Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/7061 E. 2023/7864 K. 12.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7061
KARAR NO : 2023/7864
KARAR TARİHİ : 12.07.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/453 E., 2022/519 K.
KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sigorta başlangıcı tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 440 03 23566 11 04 sicil numaralı işyerinde 01.08.1989 – 30.09.1989 tarihleri arasında… sigorta sicil numarası ile fiili olarak çalıştığını, bu çalışmanın işveren tarafından kuruma bildirildiğini, kurum tarafından sigorta sicil kartı ve sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlendiğini, işveren tarafından sigorta primlerinin yatırıldığını, emeklilik işlemleri ile ilgili olarak … Sosyal Sigortalar Kurumundan bilgi almaya gittiğinde, kurum tarafından 01.08.1989 tarihinde işe girişi yapılmış olmasına rağmen çalışmasına rastlanmadığından bu tarihin sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu durumun emekli olmasını geciktirdiğini, maddi kayba uğramasına sebep olduğunu belirterek, 01.08.1989 tarihinde işe başladığının ve sigortalılık başlangıcının 01.08.1989 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2019/213 Esas, 2020/149 Karar sayılı kararıyla; “dava dosyası kapsamında yapılan yargılama sonunda, dinlenen tanıkların davacı ile yakınlıkları da dikkate alındığında, dosyadaki delil durumu ile yukarıda yer verilen ve Yargıtay içtihatlarında da benimsenen görüşe göre davacının belirtilen iş yerinde fiilen çalıştığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.20201 tarihli ve 2020/952 Esas, 2020/1076 Karar sayılı kararıyla; “somut olayda, davacı adına işe giriş bildirgesinin verildiği işyeri davacının babasına ait bir işyedir. Davacı tarafından gösterilen tanıklar davacının kendi ev inşaatında çalıştığını belirtmişlerdir. 1986 yılı bordrosunda kayıtlı olan ve aynı zamanda davacının dayısı olan şahıs, davacının babasına ait ev inşaatında çalıştığını beyan etmiş ise de tanığın bordroda kayıtlı dönemile, talep edilen dönemin birbiriyle örtüşmemektedir. Öte yandan işyeri davacının babasına ait olup, ağır ve tehlikeli işlerden olan inşaat işyerinden işe giriş bildigesi verildiği halde çalışmaların Kuruma bildirilmemesi, yani bir babanın aile fertlerinden olan ve çalışan çoçuğunu sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakmak istemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Tüm bu nedenlerle dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı” gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.07.2021 tarih 2020/10915 E. 2021/9984 K. sayılı bozma ilamı ile “….mahkemece, 1989/2 nci dönemde bordro tanığı olarak gösterilen Ali …’ın davacıyla kardeş olduğu anlaşılmakla, tanıklığa ve yemine ilişkin usuli kaideler gözetilmek suretiyle beyanına başvurulmalıdır.

Dosyadaki mevcut deliller çalışma olgusunu ispata elverişli bulunmadığı takdirde talep tarihinde inşaata komşu olan işyerleri ve komşu ev sakinleri ile bunların varsa bordrolu çalışanlarının konumları, işyerleri için mükellefiyet izin ve ruhsat durumları ilgili mercilerden araştırılarak, komşu sakinler bakımından ise inşaat ve tapudan iktisap durumlarına ilişkin hususlar Belediye ve Tapu Müdürlüğünden sorulup resmileştirilmek suretiyle adı geçenlerin beyanlarına başvurulmalı, giriş bildirgesinin imzalı olması karşısında imza aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.

Diğer yandan, davaya konu uyuşmazlık bakımından esas olanın çalışma olgusunun varlığının ya da yokluğunun tayin ve tespiti olup ve bu hususun da her türlü delille ispatının mümkün bulunmasına göre aile bireylerinin diğerlerini sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakmayacakları gerekçesiyle ve eksik araştırmaya dayalı olarak tesis olunan karar yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tetkike konu, … adına tanzim edilmiş,… Sigorta Sicil Numaralı ve 01.08.1989 sigortalının işe alındığı tarihli Sigortalı İşe İlk Giriş Bildirgesindeki Sigortalının imzası veya mühürü ibaresi altında atılı olan imzanın, Ahmet Kılıç elinden çıktığı” tespitinin yapıldığı, davacının 01.08.1989 tarihinde 18 yaşını zaten doldurduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, bordro tanığı ve kamu tanıklarının ortak beyanları ile İGB aslı üzerinde yapılan imza incelemesi neticesinde davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.08.1989 tarihi olduğunun tespitine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; toplanan delillerin hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sigorta başlangıcı tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’unun Geçici 7 nci maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79 uncu maddesi,

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.