YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6736
KARAR NO : 2023/7789
KARAR TARİHİ : 11.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1427 E., 2023/612 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 19. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/419 E., 2021/88 K.
Taraflar arasındaki prime esas kazancın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait olan… ünvanlı hukuk bürosunda 03.06.2013-29.01.2016 tarihleri arasında kesintisiz olarak avukat sıfatıyla çalıştığını, davalı tarafın müvekkilinin çalışmış olduğu sürece SGK primlerinin tam olarak yatırılmadığını, işe ilk başlamış olduğu dönemdeki net maaşının 3.500,00 TL olduğunu, her yıl maaşına kademeli olarak zam yapıldığını ve son çalışmış olduğu 2016 yılında ise bankadan ödenen ve elden almış olduğu maaşının toplamının 5.000,00 TL olduğundan, müvekkilinin işe başladığı dönemdeki gerçek maaşının (kazancının) 3.500,00 TL ve son sene olan 2016 yılındaki maaşının 5.000,00 TL olarak tespiti ile sigorta primlerinin davalı tarafından ödenmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı kurum vekili; kurum tarafından yapılan işlemlerde kanun ve yasalara aykırı bir işlem bulunmadığını, müvekkili Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın banka aracılığıyla yapılan ödemeleri kayıtsız şartsız kabul etiğini, herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığını, kendisi de avukat olan, kanunları ve işleyişi en iyi bilebilecek konumda olan bir davacının 6.5 sene boyunca itiraz etmediği bir hususu şimdi dile getirmesinin anlaşılabilir bir yanı olmamakla birlikte doğruluğunun da bulunmadığını, müvekkilinin, davacının çalıştığı dönem boyunca tüm ücretini ve SGK primlerini eksiksiz yatırdığını ve bu durumun bordrolar ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, ayrıldığı tarihte 2.500,00 TL civarında maaş alıyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı bir yanı da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili 21/10/2020 tarihli dilekçesi ile ispata yarar hiç bir yazılı belgenin müvekkiline verilmediğini ifade etmiştir. Mevcut dava niteliği gereği brüt tutarı senetle ispat sınırı üzerinde kalan iddialar yönünden yazılı belge ile ispat şartlarının arandığı dava konumundadır. Uyuşmazlık konusu tespit miktarları brüt tutar itibari ile senetle ispat sınırının bir hayli üzerindedir. Bu kapsamda yazılı belge aranmalıdır. Yazılı delil başlangıcı sunulması halinde tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Tüm bu nedenlerle iddia konusu hususlar yönünden yazılı kayıt ortaya konulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiğinden,
Davanın reddine, karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B.İstinaf Sebepleri:
1.Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Mahkemenin eksik inceleme ile dosyada mübrez yazılı delilleri değerlendirmeksizin, davayı ispata yarar yazılı delil bulunmadığından bahisle tanık beyanlarına dahi başvurmadan davayı reddettiğini, dosyada yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek birçok kayıt mevcut olup göz ardı edildiğini, müvekkilin delilleri arasında yer alan ve dosyada mübrez banka hesap dökümleri incelendiğinde müvekkilin aylık ücret iddiasını ispata yarar ödemeler yapıldığının görüleceğini, masrafları ve ücretinin prim ödemesi dışında kalan kısmını elden aldığını, müvekkilin banka hesabına muhasebe işlerini yürüten İlkay Selçuk tarafından toplamda 8 kez masraf açıklaması ile ödeme yapıldığını, bu ödemelerden 4 tanesinin davacının elden aldığı ücretine ilişkin ödemeler olduğunu, banka hesap dökümü haricinde yazılı delil başlangıcı niteliğindeki elektronik posta ve müvekkilin çalıştığı … avukatlık ofisine karşı ikame edilen davaların da yerel mahkeme tarafından görmezden gelindiğini, maillerin bulunduğunu, … 2. İş