Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/6628 E. 2023/7543 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6628
KARAR NO : 2023/7543
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1999 E., 2022/1813 K.

DAVA TARİHİ : 13.11.2017
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2017/557 E., 2019/404 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … …/… ilçe müftülüğüne bağlı … Kasabası …Mah….Camii Kuran Kursunda Fahri Kuran Kursu Öğreticisi sıfatı ile 04.10.2010 ile 27.12.2010 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … Başkanlığının cevap dilekçesinde özetle; davacının fahri öğretici olarak çalıştığını iddia ettiği süreler ve çalıştığını iddia ettiği kurs hususunda … İlçe müftülükleri kayıtlarında herhangi bir bilgi belgeye rastlanmadığını, ancak 28.12.2010 tarihli Kaymakamlık onayında davacının …Kuran Kursunda fahri öğretici olarak görevlendirildiği ve SSK ‘lı olarak görüldüğünü, davacının tespitini istediği hizmet sürelerinin 2010 yılına ait olup, hizmet tespiti isteyebilmesi hususunda zamanaşımının 5 yıl olduğunu, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, buna göre davacı açısından hak düşürücü sürenin 27.12.2015 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı bakımından reddinin gerektiğini, davacının 04.10.2010-27.12.2010 dönemine ilişkin hizmet tespiti talebinin hem husumet yönünden hem de zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, öncelikle husumet ve hak düşürücü süre yönünden bilahare de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Fer’i müdahil SGK vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, hizmet tespitinde geriye doğru ancak 5 yıllık süre hizmet tespitinin konu olabileceğini, davacının işe giriş bildirgesinin verilmediğini, hangi ücretle çalıştığı ve ne iş yaptığının belirtilmediğini, iş yerinin kanun kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise hangi tarihler arası faal olduğu, faal olduğu dönemlerde iş yeri dosyasında mevcut iş yerinde fiilen çalışanları belirten durum tespit tutanaklarının birer suretinin istenilmesi, davacı ile davalı arasında hizmet akdinin bulunup bulunmadığı, davacının iş yerinde fiilen çalışıp çalışmadığı, davacının iş verenden ücret alıp almadığının araştırılması gerektiğini, iş yerinin yetkili elamanları ve o dönemde iş yerinde sigortalı çalışanlarının dinlenerek kanata varılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ” dava konusu edilen dönem 04/10/2010 ile 27/12/2010 tarihleri arasıdır. Dava ise 13.11.2017 tarihinde açılmıştır. İşe giriş bildirgesi, müfettiş denetim raporu, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi hak düşürücü süreyi kesen belgeler verilmemiştir. Bu sebeplerle, dava 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığından” davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen ret kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “davacının fahri Kuran Kursu Öğreticisi sıfatı ile 04/10/2010 ile 27/12/2010 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığının tespiti talebine ilişkin olduğu, 28/12/2010 tarihli Kaymakamlık onayında davacının …Kuran Kursunda fahri öğretici olarak görevlendirildiği ve 04.01.2011-31.052011 tarihleri arasında kuran öğretici olarak kaydı olduğu ancak davaya konu edilen dönemin 04/10/2010 ile 27/12/2010 tarihleri arasında olduğu, dava ise 13.11.2017 tarihinde açıldığı, işe giriş bildirgesi, müfettiş denetim raporu, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi hak düşürücü süreyi kesen belgelerin kuruma verilmediği, dolayısıyla davacının çalıştığına ilişkin dava 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçesiye Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Verilen karar bu haliyle yerindedir.” gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçeleri ile usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 86 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrası hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve özellikle, davacının ilk işe giriş bildiriminin 04.01.2011 tarihinde yapıldığı, talep ettiği dönem içerisinde işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmediği, talebin dava tarihi itibariyle hak düşürücü süreye uğradığı ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.