Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/6104 E. 2023/7325 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6104
KARAR NO : 2023/7325
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1718 E., 2023/471 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 33. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/18 E., 2021/140 K.

Taraflar arasındaki (1) gün çalıştığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 20.09.1977 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğunu, 1977/3 dönem bordrosu verilmediğinden anılan döneme ait sigortalı çalışmasının kabul edilmediğini belirterek, davacının 20.09.1977 tarihinde 1 gün süre ile asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı SGK Başkanlığı vekili, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davacının sigorta başlangıç tarihinin 20.09.1977 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… Somut olayda; davacının kimlik bilgilerini içerir, yasal süresinde Kuruma intikal etmiş ve sahteliği de ileri sürülmeyen işe giriş bildirgesindeki sigorta sicil numarasının sonraki çalışmalarında da kullanılması, tanıklarının çalışmayı doğrulayan beyanları dikkate alındığında, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 20.09.1977 tarihinde (1) gün süreyle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu,79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.

Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Yasanın belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun’un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.

Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.

Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.

Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Yasalar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.

3. Değerlendirme
Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve açıklamalara göre somut dava irdelendiğinde,sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre somut olay irdelendiğinde,iş yerinden dava konusu talep dönemi olan 1977 yılında iş yerinden hiç dönem bordrosu verilmediği, iş yerinden sigortalı bildirimleri olmayan iki davacı tanığının beyanları doğrultusunda yazılı şekilde karar verildiği, öte yandan dava konusu dönemde sigortalı çalışanın bulunmaması nedeniyle mahkemece yöntemince komşu iş yeri sahipleri ve çalışanlarının tanık olarak dinlenmesi yönünde araştırma yapılmadığı ve buna göre eksik inceleme ve araştırmaya dayalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla, öncelikle işe giriş bildirgesinde belirtilen işyeri adresine talep konusu dönemdeki komşu iş yerlerinin emniyet, vergi dairesi, belediye ve SGK’dan araştırılarak, komşu işyeri sahipleri ve sigortalı çalışanları yöntemince tespit edilerek bilgi ve görgülerine de başvurulmalı, ayrıca bozma öncesi dinlenen davacı tanıkları adına dava konusu çalışmanın yapıldığı iddia olunan iş yerinden işe giriş bildirgesi verilip verilmediğinin davalı Kurumdan sorulmak suretiyle istenilmesi, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.