Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/6729 E. 2023/7662 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6729
KARAR NO : 2023/7662
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1566 E., 2023/751 K.
DAVACI-BİRLEŞEN
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 22. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/29 E., 2021/194 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti, ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin asıl dava ile birleşen itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, müvekkili …’nın eşi …’dan şiddetli geçimsizlik nedeniyle 26.02.2002 tarihinde boşandığını ve bu tarihten sonra babasına ait evde babasının yardımlarıyla hayatını idame ettirebildiğini, babasının 16.02.2013 tarihinde vefatı üzerine ancak 22.10.2014 tarihinde SGK’ndan yetim aylığı almaya başladığını, 21.12.2017 tarihli yazı ile ”boşandığı eşi ile birlikte yaşaması” gerekçesi ile aylığının kesildiğini ve o tarihe kadar alınan aylıkların faizi ile birlikte geri ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığını, boşandıktan 12 yıl sonra aylık almaya başlandığını, boşandığı tarihten beri sadece babasına ait …’ adresindeki evde ikamet ettiğini, eski eş …in boşanma tarihinden sonra hiç bir kurumla yazışma ve fatura adresi olarak müvekkilinin adresini kullanmadığını belirterek; davalı kurumun yersiz ödeme gerekçesiyle yaptığı maaş kesinti işleminin iptali ile kesinti tarihinden itibaren aylıklarının işletilecek yasal faizleri ile birlikte daacıya ödenmesini, müvekkilinin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Birleşen davada, davacı vekili dilekçesinde, yetim aylığı almakta olan …’nın boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının Kurumca tespit edildiğini, yetim aylığının kesilerek 22.10.2014-21.12.2017 tarihleri arasındaki 40.103,84 TL yersiz ödenen aylığın … 28. İcra Müdürlüğü’nün 2018/12838 icra dosyasından icraya konulduğunu belirterek, davanın kabulü ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiştir.

II. CEVAP
Kurum vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; davacı Kuruma başvurmadan dava açtığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturan bir durum bulunmadığını, davanın dava şartı yokluğundan ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile celp edilen evraklar, dinlenen tanık beyanları, davacının isticvabı, kolluk araştırması bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile boşanılan eski eş …’un 22.10.2014-21.12.2017 tarihleri arasında birlikte yaşamadıkları kanaatine varılarak esas davanın kabulüne, davacı SGK tarafından açılan ve birleşen davanın reddine karar verimiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Kurum vekili, davacının Kuruma başvurmadan dava açtığı, HMK 115/2 gereği kesin süre verilerek bu şartın tamamlanmaması halinde davanın usulden reddi gerektiği, Kurum müfettişlerince düzenlenen raporlar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup aksi yazılı delille ispat edilebilir gerekçesi ile kararın kaldırılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, Mahkemece uyuşmazlık konusu dönemde boşanan eşlerin kayıtlı oldukları adres itibari ile görev yapmış/yapmakta olan, muhtar ve azalarına ilişkin bilgiler, davalı ve dava dışı boşanılan eşin seçmen kütükleri, telefon şirketlerinden telefon abone kayıtları, su, elektrik ve doğal gaz abonelik bilgileri, kargo gönderi bilgileri ile davacının ve boşanılan eski eş …’un medula kayıtları ile Sosyal Güvenlik Denetim Raporu celp edilmiş; ayrıca davacı ve eski eşinin dava konusu dönemi kapsayan adreslerinde, birlikte yaşama olgusunun var olup olmadığının tespiti amacıyla, kolluk araştırılması yaptırılmıştır. … 20. Asliye Hukuk (Kapatılan Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi) 2002/43 E. sayılı boşanma dava dosyası celp edilmiştir. Davacı tanıkları ile re’sen tespit edilen tanıklar dinlendiği, davalının nüfus kaydında yapılan incelemede davacının …’dan 26.02.2002 yılında