Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/652 E. 2023/2824 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/652
KARAR NO : 2023/2824
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2435 E., 2022/2317 K.
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 14. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/315 E., 2022/288 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya 42/349924 tahsis numarasıyla yaşlılık aylığı bağlandığını, prime esas kazanç ve prim gün sayısının Türkiye’deki çalışmasına göre hesaplanıp düşük miktarda aylık bağlandığını, davacının 15.08.1989 tarihinden itibaren sürekli olarak yurtdışında çalıştığını, 25.07.2019 tarihinde yurtdışı borçlanması yapılıp bu borçlanmaya ilişkin tüm ödemelerin de yapıldığını, yaşlılık aylığının da bu çalışması ve yurtdışı borçlanması esas alınarak talep edildiğini, davalı Kurumun ise sigorta başlangıcını ve yurtdışı çalışmasını dikkate almayarak 2000 yılından sonraki süreci değerlendirip çalışma başlangıcını 28.06.2004 olarak kabul ettiğini, davacıya tabandan yaşlılık aylığı bağlandığını ileri sürerek, davacının yurtdışı çalışmasına göre sigortalılık başlangıcının 15.08.1989 olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir.

II.CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 04.12.2020 tarihli tahsis talebine istinaden 506 sayılı Kanun’un 81/B-G maddesine göre 42/349924 tahsis numarası ile 5393 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığını, aylık hesabında dikkate alınan prime esas kazanç ve prim ödeme gün sayılarında herhangi bir hata ve usulsüzlük bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 18 yaşını doldurduğu 21.04.1990 tarihinin yurt dışı hizmet başlangıç tarihi olduğu, davalı kurum aylık bağlama karar örneğinde davacının yurtdışı hizmet başlangıç tarihini 15.08.1989 tarihi almış ise de, 21.04.1990 yurtdışı hizmet başlangıç tarihine göre davacının aylığa hak kazanma koşullarının değişmediği, davalı Kurum tarafından gerçekleştirilen borçlanma tahakkuk işleminin yasal mevzuata uygun olduğu, bu nedenle yaşlılık aylık hesabına esas alınan gün ve kazançlarında yasal mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince aldırılan raporda bilirkişi tarafından, sigorta başlangıcının tespitinin yapılıp, 15.08.1989 tarihinden itibaren hesap yapıldığının değerlendirildiğini, oysa davalı Kurumun değerlendirmesinin 2000 yılından sonra olduğunu, sigorta başlangıcının 2000 yılı öncesi ve sonrasına göre farklılık arz ettiğini, davalının sigorta başlangıcını 1989 olarak kaydettiğini, ancak emeklilik şartları ve aylık durumunu 2004 yılına göre ayarladığını, taleplerinin ve işin özünün sigorta başlangıcının 2000 yılı öncesi olduğunu, davalı Kurum tespiti 1989 yılı olarak yapıp, emeklilik başlangıcını ve hesabını 2004 yılı olarak kabul ettiğini ve 2000 yılı öncesini dikkate almadığını, bu nedenle yanlış değerlendirme yapılıp hatalı karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK 355 inci maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava dosyasındaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, vakıa ve hukuki değerlendirme ile özellikle, davalı Kurum tarafından gerçekleştirilen borçlanma tahakkuk işleminin yerinde olduğu ve aylık bağlandığı, davacının 21.04.1972 doğumlu olup 18 yaşını 21.04.1990 tarihinde doldurduğu, bu nedenle yurtdışı hizmet başlangıç tarihi 21.04.1990 iken 15.08.1989 tarihini esas alan Kurum işleminin gerek aylığa hak kazanma koşullarına gerekse aylık hesabına etkisi olmadığı gözetildiğinde; delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davanın reddine dair verilen kararın yerinde olduğu belirgin olup, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yurt dışı çalışmasına göre sigorta başlangıcının 15.08.1989 tarihi olduğunun ve bu tarih esas alınarak aylık hesabının yeniden yapılmasına ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3201 sayılı Kanun’un 1 ve 5 inci maddeleri.

3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.