Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7106 E. 2023/7786 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7106
KARAR NO : 2023/7786
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/896 E., 2023/685 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/83 E., 2022/607 K.

Taraflar arasındaki Tarım Bağ-Kur tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.05.1994-30.04.2015 tarihleri arasında (01.10.1995-31.12.1995, 01/08/2003-30.04.2008 ve 01.05.2008-30.04.2015 tarih aralıkları hariç olmak üzere) tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 7326 sayılı Kanun kapsamında müvekkilin aftan yararlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurumun 2013/11 sayılı Genelgesinde, tevkifata istinaden sigortalılığın başlatılması ve bildirimi ile ilgili olarak; “Mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu halde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayan ve kendilerinden tevkifat yapılan çiftçilerin tevkifat yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle tevkifata istinaden sigortalılıklarının başlatılması için Kuruma yazılı talepte bulunmaları halinde, tebliğde belirtildiği gibi, tevkifat tutarının Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla, tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıklarının başlatılması, tarımsal faaliyetlerinin devam etmesi halinde sigortalılıklarının devam ettirilmesi, tarımsal faaliyetinin tespitinde ise ziraat odası kayıtlarının, ziraat odası kaydı bulunmayanların ise tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin kayıtlarının esas alınması, belirtilen kurum ve kuruluş kayıtlarının bulunmaması halinde ise sattığı ürünü elde ettiği alana ilişkin tapu kayıtlarının da tescile ilişkin kayıt olarak esas alınması ve esas alınan bu kayıtların sona ermesi halinde ise sigortalılıklarının da aynı tarih itibariyle sona erdirilmesi,” gerektiğinin belirtildiğini, ayrıca bu tür tespit davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden davanın hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, çalışma konusu işin niteliği, devamlılık gösterip göstermediği, başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda dinlenecek olan tanıkların tespiti istenen sürede davacıyı yakından bilen ve tanıyanlardan seçilmesi, tanık beyanları ile yazılı belgelerin birbirini teyit etmesi gerektiğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama kapsamında toplanan kayıt ve belgelere göre, davacının adına; Tekel Genel Müdürlüğüne 20.07.1994 tarihinde ve 1996-2001 yılları ile 2003-2007 yılları arasında… Amirliği’ne 24.07.2003 ve 20.10.2006 tarihlerinde ürün teslimatı yapılmış olup Tekel Genel Müdürlüğüne yapılan teslimattan sadece 20.07.1994 tarihli teslimat sırasında, TMO’ya yapılan teslimatın ise tamamında ürün bedelinden davalı Kurumun kayıtlarına da intikal ettirildiği anlaşılan sigorta primi tevkifatı yapılmıştır. Davalı Kurumun kabulünün aksine, ilk prim tevkifini izleyen yıllarda aralıksız olarak prim tevkifatının veya ürün teslimatının yapılmış olması, tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettirilmesi için yeterlidir. Öte yandan, 1995 ve 2002 yıllarında davacının adına yapılan ürün teslimatı veya prim tevkifatı tespit edilememiş ise de söz konusu bir yıllık süreler, Yargıtay’ın yukarıya alıntılanan içtihadında öngörülen azami iki yıllık sürenin altında kaldığından belirtilen dönemde davacının tarımsal faaliyetinin sürekli olduğu kabul edilebilir. Belirtilen tespitlerden hareketle, davacının ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takip eden ayın başından son ürün teslimatının yapıldığı yılın sonuna kadar geçen 01.08.1994-31.12.2007 tarihleri tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu kabul edilmelidir.

Davacının sigortalılığının tespitine karar verilen 01.08.1994-31.07.1995 ve 01.01.1996-31.07.2003 tarihleri arası döneme ilişkin olarak tahakkuk ettirilecek prim borcu, 2021 yılı Nisan ayı öncesi aylara ilişkin olup 7326 sayılı Kanun’un 7 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında kalmaktadır. Öte yandan, Kanunda öngörülen sürenin uzatılmasıyla sona erdiği 30.09.2021 tarihinden sonrasına rastlayan 01.10.2021 tarihinde davacının anılan Kanuna dayalı olarak yapılandırmadan yararlanma talebiyle davalı Kuruma başvuruda bulunduğu anlaşılmakta ise de davalı Kurumca söz konusu başvuru doğrultusunda kayıt ve tescili yapılan sigortalılık sürelerine ilişkin ihya ödeme planının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Şu halde, taraflar arasında davacının Kanunda öngörülen yasal süresi içerisinde başvuruda bulunmadığı yönünde bir uyuşmazlık konusu değildir. Öte yandan, davacının tespitine karar verilen 01.08.1994-31.07.1995 ve 01.01.1996-31.07.2003 tarihleri arası sigortalılık süreleri, eldeki davanın açılmasından önce yapılandırma başvuru tarihi itibarıyla kayıt ve tescil edilmemiş ise de yukarıda açıklanan kabule göre davacının söz konusu sigortalılık sürelerinin tescili gerektiği belirgindir. Bu bağlamda, mahkememizin kararı, var olan sigortalılık sürelerinin tespitine yönelik olduğundan tespitine karar verilen sigortalılık sürelerinin davacının yapılandırma başvurusunda bulunduğu tarih itibarıyla var olduğu kabul edilmelidir. Bu itibarla, davacının başvurusu doğrultusunda, tespitine karar verilen sigortalılık süreleri sebebiyle tahakkuk ettirilecek prim borcunun 7326 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yapılandırılması yasal zorunluluk olduğu gerekçesiyle,

Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile,

Davacının 01.08.1994-31.07.1995 ve 01.01.1996-31.07.2003 tarihleri arasında mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
Davacının sigortalılığının tespitine karar verilen 01.08.1994-31.07.1995 ve 01.01.1996-31.07.2003 tarihleri arası süre dahil edilmeksizin 7326 sayılı Kanuna göre ihya ödeme planı düzenlenmesine ilişkin kurum işleminin iptaline,

Davacının sigortalılığının tespitine karar verilen 01.08.1994-31.07.1995 ve 01.01.1996-31.07.2003 tarihleri arası süre yönünden 7326 sayılı Kanun kapsamında aftan yararlandırılmasına, karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davalı Vekilinin İstinaf Sebepleri
İş bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davanın kamu düzenini ilgilendirdiğinden hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, çalışma konusu işin niteliği, devamlılık gösterip göstermediği, başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda dinlenecek olan tanıkların tespiti istenen sürede davacıyı yakından bilen ve tanıyanlardan seçilmesi ve tanık beyanlarının yazılı belgelerle birbirini teyit etmesi gerektiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ürün teslimi ve tevkifat durumu ile ürün teslim edilen kurumların resmi niteliği ilk derece mahkemesince 2926 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde yer alan kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yapılan araştırma ile davacının tarımsal faaliyetinin varlığının kanıtlanması sebebiyle varılan sonuç ve verilen karar yerinde olmuştur. Bu noktada bir kez tevkifat yapılmış olması halinde müteakip yıllarda ürün tesliminin sigortalı kabul edilmek için yeterli sayılacağı ilkesiyle 2 yılı geçmeyen boşluk dönemlerde de tarımsal faaliyetin kanıtlanması halinde kişinin tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gereğine işaret edilmelidir. Bu itibarla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla;

Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacının 01.05.1994-30.04.2015 tarihleri arasında kayıtlara geçen çalışmalar dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile bu dönem borçları yönünden yapılandırma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7 nci maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanun’un 2, 3, 6, 9 ve 10 uncu maddeleri ile 7326 sayılı Kanun

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.