YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6443
KARAR NO : 2023/7825
KARAR TARİHİ : 12.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2375 E., 2023/545 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2013/231 E., 2017/172 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen bağkur sigortalılık tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur ve 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığına esas 1471513407 – … – 391253960 – 7294772680 Bağ-Kur sicil numaralarının ve bu sicil numaralarındaki hizmetlerin birleştirilmesini, 23.01.1986 – 03.07.1995 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Kanuna tabi Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 01.01.1996 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine dair karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; tevkifat primine istinaden davacının 01.07.1998 – 31.12.1998, 01.06.2000 – 31.12.2001 ve 01.05.2003 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının belirlendiğini, 5510 sayılı Kanun’un Geçici 17 inci maddesine istinaden sigortalılık süresinin tescil tarihi itibariyle durdurulduğunu ve 01.05.2008 tarihi itibariyle yeniden başlatıldığını, davacının, talebi halinde durdurulan sigortalılık sürelerini ihya edebileceğini beyan etmek suretiyle; davanın reddini talep etmiştir.
2. Dahili davalılar … ve … c; 16.08.2012 tarihli celsede, babalarının Bağ-Kur borcu nedeniyle haciz geldiği ve prim borcunu ödediklerini, banka dekontlarını mahkemeye sunduklarını, babalarının doğma büyüme Kaykıllı köyünde yaşadığını, davacının, komşu köy olan Dumanlı köyünden olması nedeniyle tanıdıklarını beyan etmek suretiyle, davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2017 tarihli ve 2013/231-2017/172 K. sayılı kararıyla; davanın reddine dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2018/308-2020/352 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Uşak 2. İş Mahkemesi’nin, 12.10.2017 tarihli, 2013/231 E, 2017/172 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile …TC Kimlik Numaralı davacı …’in … Bağ Kur sicil numarasında 23.01.1986 – 03.07.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Daire kararında; “…somut olayda, öncelikle davacı… oğlu 1953 doğumlu … olup; dava konusu ettiği …60 bağ-kur sicil numaralı sigortalılık ise … oğlu 1952 doğumlu …’e aittir. Bu sigortalılık … oğlu … adına 02.01.1984-11.06.1998 tarihli vergi kaydına dayanılarak tesis edilmiş; ölümü üzerine eşi ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanmıştır. Dolayısıyla bu sigorta bilgilerinin davacı ile ilgisi olmayıp; birleştirme talebinin reddi usul ve yasaya uygundur.
Davacının dava konusu ettiği …05 bağ-kur sicil numaralı sigortalılık ve diğer sigortalılıklar davacı hakkındadır. Kurum tarafından önce 23.01.1986-01.02.1993 dönemi için sigortalılık süresi verilmiştir. Bilahare 30.10.2019 tarihli yazıda 1479 sigortalılığının bulunmadığı bildirilmiştir. Davacının 23.01.1986-01.02.1993 tarihlerinde vergi kaydının mevcut olması, 11.02.1986-03.07.1995 tarihleri arasında oda kaydının olması, 10.02.1986’dan itibaren devam eder şekilde esnaf sicil kaydının olması karşısında Bölge Adliye Mahkemesince 23.01.1986-03.07.1995 tarihleri arasında esnaf bağ-kur sigortalılığı verilmesi isabetlidir.
Öte yandan, davacının dava konusu ettiği …07 bağ-kur sicil numaralı sigortalılıkta 01.10.2008-29.12.2011 dönemi için bağ-kur sigortalılığı verilmişse de bilahare vergi kaydı bulunmadığından iptal edilmiştir. Gerçekten bu döneme ilişkin vergi kaydı veya meslek kuruluş kaydı bulunmaması karşısında; davacının talebinin bu kısım yönünden reddi de isabetli görülmüştür.
