YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6133
KARAR NO : 2023/6330
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 01.06.2009-31.12.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 7256 sayılı Kanun’dan yararlanması gerektiğinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kurum tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin … İli …İlçesi … Köyünde Şekerpancarı üreticiliği yapmakta olduğunu, tarımsal faaliyette bulunmakta olduğunu, müvekkilinin geçmiş yıllardan itibaren çiftçilik yapmakta ve tarımda kendi adına ve hesabına çalışmakta olduğunu, 2926 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinde tescil işlemini belirli sürede yaptırmayanlarda tescil işleminin resen yapılacağı emredici hüküm olarak öngörüldüğünü, esas alınacak tarım kredi kooperatif kayıtları, pancar ekicileri kooperatif kayıtları, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş’nin ve Ziraat Odası Kayıtlarının da sigortalılığının kayıt ve tescilinde esas alınacağının belirtilmiş olduğunu, pancar ekicisi çiftçilerden Bağ-Kur prim kesintileri gün, ay olarak kesilmemekte ve pancar ekimi yaptığı yılda teslim ettiği safi pancar miktarı için tahakkuk eden pancar bedelinin %1 oranında bağ kur prim kesintisi yapılmakta olduğunu, pancar bedellerinin ödenmesine müteakip ayda ödenmekte olduğunu, müvekkilinin kuruma başvurarak bağ kur tescilinin ilk prim tevkifatı yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren yapılmasını talep ettiğini, davalı kurumun da müvekkilden yapılan tevkifat kesintilerine istinaden tescilinin mümkün olmadığını belirterek taleplerinin reddine karar verildiğini belirterek müvekkilinin 01.06.2009-31.12.2011 tarihleri arası tarım bağ kur kanunu kapsamında sigortalılığının tespitine, müvekkilinin 7256 sayılı Kanun’dan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının 17.11.2020 tarihinde kuruma vermiş olduğu dilekçesinde 2008 ve 2010 yıllarına ait pancar ürününden dolayı kesilmiş olan tevkifatlarına istinaden sigortalı olmak istediğini beyan ettiğini, 01.10.2008 tarihinden itibaren tarımsal faaliyette bulunanlar hakkında kanunun 4 üncü maddesinin (1) fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayıldıkları halde sigortalılıkları başlatılmayan ve sattıkları ürün bedellerinden tevkifat yapılanların sigortalılıkları ziraat odasına kayıtlarının yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde tespitlerinin yapılması halinde odaya kayıt tarihinden bu süreyi geçirenlerin ise tespitlerinin yapıldığı tarihten itibaren sigortalılıkları başlatılacak olup bunlar hakkında 22.05.2007 tarihli ve 2629 sayılı resmi gazetede yayımlanan 7 seri numaralı tebliğ hükümleri uygulanacaktır hükmünün amir olduğunu, davacının ziraat odası kaydının da bulunmaması sebebi ile davacının sigortalılığının başlatılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2021 tarihli ve 2020/301 Esas, 2021/405 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli 2021/3371 Esas, 2022/1661 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK ‘nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire kararında; somut dosyada, gün ve ay belli olmaksızın 2008, 2010 tarihli tevkifatların varlığı taraflar arasında ihtilafsız olmakla, ayrıca 04.04.2008 tarihinden itibaren devam eden pancar ekicileri kooperatif kaydının varlığı da nazara alınıp, talebin de 01.06.2009-31.12.2011 dönemine ilişkin olduğu dikkate alınarak öncelikle pancar hasadının yapıldığı aylar ve muhtemel teslim tarihleri pancar kooperatifinden ve Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’den sorulup muhtemel teslim ve dolayısıyla tevkifat ayı ve tarihi belirlenmeli, 2008 yılı tevkifatının aynı yıl aralık ayı öncesinde yapıldığı sonucuna varılırsa talebe göre buna itibar edilmemeli, ne var ki aralık ayı sonunda yapıldığı sonucuna varıldığı taktirde takip eden 2009 yılı ve ayrıca 2010 yılı tevkifatı gözetilip ve devam eden pancar kooperatif kaydı da gözetilerek şimdiki gibi karar verilmeli, aksi taktirde 2010 yılı tevkifatına ilişkin muhtemel ay belirlenip pancar kooperatif kaydı da dikkate alınarak tevkifatı takip eden aybaşından talep sonuna kadar olan dönem yönünden davanın kabulü gerekeceği gözetilmelidir yönünden bozulmuştur.
B Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bağkur sigortalılığının tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden ay başı itibariyle başlatılması gerektiği, bu bağlamda davacıdan kesilen 2008 yılı 21,26 TL prim kesintisinin davalı Kurum hesabına 17.04.2009 tarihinde geçmiş olması sebebiyle yasa gereği Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlayacağı (01.05.2009 tarihinden itibaren) anlaşılmış olmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davacının 01.06.2009-31.12.2011 tarihleri arasında Tarım Bağkur Kanunu kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, davacının 7256 sayılı Kanun’dan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Kurum vekili, mahkeme kararının yerinde olmadığı, çalışmanın ispatlanamadığı yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,01.06.2009-31.12.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 7256 sayılı Kanun’dan yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin 7, 8, 9 uncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin 2 nci fıkrası ve 2926 sayılı Kanun’un 2, 3, 5, 7, 9 uncu maddeleridir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.