YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6399
KARAR NO : 2023/7542
KARAR TARİHİ : 05.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/863 E., 2023/559 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2017/322 E., 2020/345 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait iş yerinde 15.03.2014 – 31.12.2016 tarihleri arasında fer’i müdahil Kurum tarafından tespit edilen süre haricinde aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle: davacının 15.03.2014 tarihinde çalışmaya başlamadığını, çalışma iddialarının doğru olmadığını, davacının Cavit Karagöz’ün bakımı ile ilgilenmediğini, hasta bakımı işlerini davalının gerçekleştirdiğini, davacının hafta içi günlerde ev işlerini yaptığını, bu işlerin dışında başka bir şey yapmadığını, davacının diğer gün ve saatlerde davalının evinde bulunmadığını, ev hizmetlisi olarak çalışma karşılığını aldığını, bahsi geçen yerin iş hanı olduğu dolayısıyla apartman olmadığını, kaloriferin yakılması işleminin davacı tarafça yapılmadığını, davacının iş sözleşmesini müvekkil ve aile bireylerine karşı davranışları nedeniyle son verildiğini hakkında Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce dava açıldığını, beyanla haksız davanın reddini talep etmiştir.
2.Fer’i müdahil SGK vekili yanıt dilekçesinde özetle: Müvekkil kurum tarafından yapılan fiili denetim sonrası davacının 10.03.2016-15.03.2015 tarihleri arası çalışmalarının tespitnin yapılabildiğini, 5510 sayılı Kanun’un m.86/7 uyarınca geriye dönük 1 yıllık tespit yapılabileceğini, sigortalı tespitin yapılabilmesi için sözleşmesinin varlığının yeterli olmadığını eylemli, kesintisiz, gerçek bir çalışmanın olması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…toplanan deliller, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;Davacının 15.03.2014 ila 09.03.2015 ve 11.03.2016-31.12.2016 tarihleri arasını kapsayan dönemde davalı işyerinde kesintisiz hizmet akdi ile çalıştığı, bu hususun tanık anlatımları, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuyla ile sabit olduğu ancak çalışmalarının SGK’ya eksik olarak bildirildiği anlaşılmış olmakla” davanın kabulüne, davacının 15.03.2014-09.03.2015 ve 11.03.2016 ile 31.12.2016 tarihleri arasındaki dönemde davalı …’e ait iş yerinde hizmet akti ile kesintisiz çalıştığının tespitine, bu dönemlerde SGK’ya eksik bildirilen prim gün sayısının toplam 643 gün olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer-i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının davacının çalışma iddiasını doğrulayacak şekilde kesin beyanlar içermediğini, davacının müfettişe verdiği ifadenin Mahkemece dikkate alınmadığını beyanla ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum denetmenlerince yerinde yapılan incelemede tutulan tutanağın davacı tarafından da imzalandığını, Mahkemece eksik inceleme ile sonuca gidildiğini, soyut tanık beyanlarının esas alınamayacağını beyanla ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “Somut olayda; fer’i müdahil Kurum denetmeni tarafından yapılan araştırma sonucu düzenlenen tutanak gereğince davacının 10.03.2015 – 20.02.2016 tarihleri arasında çalıştığının tespit edilmiş olması ve ayrıca daha sonra davalı tarafından davacının hizmetlerinin fer’i müdahil Kuruma bildirilmiş olması, ilk derece Mahkemesince dinlenilen tanık … tarafından da davacının davalı yanında çalıştığının beyan edilmiş olması nedeniyle; davacı ve davalı arasında hizmet akti bulunduğu kanaatine varılmış, ancak; her ne kadar ilk derece Mahkemesince davacının çalışmaya başlama tarih talep gibi 15.03.2014 olarak belirlenmişse de davacının imzasının bulunduğu 10.03.2016 tarihli tutanakta “01.09.2014” tarihinde işe başladığını beyan etmiş olması nedeni ile davacının çalışmasının 01.09.2014 tarihinden itibaren başladığının kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.” gerekçesi ile davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile; Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nce verilen 14.10.2020 tarih, 2017/322 Esas ve 2020/345 Karar sayılı kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; davacının 01.09.2014 – 09.03.2015 ve 11.03.2016 – 31.12.2016 tarihleri arasındaki dönemde davalı …’e ait iş yerinde hizmet akdi ile asgari ücreti üzerinden kesintisiz çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; çalışmaya başladığı tarih 01.09.2014 olarak tespit edilmişse de dosya kapsamında belirtilen tutanağın ne olduğu ve neyi içerdiği müvekkil tarafından bilinmeden ve işverenin güçlü yanı kullanılarak imzalatılan bir tutanak olması sebebiyle mahkemece hükme esas alınmaması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçeleri ile kararın bozulmasını istemiştir.
3. Feri Müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçeleri ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 86 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrası hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve özellikle, dosyada bulunan 25.10.2016 tarihli Kurum Denetmen raporu, dinlenen bordro tanıkların beyanları ile dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.