Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/582 E. 2023/5653 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/582
KARAR NO : 2023/5653
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçelerinde, kuruma yersiz ödenen idari para cezası ve primlerin kurumdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Daire kararında; “Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinde “…İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal çerçeve gereğince,davacı tarafından yersiz ödenen idari para cezasının istirdatı için idare mahkemesine başvurulması gerekmekte olup, bu konuda iş mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, idari para cezası ve ferilerinin iptali istemine ilişkin olarak eldeki davada, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK’nun 114’üncü maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenleridir” gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar vermiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozmaya uyularak
1-Ana Dava yönünden kesin hüküm nedeniyle davacının davasının reddine,
2- Mahkememiz dosyası ile birleşen … 16. İş Mahkemesi’nin 2021/270 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile; 1.898,82 TL yersiz ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, asıl davada Kurum lehine yargılama gideri verilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden davacının hiçbir itirazının olmadığı, davanın yasal sürede açılmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından kuruma ödenen idari para cezası ve primlerin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun 428 inci maddesinin 7, 8, 9 uncu fıkraları ile 439 uncu maddenin 2 nci fıkrası ile 5510 sayılı Kanun’un ilgili madde hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 428 inci maddesinin 7, 8, 9 uncu fıkraları ile 439 uncu maddenin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.