 395 gün, 20.12.2012-30.03.2015 tarihleri arasında 724 gün olmak üzere toplam 1273 gün 4/1.a (SSK’lı) prim ödeme gün sayısı bulunduğu, Davacının davalının … sicil numaralı işyerinde 07.11.2011-11.12.2012 tarihleri arasında 395 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu, … İnş. Tic. ve San. A.Ş. nin … … sicil numaralı 1040 adet konut inşaatı işyerinin 18.05.2006 tarihinde 506 sayılı kanun kapsamına alındığı, 10.04.2007 tarihinde kanun kapsamından çıktığı, şirketin ortağının Soner Yılmaz olduğu, ayrıca … Ticaret Sicili Müdürlüğü 02.12.2019 tarihli yazılarıyla … Apartman Yönetiminin kaydının bulunmadığının belirtildiğinden, … İnş. Tic. ve San. A.Ş. ile … arasında organik bağ bulunmadığı anlaşıldığı, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davacının, 24.03.2002 tarihinden başlamak kaydıyla kesintisiz olarak davalı işyerinde çalıştığının tespitini talep etmiş ise de; davacının 21.06.2006-30.07.2006 arasında Kocaeli ilinde faaliyet gösteren … sicil sayılı … İnş. Tic. ve San. A.Ş. işyerinde 40 gün sigortalı olarak prim ödeme gün sayısı bulunduğundan, hizmet süresinin kesintiye uğradığı, 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin 9 uncu fıkrası gereğince hizmet süresinin kesintiye uğradığı 2006 yılının sonu olan 31.12.2006 tarihini takip eden 5 yıllık süre içerisinde 31.12.2011 tarihinde kadar hizmet tespit davası açmadığından 24.03.2002 – 20.06.2006 tarihleri arasında geçen süresinin hak düşürücü süreye uğradığı, davacı …’nın davalı … apartman Yönetiminin … sicil numaralı işyerinde bir hizmet akdine bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen sürelerin dışında kalan 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasında 1627 gün sigortasız olarak çalıştırıldığı anlaşıldığından, 1627 günlük süresinin 5510 sayılı kanunun 86 ıncı maddesinin 9 uncu fıkrası gereğince sigortalılık süresi olarak tespit edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
1.2. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, SGK kayıtları, tanık beyanları, 09.03.2022 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, …’nün … sicil numaralı dosyasında işlem gören davalı … Apartman Yöneticiliği’ne ait iş yerinde kuruma bildirilen günler haricinde 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasında 1627 gün hizmet akdine dayalı olarak sigorta primine esas kazancın alt sınırından çalıştığı, davacının, 24.03.2002 – 20.06.2006 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan talebinin hak düşürücü süreye uğradığı anlaşıldığından davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir” gerekçesine dayalı olarak;

2. “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davacının, …’nün … sicil numaralı dosyasında işlem gören davalı … Apartman Yöneticiliği’ne ait iş yerinde kuruma bildirilen günler haricinde 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasında 1627 gün hizmet akdine dayalı olarak sigorta primine esas kazancın alt sınırından çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2-Davacının, 24.03.2002 – 20.06.2006 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan talebi yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,” şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve … vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; dinlenen tanık beyanları, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davacının 24.03.2002 – 20.06.2006 tarihleri arasındaki dönemde de davalı … nezdinde çalıştığını beyan ederek kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; davacının davalı … işyerinde hiçbir zaman kapıcı olarak çalışmadığını, davacının davalı … işyerinde 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığına ilişkin bir delil veya bordro/kamu/komşu işyeri tanık beyanının bulunmadığını, Mahkemece Yargıtay bozma ilamı öncesi dinlenen davacı tanıklarının hizmet tespiti davasında kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun nitelikte tanık vasfını taşımadıklarını, fiili çalışmanın ispatı ve davacıya aidiyeti yönünden dinlenen kamu tanık beyanlarından da davacının davalı … işyerinde çalışmadığının sabit olduğunu, Mahkemenin karara esas aldığı 09.03.2022 tarihli bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup mücerret olduğunu, Mahkemece bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, davacının 01.08.2006 – 08.02.2011 tarihleri arasındaki çalışması yönünden de hak düşürücü süreye ilişkin değerlendirmenin yapılmadığını, Mahkemece tanık beyanlarının gerekçeli karara alındığını, ancak karara esas teşkil eden delil veya tanık beyanları ile bunlara itibar edilme ya da itibar edilmeme sebep ve gerekçelerinin gösterilmediğini, diğer davalı … hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; kararın dayanağının resmi yazılı belgelerden çok tanık beyanları olduğunu, Mahkemece çelişkili tanık beyanlarına dayanılarak kararın verildiğini, Kurum kayıtlarında yer alan çalışma dışındaki iddiaların aynı güçteki delillerle ispatlanmasının gerektiğini, tanık beyanlarının da resmi belgelerle desteklenmesinin gerektiğini, Kurum tarafından dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden Kurumun aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu ve … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgililerden ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.