Davacının son olarak dava konusu ettiği …80 nolu tarım bağ-kur sigortalılığı hususunda ise; bu konuda Mahkemece talebin reddine dair karar verilmiş olup; davacı adına 2002-2008 yıllarına ilişkin ÇKS kaydının varlığı, 02.05.2005’den itibaren devam eder şekilde ziraat odası kaydı; 09.06.1998, 04.05.2000, 16.05.2001 tarihleri arasında tekelden yapılmış prim tevkifatı bulunmaktadır. Ayrıca 01.07.1998, 18.04.2003, 21.04.2004, 23.03.2005, 26.04.2006, 20.04.2007, 07.07.2011, 01.08.2011 tarihlerinde müstahsil makbuzları mevcuttur. Yine tapuda müstakil olarak davacı adına kadastrodan tespit görmüş 9 adet tarla ile bir ahşap ahır ve bir de ahşap ev görülmektedir. Davacı 6111 sayılı Kanundan yararlanarak tarım bağ-kur sigortalılığının primlerini ödemek için başvuruda bulunmuş, Kurum tarafından 01.06.1997-1.6.2011 dönemi tarım bağ-kur sigortası olarak değerlendirilip; 17.099 TL prim borcu hesaplanmış, 9.080 TL ödenmiş, bilahare bakiye 8.019 TL prim 7.306 gecikme faizi ile 15.325 TL daha 21.12.2016 tarihinde ödenmiştir. Davacının prim tevkifatlarının bulunması nedeniyle 01.07.1998 – 31.12.2001 dönemi tarım bağ-kur sigortalısı kabul edilebileceği gibi 01.05.2003 sonrasında ÇKS kaydı, ziraat odası kaydı, müstahsil makbuzlarının bulunması nedeniyle prim ödemelerinin karşıladığı süre kadar tarım bağ-kur sigortalılığı verilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile bu yönden yapılan ödemelerin karşıladığı süre kadar sigortalılık belirlenerek; davacıya verilmesi ve yaşlılık aylığı şartlarının da bunun sonucuna göre belirlenmesi gereklidir.
Diğer taraftan …60 sicil numaralı dosya sigortalısı … Oğlu … hakkında yapılan prim tahsiline ilişkin icra takibinde,… İcra Müdürlüğü 1993/125 E. sayılı icra dosyasına; davacının da bağ-kur sigortası borcu bulunduğundan, hataen davacı tarafından 04.07.1993 tarihinde ödeme yapıldığı görülmektedir. Ödeme belgesindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu grafoloji bilirkişisinin raporu ile belirlenmiştir. Bu kapsamda, davacının kuruma başvurusunun sağlanması ile .. 60 sicil hakkında davacı tarafından yapılan ödemenin, davacının sigortalılık prim borçları nedeniyle , kendi sigortalılığına aktarılıp aktarılmayacağı; aktarılacaksa hangi sigortalılık prim borcuna aktarılacağı hususunda işlem yapılması istenilerek; bu işlem sonucu sigortalılık süresi belirlenerek; sonuca göre karar verilmelidir. ” gerekçesi belirtilerek karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “.. 1- davanın kısmen kabulü ile; …TC kimlik numaralı davacı …’in … bağ kur sicil numarasında 23.01.1986 – 03.07.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalı olduğu ve 03.05.1994, 27.05.1994 ve 30.06.1994 tarihlerinde 1.500,00’er TL üzerinden icra dosyasına yaptığı ödemelerin (tahsil harcı kesildikten sonra kalan 27.05.1994 tarihinde 1.445,00 TL ve 22.08.1994 tarihinde 2.990,00 TL olarak kuruma aktarılan tutarın) bu dönem prim borcuna karşılık yapılan ödeme olduğunun tespitine, davacının 2926 sayılı kanun kapsamında çekişmesiz bulunan sigortalılık süresine ek olarak 01.06.1997 – 01.07.1998 tarihleri arası dönemde de tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, 01.07.1998 – 31.12.2001, 01.05.2003 tarihinden dava tarihi olan 26.10.2011 tarihine kadarki döneme ilişkin 2926 sayılı yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılık süresine ilişkin istem yönünden çekişme bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” dair karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 31.12.2001 – 01.05.2003 tarihleri arasında tarım bağ-kur Sigortalı olduğunu kabul etmemiş talebin reddine karar vermişt olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı kurum temyiz dilekçesinde; bağkur prim borcunu davacının ödediğinden bahisle söz konusu primlerin davacı …’e aktarılmak sureti ile davacının 23.01.1986 – 03.07.1995 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının tespitine, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacının sigortalılık süresine ek olarak 01.06.1997 – 01.07.1998 tarihleri arası dönemde de tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, şeklinde de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup mahkemece hangi gerekçeler ile bu dönem açısından da karar verildiği belirli olmadığı gibi karar usul ve yasaya da aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bağkur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,1479 ve 2926 sayılı Kanunların ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ve davalı kurum vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalı Kurum vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,
12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.