Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/6640 E. 2023/7438 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6640
KARAR NO : 2023/7438
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/102 E., 2023/91 K.
DAVALILAR :1- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 20.05.2005-15.12.2008 tarihleri arasında davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ara sıra kendisine yardımcı olduğunu, sürekli ve bağımlı çalışması olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; fiili çalışmanın yöntemince ispatının gerektiğini, dava açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2015 tarihli ve 2008/643-2015/345 sayılı kararıyla; davacının 20.05.2005 – 15.12.2008 tarihleri arasında SPEK taban ücreti ile toplam 1285 gün davalı … nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunması üzerine (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 27.09.2016 günlü ve2015/19171 -2016/11765 E.K. sayılı ilamı ile; “uyuşmazlık konusu döneme ait bordro tanığı bulunmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının ihtilaflı dönemde fiili ve kesintisiz bir çalışmasının olup olmadığı hususunda yöntemince beyanlarını almak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermek” gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli ve 2016/818-2018/175 E.K. sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dinlenen tanık beyanları açık bir şekilde çalışma süreleri ve ücreti konusunda beyanda bulunmadığından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 25.12.2018 günlü ve 2018/3089 -2018/9695 E.K. sayılı ilamı ile; somut olayda, davacının sunduğu 22.05.2007 tarihli davalı işverence imzalı ve kaşeli olan belgede davacının 20.05.2005 tarihinden beri davalı işyerinde çalıştığının belirtili olduğu, davalı işyerinin 112219 sicil numarası ile 15.05.2009 tarihinden beri kanun kapsamında olduğu, ancak davalı işverenin restoran işletmeciliğinden olan vergi kaydının 23.05.2005-31.12.2013 tarihleri arasında bulunduğu, vergi kaydı ile faal olduğu sabit olan lokanta işyerinde hiç kimsenin çalışmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bozma ilamı öncesi ve sonrasında dinlenen komşu işyeri tanıklarının davacının davalı işyerindeki çalışmasını doğruladıkları, bozma kararı öncesinde verilen kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle çalışmasının asgari ücretle geçtiğinin sabit olduğu, bozma ilamı araştırmaya yönelik olup bozma ilamı sonrası yapılan araştırmalarda davacının çalışmadığına dair bir bilgi, belge ve beyan bulunmadığı ve hatta bozma sonrası dinlenen komşu işyeri tanığı ve diğer davacı tanıkları çalışmayı doğruladıkları halde davanın bozma öncesindeki karar gibi kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 20.05.2005 – 15.12.2008 tarihleri arasında SPEK taban ücreti ile toplam 1285 gün davalı … nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; hak düşürücü sürenin dikkate alınmadığını, davanın kamu düzenine ilişkin olup gereğince araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10 uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesidir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.