Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/524 E. 2023/1066 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/524
KARAR NO : 2023/1066
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/167 E., 2021/357 K.
vekili Avukat …
FER’Î MÜDAHİL : …
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 28.09.2015
KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 2007 yılında emekli olduğunu ve emekli olmasının akabinde ara vermeden 2013 senesi kurban bayramına kadar çalıştığını, iş başlangıcının 1984 senesi olduğunu, 1.500,00 TL ücret almasına karşılık asgari ücret üzerinden gösterildiğini belirterek bir kısım işçilik alacakları ile birlikte davacının davalı işyerinde emekli olduğu tarihten 2013 yılı Kurban bayramına kadar çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, ancak 29.03.2018 tarihli duruşmasındaki beyanında, müvekili şirketin 2014 yılı sonunda üretimi durdurduğunu, fabrikanın faal olarak kapandığını, ancak resmiyette borçları nedeni ile kapanış yapılamadığından boş beyaname verilerek şirket kağıt üzerinde varlığını sürdürdüğünü, 2014 yılı sonunda fiilen fabrika ve şirket kapandığını, eldeki davada öncelikle zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; hizmet tespiti ve mali haklara ilişkin davaların birlikte açılması ve tek dava şeklinde sonuçlanması usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin birlikte açılmış davaların ayrılmasına, davanın her safhasında istek üzerine veya re’sen karar vermek durumunda olduğunu, davanın ayrılmasına karar verdikten sonra esastan incelemeye geçmesi gerektiğini, açılan dava haksız ve yersiz olup, reddi gerektiğini, davacı …’a ait şahsi dosyanın incelenmesinde davacının … sigorta numarası ile ilk kez 20.10.1980 tarihinde 8407 sicil numaralı davalı işverene ait işyerinden ilk işe giriş bildirgesinin verilerek sigortalı tescilinin yapıldığı, aynı iş yerinde çeşitli defalar işe giriş çıkış yaptığı ve en son 05.01.2007 tarihinde iş yerinden ayrılarak emeklilik tahsis dilekçesi verdiğinin görüldüğünü, davacının şahsi dosyasında emekli olduktan sonra çalıştığına dair bilgi ve belge bulunmadığını, davacının tüm çalışmaları davalı/işveren tarafından eksiksiz olarak kurumlarına bildirildiğini, davacının bildirim yapılmadığını iddia ettiği dönemde de çalışmaları bulunsaydı davalı işveren tarafından bu çalışmaların da kurumlarına bildirileceğini, davacının çalıştığını iddia ettiği ve Müdürlüklerinde 0008407 015 11-41 sicil sayılı dosyada işlem gören diğer davalı … Toprak San.Tic.A.Ş.’ne ait Blok Tuğla İmali işi işyeri 01.06.1979 tarihi itibariyle Kanun kapsamına alındığı ve halen faaliyetine devam ettiğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir..

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2016/123 Esas, 2018/358 Karar sayılı kararıyla; davacının hizmet tespit taleplerinin kabulü ile, sigorta kaydı SGK ‘ya bildirilmemiş olan 06.01.2007 – 18.10.2013 tarihleri arasında davacının, davalı şirkete ait 8407.15 sicil nolu iş yerinde her ay 30 gün olmak üzere asgari ücretle sigortasız işçi olarak kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile feri müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi, 9. Hukuk Dairesinin 21.11.2019 tarihli ve 2019/676 Esas, 2019/1969 Karar sayılı kararıyla; fer’i müdahil vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire kararı ile; somut davada tespiti talep edilen dönemde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hakkı bulunduğu, ancak davacının talebinin açık ve belirgin olmadığı anlaşılmakla; mahkemece öncelikle davacının dava ile ilgili talebi net bir şekilde açıklattırılmalı, isteminin, 506 sayılı Kaunun’un 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususunun aydınlatılması ve belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca yapılacak değerlendirme sonucu hüküm kurulması gerekliliğine işaret edilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının hizmet tespit taleplerinin kabulü ile SGK ‘ya bildirilmemiş olan 06.01.2007 – 18.10.2013 tarihleri arasında davacının, davalı şirkete ait 8407.15 sicil nolu iş yerinde her ay 30 gün olmak üzere 506 sayılı Kanun’un 63/B maddesi kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi olarak asgari ücretle sigortasız işçi olarak kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının emekli olarak işten ayrıldığını ve işten ayrıldıktan sonra çalışmasına dair sicil dosyasında herhangi bir belge bilgi bulunmadığını, dinlenen bordro tanıklarının da husumetli tanıklar olduğunu, hizmet tespiti davası kamu düzenini ilgilendirdiğinden gerekli araştırmanın yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Fer’i Müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davasının özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmediğini, belgelerin araştırılmadığını, sadece güvenililirliği ve inandırıcılığı araştırılmayan tanık beyanlar doğrultusunda karar verilmesinin hukuka ve yasal mevzuata aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 06.01.2007 – 18.10.2013 tarihleri arasında sürekli olarak davalı işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un ve 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacı vekilinin 29.11.2021 tarihli dilekçesindeki beyanlarının da hükümde dikkate alındığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.