Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/545 E. 2023/1128 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/545
KARAR NO : 2023/1128
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/487 E., 2022/310 K.
DAVALILAR :1-… Genel Müdürlüğü
vekili Avukat …
2-… vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 13.10.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Suruç Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2019/262 E., 2021/51 K.

Taraflar arasındaki Tarım Bağ Kur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın SGK yönünden kabulüne, TMO yönünden usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa TMO Ajans Müdürlüğündeki çiftçilik kayıtlarının ( doğum tarihi bakımından) nüfus bilgilerinden farklı olduğunu, TMO kayıtlarındaki “ 10.02.1960 … doğumlu, … oğlu …” şeklindeki kaydın kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı TMO Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde; davanın husumetten reddinin gerektiğini, ürün alım satımlarında çiftçinin beyanına göre kayıt yapılması nedeniyle kurumun kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; TMO … Ajansında baba adı … 01.03.1960 Suruç doğumlu … adına herhangi bir kaydın bulunmadığını fakat baba adı … doğum yeri Suruç 10.02.1960 doğumlu … adına Bağ-Kur kesintisine 1998/06 dönemi için rastlanıldığı tespit edildiğini, kimlik tespitindeki uyuşmazlığın muhatabının kurum olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 1998 yılından bu yana tarımsal faaliyetinin kesintisiz olarak devam ettiği, ihtilaflı dönemde tarımsal faaliyetlerin olduğu, 2002 yılından bu yana çiftçi kayıt sistemine ve Ziraat Odasına dahil olduğu, kolluk araştırmalarına göre de çiftçiliğe devam ettiği, tanıkların da davacının tespitini istediği dönemde kesintisiz olarak arpa, mercimek, buğday yetiştirdiğini tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürdüğünü doğruladıkları, Suruç İlçe Nüfus Müdürlüğünce ” … oğlu 10.02.1960 doğumlu …” isimli kişinin kaydının bulunmadığı,SGK tarafından verilen cevapta ” … oğlu … doğumlu …” isimli kişinin kaydının bulunmadığı bildirildiği, davacının ürün teslim tarihinden itibaren, prim ödeme tarihinden itibaren tarımsal faaliyetine ara vermediğinin dosya kapsamındaki delillere göre açık olduğu gerekçesiyle davanın davalı SGK yönüyle kabulüne, … Şube Müdürlüğü nezdinde “10.02.1960 doğum tarihli, Suruç doğumlu, … oğlu …” şeklinde tutulan kaydın … TC kimlik numaralı davacı …’a ait olduğunun tespitine, davanın davalı … yönüyle husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı, 1998 tarihinden itibaren tarım bağkur sigortalılığının tespitine karar verilerek hüküm fıkrasında belirtilmesi gerektiğini istinaf başvuru nedeni olarak belirtmiştir.

Davalı SGK vekili, 03.06.1998 tarihli TMO depo teslim fişindeki; … oğlu, mah/köy: …, nüfusa kayıtlı olduğu yer: Suruç, doğum tarihi:10.02.1960 olan kaydın 01.03.1960 doğumlu doğum yeri Zoncuk olan davacıya ait olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebepleri olarak belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Suruç İlçe Nüfus Müdürlüğünce “… oğlu 10.02.1960 doğumlu …” isimli kişinin kaydının bulunmadığının bildirildiği,aidiyet tespiti istenen belge incelendiğinde; 10.02.1960 doğumlu …oğlu … Mah/köy: … ,nufusa kayıtlı olduğu yer: Suruç olup; davacının nufus kayıt belgesinde ise; 01.03.1960 … oğlu Mah/köy:…, İlçesi:Suruç, Doğum yeri: Zoncuk olarak yazılı olduğu, Sosyal medyada Zoncuk olarak arama yapıldığında;… köyünün … (Zoncuk)olarak yazıldığının görüldüğü,davacının nufus kayıtlarında köyünün … olması, ilçesinin suruç olması nedeniyle davacının kimlik bilgisine bakılmadan sözlü olarak söylenen bilginin hatalı olarak yazılma durumu mümkün olduğundan mevcut şekilde verilen karar yerinde olduğu gerekçesi ile davacı ve davalı Kurum vekili    tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, hangi hususlara dayalı olarak TMO müstahsil makbuzunun davacıya aidiyetinin tespitine karar verildiğini anlamanın mümkün olmadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tevkifatın davacıya aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7 inci maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunu’nun 2,3,6,9 ve 10 uncu maddeleri ve 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendidir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

..