YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6882
KARAR NO : 2023/7692
KARAR TARİHİ : 10.07.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/37 E., 2023/145 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/187 E., 2019/386 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10.04.2017 tarihinde muhabir ve editör olarak…Medya Gazetecilik Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde sigortasız olarak çalışmaya başladığını, 18.07.2018 tarihine kadar sigortasız çalıştığını, davacının 4 yıllık gazetecilik bölümü mezunu olduğunu, müvekkilinin hali hazırda bu sigortasız çalıştığı dönemde, … (…) işyerinde sigortalı görünmekte ise de Basın İş Kanunu uyarınca bir muhabir veyahut editörün birden fazla işveren yanında sigortalı görünmesinde hukuki bir mani bulunmadığını, ayın belli dönemlerinde kısa zamanlı …’na ait işyerine danışmanlık yaptığını, ağırlıklı ve devamlı olarak…Medya Gazetecilik Reklamcılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nde çalıştığını, 5510 sayılı Kanun gereğince, sigortalının birden fazla işverenin yanında hizmet akdine tabi çalışması durumunda o sigortalıyı çalıştırdığı tüm işverenlerin sigortalı olarak SGK’ya bildirmesi ve primlerini ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirkete ait işyerlerinde sürekli ve kesintisiz olarak çalışmasına rağmen Kuruma bildirilmeyen 10.04.2017 ile 18.07.2018 tarihleri arası tüm sürelerin tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; açılmış olan davayı kabul etmediklerini, davacının müvekkili…Medya isimli şirkette çalışmadığını ve hiçbir iş ilişkisinin bulunmadığını, davalı müvekkili firma sahiplerinin davacı … ile tanışıklığının bulunduğunu ve dostane ilişkiler içerisinde ara ara müvekkilinin firmasına davalının ziyaretlerde bulunduğunu, ancak kesinlikle taraflar arasında bir iş ilişkisinin söz konusu olmadığını, kaldı ki davacı vekilinin dava dilekçesinde de ikrar ettiği üzere davacının aynı tarihlerde başka bir işveren yanında bağımlı olarak çalıştığını, davacı tarafın … (…) isimli işyerinde bağımlı olarak çalıştığını beyan ettiğini ve sigortasının bu işyeri tarafından yatırıldığını da ikrar ettiğini, dava dilekçesinin eki niteliğinde davaya sunulan whatsapp mesajları ve facebook fotoğraflarının herhangi bir delil niteliğinde olmadığını, tek taraflı ve doğruluğu teyit edilmemiş bir dijital materyalin delil olarak kabul göremeyeceğini, davacı tarafın haksız iddiaları eğer doğru ise yazılı delille ispatlamalarının, eğer taraflar arasında bir iş ilişkisi var ise bunu kanıtlayacak belgelerin dosyaya tevdiisinin gerektiğini beyanla soyut iddialara ve whatsapp konuşmalarına dayalı asılsız davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacı ile kurum arasında hizmet akdi ilişkisi bulunmadığından işçilik haklarına ilişkin talebin husumet sebebiyle reddinin gerektiğini, hizmet tespiti davalarının 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren dava tarihine kadar 5 yıl geçmiş ise, davanın hak düşürücü süre yönünden reddini dilediklerini, işe giriş bildirgesinin verilmiş olsa bile işe giriş bildirgesinden önceki sürelerle ilgili hak düşürücü sürenin işleyeceğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, kurum kayıtlarına göre davacının davalı işverene ait işyerinde kuruma bildirilen günler dışında çalıştığını gösterir bir tespit ve belge bulunmadığını, bu itibarla kurum kayıtları ile çelişen davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile SGK denetmen raporu, tanık beyanları ve …’na ait işyerine yazılan müzekkereye verilen cevap karşısında hizmet akdinin zorunlu unsurları olan zaman ve bağımlılık unsurlarının davacı ile dava dışı … arasında gerçekleştiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, … işyerinden dinlenilen tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere davacının çalışmasına dair kesin bilgi sahibi olmadıklarının anlaşıldığını, davacının … işyerinde uzaktan çalıştığını, davalı işyerinde mesai saati sonrası çalıştığını, bu sebeple komşu işyeri tanığının davacının çalışması hakkında bilgi sahibi olamayabileceğini, whatsup yazışmalarının varlığı ile davalı işyerinde çalıştığını ispatladığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davacı vekilinin … 5. İş Mahkemesinin 21.10.2019 tarih 2018/187 Esas 2019/386 Karar sayılı ilamına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesi ile benzer nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 10.04.2017 ile 18.07.2018 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dinlenen taraf ve bordro tanıklarının beyanları ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.