Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/5920 E. 2023/7868 K. 13.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5920
KARAR NO : 2023/7868
KARAR TARİHİ : 13.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/33 E., 2023/300 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/360 E., 2022/505 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili; davacının …’ta 1998 yılının Ocak ayında kuyumcu çırağı olarak çalışmaya başladığını, askerlik görevi dışında kesinti olmaksızın davalı işyerinde çalıştığını, sigorta primlerinin 193 gün yatırıldığını, diğer sigorta primlerinin ödenmediğini, baskılara dayanamayarak 02.07.2012 tarihinde çalışmasını sonlandırdığını beyanla davacının davalı işyerinde 1998 Ocak-02.07.2012 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili dilekçesini düzelterek 1998 ilk çeyreği ile 02.07.2008 tarihleri arasında çalışmalarının tespiti olarak talepte bulunmuştur.

II.CEVAP
1.Davalı kurum vekili; davacının tespitini istediği sürelerden bir kısmının 2007 yılı öncesine dayandığını, bu sebeple 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … Köle vekili; davacının birinci çalışma döneminin 30.06.2005 tarihinde sona erdiğini, bu tarihte çalışmaya ara verdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, son çalışma dönemi dışında bir çok kez işe ara verdiğini, davacının 2008 yılındaki kısmi çalışmasından sonra işyerinden ayrıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Kararda özetle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin davalı …’ ta 1998 Yılının Ocak ayı itibariyle kuyumcu çırağı olarak çalışmaya başladığı, askerlik görevi dışında herhangi bir kesinti söz konusu olmadan davalı işverenin ……’ ta faaliyet gösteren atölyesinde 02.07.2008 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin …’taki çalışma hayatına vatani görevi dışında herhangi bir devamsızlık göstermeden aralıksız olarak devam ettiğini, 22.05.2005 – 22.08.2006 tarihleri arasında vatani görevini ifa eden müvekkil, askerden döner dönmez ara vermeden …’ taki işine devam ettiğini, sigorta primleri yalnızca 193 gün yatırıldığını, Akrabasının yanında çalışan müvekkilinin, maddi sıkıntılar nedeniyle kendisine uygulanan darp ve psikolojik baskılar altında, insani olmayan çalışma saatleri ile sigortası ödenmeksizin çalışmak zorunda kaldığını, kesintisiz bir şekilde çalışmasına rağmen sigorta primler ödenmemiş olduğundan, sigorta prim ödeme gün sayılarının tespiti için açılmış olan davada SGK hizmet cetvelindeki işten çıkış tarihi olan 30.06.2005 tarihini esas alarak hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu sebebi ile talebin reddedilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 30.06.2022 tarihinden sonra da …’ ta fiilen çalışmaya devam ettiği, ancak sigorta primleri yatırılmadığını, Müvekkilin işten çıkış tarihi 2008 olarak kabul edilse dahi 2012 yılında açılan davanın hak düşürücü süre geçmeden açıldığını, tanıkların işyeri bordrolarında yer alan ve çalışmaları süreklilik arz eden çalışanlar ile gerektiğinde komşu ve yakın işyerleri kayıtlarından belirlenmiş kimselerin olması gerektiği ve bu kişilerce verilen ifadelerin çalışma olgusunu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde olduğu taktirde varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiğini, tanık … beyanlarının Müvekkilin 1998-2008 yılları arasında Sıraç kuyumculukta çalıştığını ispatlar nitelikte olduğunu, Tanık … ve …’nin beyanlarındaki ortak noktanın, müvekkilinin 1998 yılında davalı kurumda işe girdiği , işe giriş tarihinin 1998 olduğunu, Kaldırma kararından sonra dinlenen … ve … iş yerinde çalıştığını bildiğini ancak hangi tarihlerde çalıştığını hatırlamadığını ifade ettiği, Davanın kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle hakimin re’ sen araştırma ilkesi göz ardı edilerek, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmenin gereklilik oluşturduğunu, kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasının davanın kabulüne karar verilmesini talep ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; hizmet tespiti talebine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.