Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7490 E. 2023/8771 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7490
KARAR NO : 2023/8771
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ile feri müdahil vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili; davacının, 01.11.2014 – 23.09.2016 tarihleri arası Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP
Davalı tarafça davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu talep yönünden zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunmadığını, hizmet akdine tâbi çalışmalar nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edilmesi gerektiğini, usul hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanırlığı ilkesi gereğince görülmekte olan davada Kurumun feri müdahil sıfatını haiz olduğunu, davanın esası yönünden ise Kurum kayıtlarının tetkikinde, davacının iddia konusu tarihler arasında çalıştığını gösterir belgelerin tespit edilemediğini, bu hususa ilişkin olarak kurum kayıtları esas olup, bunun aksinin aynı değerdeki yazılı belgelerle ispatlanabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davacının davalı işyerinden 10.01.2015 – 26.02.2015, 15.05.2015 – 15.01.2016 ve 26.02.2016 – 16.05.2016 tarihleri arasında sigortalı hizmet bildirimlerinin yapıldığının anlaşıldığı, bordro tanıkları Hayri ve Yasemin, her iki beyanında da davacının davalı işyerinde iki ayrı dönem olmak üzere toplam 5-6 ay süreyle çalıştığını beyan etmekle birlikte, davacının çalıştığı tarihlere ilişkin somut bir bilgi vermedikleri, tanık Burcu’nun, beyanında davalı işyerinde kendisinin çalıştığı süre boyunca davacının da orada çalıştığını beyan etmesi karşısında, adı geçen tanığın hizmet kayıtlarına göre davalı işyerinde çalıştığı anlaşılan 30.01.2016 – 20.04.2016 tarihleri arasında, davacının hizmet bildirimlerinin yapıldığı tarihlerin dışında kalan tarihlerde de davalı işyerinde çalıştığının kabul edildiği, zira adı geçen tanığın tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren bir sebep saptanmadığı gibi belirtilen dönemde davacının davalı işyerinde çalışmadığına dair aksi yönde bir tanık beyanı veya başka bir delil de söz konusu olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalı şirketin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 1060308.20 sıra numaralı dosyasında işlem gören işyerinden hizmet bildirimi yapılmayan 30.01.2016 – 25.02.2016 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi kapsamında zorunlu sigortalılık statüsünde fiilen çalıştığının tespitine fazlaya ilişkin süreler yönünden davacının tespit talebinin reddine karar vermiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararından sonra dinlenen tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin davalı işyerinde eylemli olarak çalışmış olduğunu bu nedenle davanın tam kabulünün gerektiğini belirtmiştir.

Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden ancak kesin delillerle ispatının gerektiğini, davanın öncelikle süre yönünden reddinin gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davacının işbu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığını bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, Mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuş olduğunu ancak Yerel Mahkemenin hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde tanık dinlemediğini belirtmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi; dosya içerisinde bulunan davacının SGK sicil dosyası, işe giriş – ayrılış bildirgeleri ve SGK hizmet cetveline göre uyuşmazlık konusu dönemde davalı şirket işyerinden davacı adına 10.01.2015 – 26.02.2015, 15.05.2015 – 15.01.2016 ve 26.02.2016 – 16.05.2016 tarihleri arasında hizmet bildirimi vardır. Her ne kadar davacı uyuşmazlık konusu dönemin tamamında davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını iddia etmişse de Dairemizin 09.11.2021 gün ve 2021/1640 Esas, 2021/2680 Karar sayılı iade kararından sonra yeniden dinlenen ve uyuşmazlık konusu dönemin tamamında dönem bordrolarında isimleri bulunan bordro tanıkları davacının kesintili çalıştığını açıkça beyan ettikleri gerekçesiyle;

Davacı ve fer’i müdahil Kurum’un istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile feri müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.

Feri müdahil Kurum vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacının 01.11.2014 – 23.09.2016 tarihleri arası Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinde; aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurum tarafından tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlamaları halinde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının dikkate alınacağı düzenlenmiştir.

3.Değerlendirme
İlgili kanunlarda hizmet tespiti davasında ispat yönteminin ne şekilde olması gerektiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığından, kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda taraflar her türlü delile dayanabileceği gibi mahkemece kendiliğinden araştırma ilkesine göre delil toplanabilir ve inceleme yapılabilir. Bu davaların kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir. Bu nedenle fiili çalışma olgusunun somut şekilde ispatlanabilmesi için sadece taraf delilleriyle yetinilmeyip mahkemece re’sen araştırma yapılmalıdır.

Dosya kapsamında çalışmanın kesintili olup olmadığına dair dinlenen tanık beyanlarının çelişkili olması karşısında, Mahkemece işten ayrılış bildirgeleri de getirtilmek suretiyle, eksik gün kodu işverenden istenilmeli, çalışmanın süresi konusunda tanıklar yeniden dinlenilmeli, tanık beyanları ve belgeler hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.