boşandığı, babasının 16.03.2013 yılında vefat ettiği, Kurum kayıtlarına göre davacının 22.10.2014 tarihinde aylık almaya başladığı; denetim esnasında davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıklarını söyleyen davacının kız kardeşi … yargılama aşamasında talimat yolu ile tanık olarak dinlenmiş; ifadesinde; “Davacı … benim ablam olur, kendisi 2002 yılında …’dan boşanmıştır, şu anda …’da yanlız başına yaşamaktadır, ablamın 4 tane kızı vardır, hepsi evlidir, ablam davacı …’in babamdan yetim aylığı alıp almadığını bilmiyorum, kendisi ile çok sık görüşemiyorum, sadece telefon ile haberleşiyoruz, davacı ablamın …’da tek başına yaşıyor, boşandığı eşi ile kesinlikle birlikte yaşamamaktadır, ancak boşandığı eşinin de …’da yaşadığını biliyorum, bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunduğu, … denetim raporunda verdiği ifadesinde net bir bilgi vermemiş, davacının oturduğu adres olarak Yeniköy Mah. Kamer hatun Çıkmazı Sk. No:7/4 de aile apartmanında oturduğunu beyan ettiği, denetim raporunda dava dışı …’un Yeniköy Mah. Kamer Hatun Çıkmazı Sk. No:7/1 de oturduğunun tespit edildiği, dava dışı …’un … / … adresini 15.11.2016 tarihinde beyan ettiği, anılan adreste yer alan dairenin … tarafından 01.07.2016 tarihinde …’e bir yıllığına kiraya verildiği kira kontratından anlaşıldığı; … 06.12.2018 tarihli duruşmada tanık olarak dinlemiş, “Ben davacıyı tanırım. Üst komşumdur. 2 yılı geçkin zaman önce evi kiralamak için ilk davacı ile görüştüm. Davacı benim gördüğüm kadarı ile oturduğu dairede yalnız yaşamaktadır. …’u tanımam. Adını bu dava için tebligat geldiğinde duydum, ” şeklinde beyanda bulunduğu, … AŞ’ den gelen 07.02.2018 tarihli yazı cevabının incelenmesinde dava dışı …’un abonelik adresinin davacının adresi olduğu, aboneliğin 06.10.2009 tarihinde başlayıp, 05.03.2014 tarihinde sonlandırıldığı, belirtilen tarih aralığının büyük bölümünde davacının babasının hayatta olduğu, vefat ettikten sonra ise davacının yetim aylığı almadığı, abonelik sonlandırıldıktan çok sonra davacının yetim aylığına başvurduğu anlaşılmış, anılan nedenlerle bu hususun davacı aleyhine değerlendirilmediği;…i Muhtarlığından gelen yazı içeriğine göre; yapılan araştırmada davacının yaklaşık 30 yıldır babasından kalan evde oturduğu, sokak sakinlerinin verdikleri bilgiye göre evde yalnız yaşadığının belirtildiği, somut olayda; Mahkemece celp edilen evraklar, dinlenen tanık beyanları, kolluk araştırması ile tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile boşanılan eski eş …’un 22.10.2014- 21.12.2017 tarihleri arasında birlikte yaşamadıkları kanaatine varılmış, hal böyle olunca esas davanın kabulüne, davacı SGK tarafından açılan ve birleşen davanın reddine karar verilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla; Mahkemenin gerekçeli karar başlığında, asıl davacının yanında davalı SGK’nın da (davalı olması haricinde) ayrıca davacı olarak gösterilmesi, İlk Derece Mahkemesi tarafından mahallen düzeltilecek maddi hata olarak görüldüğü belirtilerek İlk Derece Mahkemesi tarafından yeterli inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı Kurum (asıl dosyada da davalı Kurum vekili sıfatıyla) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine
karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Kurum vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeler ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava; davacıya bağlanan yetim aylığının 5510 sayılı Kanun gereğince kesilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen borcun ve kurum işleminin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Birleşen dava; davacı Kurumun, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan yetim aylıklarının tahsili amacı ile yine davalı adına başlatmış olduğu icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmolunması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 inci, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56 ve 96 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.