Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/5206 E. 2023/7536 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5206
KARAR NO : 2023/7536
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1289 E., 2022/1502 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/218 E., 2019/166 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ile eşinden ölüm aylığı bağlanan davacıya annesinden dolayıda ölüm aylığı bağlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 0169689258 Bağ-Kur numaralı babas…’ın vefatından dolayı ölüm aylığı, 4/1-c kapsamında eşinden dolayı ölüm aylığı aldığını, müvekkilinin 1999 yılında babasının vefat ettiğini, bu tarihten sonra babasından dolayı ölüm aylığı aldığını, 2016 yılına kadar babasından dolayı ölüm aylığı aldığını, 2016 yılında babasından aldığı ölüm aylığı davalı Kurum tarafından önce kesildiğini, daha sonra tekrar bağlandığnı, Kurum tarafından 01.11.2017 tarihinde müvekkiline 26.180,63 TL borcu olduğunun ve yersiz ödemelerin iade edilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin bu işleme itiraz ettiğini, ancak kurum tarafından ödemelerin maaşından kesileceğinin bildirildiğini, kurum işleminin yasal dayanaktan yoksun olduğundan bahisle davalı Kurum işleminin iptalini, ortaya çıkan borcun olmadığının tespitini, dava sona erene kadar maaşlardan yapılan kesintinin durdurulmasını, kurumun yaptığı kesintileri iadesi etmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; davacının hem babasının vefatından, hemde eşinin vefatından dolayı ölüm aylığı aldığını, Kurum Başkanlığınca yayınlanan 2013/26 nolu genelgenin ölüm sigortasında 4/1-b sigortalıları ve hak sahiplerine ilişkin koşullar maddesinde (8.3) hak sahibi kız çocukları için değerlendirme yapıldığını, söz konusu genelgenin ilgili maddesi uyarınca Kurum Denetmenleri tarafından 2017İH/068 sayılı raporunda “12956772368 T.C. Kimlik numaralı … ‘e yetim aylığı bağlandığı tarihten itibaren, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu aylık 2011/Ekim ve 2016/Ocak döneminde asgari ücret brüt tutarından az olduğu, diğer dönemlerde ise asgari ücretin brüt tutarından fazla olduğunun” belirtildiğini, Denetmen raporu doğrultusunda işlem yapıldığını ve geliri asgari ücret tutarından fazla olduğu dönemlere ait 2011/11 ile 2015/12 ve 2016/2 ile 2016/9 dönelmeri arası davacıyıa yersiz ödenen maaş tutarlarının toplamının 26.180,63 TL borç çıktığının ve davacı 01.11.2017 tarihli yazı ile tebliğ edildiğinden bahisle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, davacının vefat eden babasından almakta olduğu Bağ-Kur ölüm aylığının iptali sonrası ödenen aylıklar nedeniyle tahakkuk ettirilen 26.180,63 TL tutarındaki borç yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, bu borca ilişkin olarak davacıya babasından dolayı yeniden Ekim 2016 ‘dan itibaren bağlanan ölüm aylığından yapılan kesintilerin kesinti yapılan tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum’dan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, 2013/26 genelgede ilgili maddesine istinaden Kurum denetmenleri tarafından düzenlenen raporla davacı …’e yetim aylığı bağlandığı tarihten itibaren her türlü kazanç ve iraddan elde etmiş olduğu aylığın 2011 Ekim ve 2016 Ocak döneminde asgari ücret bürüt tutarından az olduğu, diğer dönemlerde ise asgari ücret bürüt tutarından fazla olduğu sonucuna varıldığının tespit edildiğini, denetmen raporun doğrultusunda işlem yapıldığını ve davacı hakkında yersiz ödenen aylıklarla ilgili borç çıkartıldığını, Kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ve aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı Kurum vekilinin … 2. İş Mahkemesi’nin 2018/218 Esas, 2019/166 Karar sayılı ilamına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde katılma yoluyla davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde, istinaf gerekçeleri ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eşinden ve babasından çift ölüm aylığı bağlanması ile kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
479 sayılı Kanun’un 4926 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi ile değiştirilen 46 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının “Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun’un 45 inci maddesinin ikinci fıkrasının ( c ) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” hükmü ile yine 1479 sayılı Kanun’un 4926 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi ile değiştirilen 45/c maddesinin “on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25’i,” oranında aylık bağlanır şeklinde değiştirilmiştir.

Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde irdelemeye tabi tutulmalıdır.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacının eşinin 5434 sayılı Kanun’a tabi sigortalı iken 16.05.1997 tarihinde vefat ettiği, davacıya eşinden dolayı 01.06.1997 tarihi itibariyle aylık bağlandığı, babası 1479 sayılı Kanun’a tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 31.10.1982 yılında vefat ettiği ve davacının talebi üzerine 01.05.2007 tarihi itibariyle aylık bağlandığı, 2013/26 sayılı genelge gereği babasından almakta olduğu ölüm aylığının iptal edildiği ve yersiz ödenen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği, 4956 sayılı Kanun ile 08.08.2003 tarihinde yapılan değişiklikten sonra, 45/2 nci madde hükmünde yer alan ” bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik Yasaları kapsamında çalışmayan, bu yasalar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine “aylık bağlanır” şeklinde düzenleme gözetildiğinde her iki aylığa hak kazandığı anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.