Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/535 E. 2023/1176 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/535
KARAR NO : 2023/1176
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/570 E., 2020/929 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/95 E., 2017/138 K.

Taraflar arasındaki kurum işlemi iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 12.02.2020 tarih 2018/6321 Esas, 2020/1070 karar sayılı kararı ile bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile bozma ilâmına direnilmiştir.

Direnme kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin 10/02/2021 tarihli ve 2020/9176 E. 2021/1449 K. sayılı kararı ile; bozma ilâmı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.11.2022 tarih 2021/10-226 E, 2022/1418 K. Sayılı kararıyla, direnme kararının yerinde olduğuna karar verilerek dosya Dairemize gönderilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken Kurumun 21.11.2015 tarihli ve 16310471 sayılı yazısı ile “sahte hizmet kazandırılmak suretiyle yardımlardan yararlandırılması ile gelir veya aylık bağlanması” sebebiyle 01.06.2008-22.11.2015 tarihleri arasında ödenen 81.462,16TL’nin adına borç kaydedildiğinin bildirildiğini, davalı Kurum nezdinde yaptığı itirazın reddedildiğini, müvekkilinin anılan dönemde Çeşme ilçesinde bir evin inşaatında metal aksamları yaptığından çalıştığı işyerinin ve şahsın ismini, adresini bilmediğini, araştırmalara rağmen bulamadığını, bu nedenle hizmet tespiti davası açma imkânı da olmadığını, müvekkilinin uzun süreli çalıştığı işyerleri olduğu gibi inşaat başı veya iş başı çalıştığı işyerlerin de mevcut olduğunu, Kurumun hangi çalışmalarını sahte olduğundan dolayı iptal ettiğini bildirmediğini, müvekkilinin beyanı dahi alınmadan tek taraflı olarak yapılan işlemin Anayasa’daki sosyal devlet ilkelerine aykırı olduğunu, davalı Kurum sahte olduğunu iddia ettiği tescil işlemini yapan işvereni tespit edip işçiyi korumakla görevliyken bunun yerine borç kaydedilerek aylıkların ve sağlık hizmetlerinin kesilmesinin Kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla iptal işleminin uygulanacağı varsayılsa bile 09.01.2010 tarihinde müvekkilinin yaş şartını sağlayarak emekliliğe hak kazandığını ileri sürerek davalı … Kurumunun 21.11.2015 tarih ve 16310471 sayılı kararı ile 01.06.2008-22.11.2015 süresi için 81.462,16TL borç kaydedilmesine ilişkin işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2017 tarihli ve 2016/95 E., 2017/138 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ve 2017/1427 E ,2018/1314 Karar sayılı kararıyla; “…- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; … 12. İş Mahkemesi’nden verilen 04.04.2017 tarih, 2016/95 Esas ve 2017/138 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına; 2- Davanın kısmen kabulüne, davacıya, 01.02.2013 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın geçici 81/C-bc maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği; 21.11.2015 tarih, 16310471 sayılı Konak Sosyal Güvenlik Merkezi yazısındaki yersiz ödemeden kaynaklı borç tutarının, bu aylık bağlama tarihine göre belirlenmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine,” dair karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Daire kararında; “… Somut veriler ışığında, iptale konu çalışmanın fiili ve gerçek olmadığının belirgin olması ve iptal edilen tahsis dışında; davacının ilk ve tek tahsis talebinin 07.01.2016 tarihli olup; davanın da 19.2.2016 tarihinde açılması karşısında, gerek tespite, gerek tahsise ilişkin istemlerin reddi gerekir .. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…SGK Başkanlığı tarafından denetim işlemlerinin hukuk devleti ilkesine uygun biçimde ve makul sürede yerine getirilmemesi nedeniyle, daha düşük prim ödeme gün sayısı üzerinden aylık koşulları gerçekleşmiş bulunan davacının, aylıklarının henüz iptal edilmediği dönemde yeniden başvuruda bulunması zorunluluğu arayan bozma ilamının, davacının sosyal güvenlik hakkının ihlali sonucunu doğuracağı…” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde ; müvekkil lehine olan kısım saklı kalarak, müvekkil aleyhine olan kurum işleminin asıl davada, dava dilekçemizdeki talepleri gibi iptaline karar verilmesini istemiştir.

C. Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.11.2022 tarih 2021/10-226 E, 2022/1418 K. sayılı ilâmı ile; “… 07.05.2008 tarihli tahsis talebi üzerine yaşlılık aylığı almakta olan davacının dava dışı 1120505.035 sicil numaralı işyerinden Kuruma bildirilen 01.04.2008-31.05.2008 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin iptal edilmesinden sonra geri kalan 4979 prim gün sayısının bulunduğu ve davacının sosyal güvenlik denetmeni tarafından yapılan inceleme sırasında aylığını almaya devam ettiği ve 2008 yılında yapılmış bir tahsis talebi bulunduğu da dikkate alındığında artık yeni bir tahsis talebine gerek olmaksızın 506 sayılı Kanun’un geçici 81. maddesinin (A) bendine göre bağlanan aylığın kesilmesinden sonra tahsis koşullarının oluştuğu tarihin belirlenerek takip eden ay başından itibaren aylığının tekrar bağlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu kabul ise sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortaların yanı sıra bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasını esas alan sosyal güvenlik hukukunun ilkelerine uygundur.” gerekçesiyle inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sahte sigortalılık nedeni ile iptal olunan hizmetlerin tespiti ve istemine aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; Temyiz incelemesine konu Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı,yerinde görülmüştür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.