Mahkemesinin 2017/615 Esas sayılı ve … 34. İş Mahkemesinin 2017/628 Esas sayılı dava dosyalarının celp edilmediğini, TÜİK kazanç sorgulama çıktısının sunulduğunu, … Barosu Başkanlığı tarafından dava dosyasına emsal ücret için verilen müzekkere cevabının da görmezden gelindiğini, kararın eksik inceleme ile verildiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının imzalı ücret hesap pusulalarında yazan brüt kazancı ile hizmet döküm cetvelindeki brüt kazancın aynı olduğu, pusulalardaki ücretin neti ile banka hesabına yatırılan net ücretin uyumlu olduğu, banka hesabında yer alan masraf açıklamalı ödemelerin farklı miktarlarda olması (63,00 TL ve 2.100,00 TL) ve ödenme tarihlerine göre (örneğin 11.07.2014 günü iki ödeme olması) ücret niteliğinde olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından;
… 19. İş Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarihli, 2019/419 Esas – 2021/88 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; prime esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288’inci maddesi, 289 uncu maddesi, 292 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Üye …’ın muhalefetine karşı, Başkan …, Üyeler …, … ve …’ün oyları ve oy çokluğuyla,
11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(M)
KARŞI OY GERKEÇESİ
1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık prime esas kazanç tespiti için, aylık ücret tutarının 6100 sayılı HMK.’un 200 ve 202 üncü maddelerinde belirtilen sınırları aştığı veya bordroların işçinin imzasını taşıdığı takdirde yazılı delille kanıtlanması gerekip gerekmediği” noktasında toplanmaktadır.
2. Daha önce Dairemizin 2020/11683 Esas, 2021/10353 Karar sayılı kararında yazılan karşı oy gerekçelerinde açıklandığı üzere;
Sigortalının prime esas kazancının tespitinde, mahkemece resen araştırma ilkesi ve delil serbestisi kapsamında her türlü delil toplanmalı, tarafların vazgeçmesi ve kabulü ile bağlı olunmadığı gibi salt tanık beyanları ile de yetinilmemeli, yukarda belirtilen 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uygulanarak sigortalının yaptığı işin özellikleri(vasıflı olup olmadığı), işyerindeki ve meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde veya başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler dikkate alındığında kayıtlarda görünen ücretle çalışmasının hayatının olağan akışına uygun bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, sendikalardan, meslek odalarından emsal ücret araştırması yapılmalı, bu konuda açılmış işçilik alacakları davası var ve kesinleşmiş ise delil kabul edilmeli, dolayısı ile inandırıcı, ciddi deliller doğrultusunda ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmeli, ücretin işçinin yazılı onayı olmadan düşürüldüğü durumda ise yazılı muvafakati yoksa önceki yüksek ücreti esas alınarak prime esas kazanç saptanmalıdır.
3. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.06.2020 tarih ve 2016/10-376 Esas, 2020/306 Karar, 09.07.2020 tarih ve 2016/21-904 Esas, 2020/554 Karar ve 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar sayılı kararları ile kabul edilmiştir.
4. Somut uyuşmazlıkta davacı avukat olarak çalıştığını iddia etmiştir. Ücret ilgili sözleşme yoktur. Davacı vasıflı bir işçidir. Kamu düzeni ve resen araştırma ilkesine göre vasıflı işçi olan davacının prime esas kazancının emsal ücret araştırması ve her türlü delille kanıtlanması esastır. Bordronun senet vasfı yoktur. Kararın prime esas kazancın tespiti yönünde yukarıda belirtilen esaprime esas kazancın tespiti yönünde yukarıda belirtilen esaslar ve Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca araştırma yapılmalıdır. Çoğunluk görüşü ile resen araştırma ilkesi ve kamu düzeni ilkesine aykırı olacak şekilde salt yazılı belge ile sınırlandırılarak kararın onanması gerekçesine katılınmamıştır.