Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7172 E. 2023/7833 K. 12.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7172
KARAR NO : 2023/7833
KARAR TARİHİ : 12.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1936 E., 2023/710 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 37. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/13 E., 2021/227 K.

Taraflar arasındaki kesilen aylığın tekrar bağlanması, menfi tespit ve alacak davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili, davacının eşi …ün 18.11.2007 de öldüğünü, davacıya 4/1-a maddesi kapsamında dul aylığı bağlandığı, Bağ-Kur’lu babas…dan dolayı da 2012 mart ayında 2926 sayılı Kanun’a göre yetim aylığı bağlandığını, … SGK tarafından 9.3.2016 da babasından bağlanan aylığın kesildiğini, ödemelerin borç çıkarıldığını, daha sonra 31.5.2018 tarihli yazı ile aylığın 1.1.2018 den itibaren tekrar bağlandığını, ancak önceki dönem çıkarılan borcun iptal edilmediğini ve tahsil edildiğini, ilk iptal işleminin hatalı olduğunu, 2926 sayılı Kanun’un 27/c maddesinde kendi çalışmasından dolayı gelir ve aylık almayan kız çocuklarına aylık bağlanacağının yazılı olduğu, 28 inci maddedeki kesme nedenlerinin de bulunmadığını, yasada 4956 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler sonucu 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmaya başlandığını, bu yasanın 45 ve 46 ncı maddesindeki koşulların ve davacı için aleyhine sonuç doğuracak şekilde oluşmadığını, emsal kararlar bulunduğunu, aylık kesme işinin hatalı olduğunu belirterek yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren bağlanması ve ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesi , kesinti işlemi sebebiyle kuruma borçlu olmadığının tespiti, aylıktan kesme işleminin kaldırılması, yapılan kesintilerin faizi ile birlikte iadesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;yetki süre husumet itirazında bulunmuş, işlemde hata bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davadan önce 01.01.2018 de aylık tekrar bağlanmış olmakla, aylığın kesildiği şubat 2016-01.01.2018 dönemi için iptal işleminin iptali gerekmiş, aylık yeniden bağlandığından bu konuda karar verilmemiş, ancak Şubat 2016-31.12.2017 dönemi ödenmeyen aylıkların her bir aylık için tahakkuk tarihi için faizi ile birlikte davacıya verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yine kurumca aylık iptali sebebiyle borç çıkartılmış ise de işlem hatalı olduğundan davacının kuruma borçlu olmadığı tespit edilmiş, bu işlem sebebiyle davacının eşinden ve 01.01.2018 de babasından bağlanan aylığın kesintilerinden de kesinti miktarları üzerinden ve kesinti tarihlerinden itibaren faizleri ile birlikte davacıya iadesi gerektiği ” gerekçesiyle ” Davacının davasının kabulü ile davacıya babasından bağlanan aylığın Şubat 2016 dan itibaren kesilmesi işleminin iptali ile sonradan aylık 01.01.2018 den itibaren bağlanmış olmakla, Şubat 2016-31.12.2017 dönemi babadan dolayı yetim aylığının her aylık için tahakkuk tarihlerinden itibaren yasal faiz ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,

Davacının babadan gelen aylığın kesilmesi nedeniyle kurumca borç çıkartılması işleminin iptaline, bu sebeple kuruma 20.829,18 TL borçlu olmadığının tespitine,

Kurumca borç çıkartılması sebebiyle davacının eşinden dolayı aldığı dul aylığı ve 01.01.2018’den itibaren tarım bağkurlusu babasından aylığı yetim aylığından yapılan kesintilerin, kesinti tarihlerinden itibaren yasal faiz ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda; 506 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi uyarınca yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının kesileceğinin öngörüldüğünü, Kurum işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde bulunarak istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının çift aylığa hak kazanıp kazanamadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 1479 sayılı Kanun’un 45 ve 46 ncı maddeleri, 2926 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un Geçici 1 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle davacının babasının 01.07.2003 tarihinde eşinin ise 18.11.2007 tarihinde vefat etmesi ve hak sahipliği sıfatının kazanıldığı 18.11.2007 tarihindeki mevzuata göre hükmün yerinde bulunmasına göre davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.