Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7097 E. 2023/7784 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7097
KARAR NO : 2023/7784
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/155 E., 2022/183 K.
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/49 E., 2019/324 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı asil, boşandığı eşi ile bir arada yaşadıklarının iddia edilerek Kurum tarafından yetim aylığının ve yersiz ödeme çıkartıldığını ancak boşandığı eşi ile bir arada yaşamadığını belirterek kesilen yetim aylığının yeniden bağlanmasını, aylıklarının kesildiği tarihten itibaren faizi birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere, nüfus kayıtlarına, nüfus kayıtlarındaki adres hareketlerine, boşanmaya ilişkin bilgilere, SGK denetmenlik raporuna, komşu tanıklar …ve …’ın beyanlarına, davacının boşandığı eşinin adres olarak bildirdiği ve kaldığı iddia edilen…’deki adreste yapılan tahkikata göre bu adreste tanınmamasına ve tahkikatta boşandığı eşinin adresinin davacının … adresinin adres olarak bildirilmesine, boşanma dosyasına ve tüm dosya kapsamına göre, davacının eşi …ile 1991 yılında anlaşmalı şekilde boşandığı, SGK denetmenlerince yapılan tahkikat sırasında davacının … adresinde bulunduğu, bu adres komşularınca davacının boşandığı iddia edilen eşi ile normal aile yaşantısını sürdürdüğünün belirtildiği, komşulardan ikisinin de mahkememizde yeminli beyanlarında bu iddiaları doğruladıkları, muhtar ve aza beyanlarının dava tarihinden sonraki araştırmaya dayandırıldığı, oysa bu tarihten önceki durumu yansıtmadığı, davacının tanığının da inandırıcı olmadığı, yengesini koruma amaçlı beyanlarının olduğu, davacının boşandığı eşinin bildirdiği adreslerin yapılan emniyet araştırmasıyla gerçeği yansıtmadığının, orada tanınmadığının da ortaya çıktığı, denetmen raporunun aksinin ispatlanamadığı, dolayısıyla davanın ispatlanamadığı sonucuna varılarak,
Davanın reddine, karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asil istinaf yoluna başvurmuştur.
B.İstinaf Sebepleri:
Kurum denetmenleri tarafından tutulan tutanağın mahalinde tutulmadığının gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiğinin kolluk kuvvetlerince yapılan araştırmada eşiyle bir arada yaşadığına dair tespit yapılamadığı, boşandığı eşi ile bir arada yaşamadığının tanık beyanları ile ispat edildiği halde mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan emniyet araştırmasında; davacının boşandığı eşinin adres olarak bildirdiği… adresinde …Mahallesi adreslerinde boşandığı eşinin ve davacının tanınmadığı, boşandığı eşinin boşanmadan sonra bu ilçede bulunmadığı, ….adresinde olduğunun belirtildiği, bu adresin ise davacının adres olarak belirttiği adres olduğu, davacının adreslerinde yapılan araştırmalarda da bu adreste oğlu ile birlikte yaşadığının bildirildiği, SGK denetmen raporunda geçen komşu daire oturanlarından…; ”davacıyla 5 sene komşuluk yaptıklarını, davacının eşi ile birlikte apartmanda kaldığını, boşanmaları konusunda bilgisinin olmadığını, taşınmazdan bir kaç ay önce de eşiyle karşılaşıp dışarda çalıştığını söylediğini, davacının boşandığını bilmediğini”, …; ”davacının kapı komşusu olduğunu, 1992’den beri komşusu olduğunu, davacının boşandığını duymadığını, davacının eşinin il dışında çalıştığını, 2 ayda bir eve geldiğini ”, beyan ettikleri, getirtilen seçim kayıtlarının incelenmesinden, davacının boşandığı eşinin 2007 tarihinden itibaren seçimlerde…de kayıtlı olmasına rağmen oyunu hiç kullanmadığı, davacının oylarını …’da kullandığı anlaşılmış olup; dosya kapsamı ve mahkemenin gerekçesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla;

… 3. İş Mahkemesi’nin 05.12.2019 tarihli, 2016/49 Esas – 2019/324 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asil temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı asil; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşanması nedeniyle kesilen yetim aylığına dair kurum işlemi iptali, borçlu olmadığının tespiti ve yetim aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı asi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Üye …’ın muhalefetine karşı, Başkan … ile Üyeler …, … ve …’ün oyları ve oyçokluğuyla, 11.07.2023 tarihinde karar verildi.

(M)

179,90-Onama
80,70-Peşin
99,20-Kalan
C.C.

KARŞI OY GEREKÇESİ

1. Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın eşinden 1991 yılında eşinden boşanmıştır. Davacı kadına ölen babasından dolayı bağlanan yetim aylığı 2014 yılında yapılan denetim sonrası eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2014 yılları için 5510 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır.

2. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanun’un 5754 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik geçici 1 inci maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı Kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanun’un 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.

3. Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır.

4. Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.