Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7450 E. 2023/8492 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7450
KARAR NO : 2023/8492
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı iş yerinde 01.11.1989 tarihinde çalışmaya başladığını, 1991 yılının Mart ayında da muhasebe departmanında çalışırken askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, davacının davalının o tarihte Bucak İlçesinde bulunan Özel Akan Motorlu Taşıtlar Sürücü kursunda çalışmakta olduğunu,davalı tarafından davacının işe giriş bildirgesinin 01.11.1989 tarihinde SGK’ya bildirilmiş olmasına rağmen hizmet sürelerinin bildirilmemesi nedeniyle sigortalılığı tescil edilmediğini, davacının işe başladığı ve fiil olarak çalıştığı 01.11.1989 tarihinde sigortalılık hizmet sürelerinin bildirilmemesi nedeniyle davacı emeklilik işlemleri açısından hak kaybına uğramadığını, davalının sigortalılığın tespiti için SGK Başkanlığı Burdur İl Müdürlüğüne 07.05.2018 tarihinde başvuruda bulunduğunu adı geçen kurum tarafından 14.05.2018 tarih ve 4225986 sayılı yazı ile davalı tarafından hizmet bildirilmediğinden davacının talebinin reddine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle davalarının kabulü ile 01.11.1989 tarihinin davacının sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Davacı …’ın 01.11.1989 ile 04/1991 tarihleri arasında davalının işyerinde bulunan muhasebe departmanında çalıştığın işe giriş bildirgesinin verildiğini fakat hizmet sürelerinin bildirmemesi sebebiyle hak kaybına uğradığını beyan ettiğini, davalının bu iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

2.Davalı SGK cevap dilekçesinde özetle; Bu tür davaların hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerektiğini, davacının bu çalışmalarının üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçtiğini, davanın hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, kurumlarında davacının davalı işyerinde çalıştığını iddia ettiği dönemlerde çalıştığına dair her hangi bir aylık bildirge, bordronun mevcut bulunmadığını, Kurumlarının bu durumda davacının çalıştığından haberinin olmasının da mümkün olmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olarak açıldığını, resmi belgelerle kanıtlanamayan davanın reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davacının davalıya ait 18961 sigorta sicil numaralı Özel Akan Sürücü Kursu isimli iş yerinde 01.11.1989 tarihinde 1 gün sigortalı olarak çalıştığı ve bu tarihin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde, çalışmanın kanıtlanamadığını, sigortalılık koşullarının bulunmadığı belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 01.11.1989 tarihinin sigorta başlangıcı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.

Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Yasanın belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun’un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.

Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.

Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.

Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Yasalar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.

3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre eldeki davada, davacı adına dava dışı … unvanlı 18961 sicil no.lu iş yerinden 01.11.1989 tarihli işe giriş bildirgesi verildiği, iş yeri tescil bilgilerinde 25.08.1989-15.03.1992 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu,iş yerinin sürücü kursu mahiyetinde olduğu,dinlenen dört bordro tanığından sadece … isimli tanık çalışmayı doğruladığı, diğer üç tanığın ise davacıyı tanımadıkları yönünde beyanda bulundukları, öte yandan işyeri bordrolarının 1993/3. dönem bordrusunda yer alan Hülya Ekiz ve Hüseyin Altınkaynak’ın dinlenmediği ve mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

2. Buna göre mahkemece,yukarıda anılan bordro tanıkları da dinlenmeli,beyanlarının yeterli olmaması halinde işyerine dava konusu dönemde komşu işyeri ve çalışanları vergi,SGK,belediye,emniyet aracılığıyla yöntemince araştırılarak tespit edilmeli,çalışma kayıtları da getirtilmek suretiyle beyanlarına başvurulmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.