Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/5075 E. 2023/5284 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5075
KARAR NO : 2023/5284
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen hizmet tespiti ile prime esas kazancın tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar ve dahili davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işverene ait iş yerinde 27.05.1997 – 17.10.2007 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığının tespiti ile SSK’ya bildirilmeyen günlerin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekilleri sunmuş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.02.2014 tarih, 2008/126 E. ve 2014/38 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile; davacının İmal Mobilya isimli iş yerinde 24.09.1998 – 20.08.1999, 22.02.2001-30.04.2006 ve 02.12.2006-10.07.2007 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 21.Hukuk Dairesinin 04.04.2016 tarih ve 2015/8151 Esas ve 2016/5910 Karar sayılı sayılı ilamı ile “somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan ve duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarının ihtilaf konusu tüm dönemi kapsayan tanık niteliğinde olmadıkları anlaşılmakla bu tanıkların Yargıtay’ın aradığı nitelikte tanık olmaması nedeniyle beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur” denilmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Mahkemenin 10.02.2022 tarih, 2016/252 E., 2022/60 K. sayılı kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda; “Davanın kısmen kabulü ile, davacının İmal Mobilya isimli iş yerinde 24.09.1998-20.08.1999, 22.02.2001-30.04.2006 ve 02.12.2006-10.07.2007 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …, davalı Kurum ve dahili davalılardan …, …, … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 01.06.2022 tarih ve 2022/5088 Esas ve 2022/8337 Karar sayılı sayılı ilamı ile;
“2.1. Eldeki dava dosyası kapsamında; İmal Mobilya ünvanlı işyerinin ihtilaf konusu tüm sürelerde davalı Kurum’da işyeri tescil kaydının bulunmadığı, vergi kayıtlarından İmal Mobilya ünvanlı işyerinde mobilya ve halı ticareti faaliyetinden dolayı 10.07.1997-04.02.2005 tarihleri arasında davalılardan müteveffa Kerim İmal’in mükellefiyet kaydının bulunduğu, şahsın ölümü nedeniyle mükellefiyet kaydının sona erdiği, 01.05.2005 tarihinden itibaren de işyerinin davalı … tarafından devralınmak suretiyle faaliyetlerin sürdürüldüğü anlaşılmakla Mahkemece hükümde davacının İmal Mobilya ünvanlı işyerinde çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmiş ise de davacının her bir davalı işveren nezdindeki çalışma süreleri belirtilmeksizin kurulan hüküm; infaz sırasında tereddüde yer verecek nitelikte olduğundan bu durum bozma nedeni yapılmıştır.

2.2. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda değerlendirme yaparak, öncelikle müteveffa davalı … İnal’ın 4/c li sigortalı olduğu da belirtilmekle Kerim İnal’a ait sigortalılık şahsi sicil dosyası getirtilmeli, sonrasında yapılacak inceleme ve elde edilecek sonuca göre davalı işyerini çalıştıran her bir gerçek kişi, ihtilaf konusu her bir dönem yönünden ayrı ayrı tespit edilerek infaza elverişli bir karar verilmelidir” gerekçesine dayalı olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda; “Davanın kısmen kabulü ile; davacının İmal Mobilya isimli iş yerinde 24.09.1998 – 20.08.1999 tarihleri arasında …TC kimlik numaralı Kerim İmal yanında, 22.02.2001-04.02.2005 tarihleri arasında …TC kimlik numaralı Kerim İmal yanında, 04.02.2005-30.04.2006 ve 02.12.2006-10.07.2007 tarihleri arasında ise … TC kimlik numaralı… İmal yanında işçi olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …, davalı Kurum ve dahili davalılardan …, …, … vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; davalı …’in 05.09.1989 doğumlu olup iş yerinde işveren olduğu iddia olunan 04.02.2005 – 30.04.2005 tarihleri arasında 15 yaşında, 02.12.2006-10.07.2007 tarihleri arasında 17 yaşında olduğunu, TMK’nin 16 ncı maddesi gereği sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcilerinin rızası olmadan kendi işlemleriyle borç altına giremeyeceklerini, dedesi vefat ettikten sonra… İmal’ e sorulmadan yapılan ve…’in fiil ve dava ehliyetinin bulunmadığı bir dönemden kaynaklanan sorumluluğun davalı …’e yüklenilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, başta bordro tanıkları olmak üzere tanıkların kesin bir dille davacının kesintisiz bir çalışmasının olmadığını beyan ettiklerini, bilirkişi raporunun son sayfasında da belirtildiği üzere dinlenen tanıkların davacının çalışma süreleri konusunda somut bir beyanda bulunmadıklarını, davacının taleplerinin somut olarak ispatına yarayacak bir delilin bulunmaması, taleplerinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konulamaması ve davalının yaşı ve dosya içeriği göz önünde bulundurulduğunda davacının davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Dahili davalılar …, …, … vekili temyiz dilekçesinde; yokluklarında ve savunma haklarının kısıtlanarak hükmün kurulduğunu, usul kanununda dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenlemenin yer almadığını, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının hizmet akdine dayalı çalışma olgusunu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlayamadığını, davacının ehliyet aldığı gün işe başladığını, askere gittiği gün işi bıraktığını, döndüğü gün tekrar işe başladığını, davacının aralıkla işi bırakıp Tavas Belediyesi’nde mevsimlik işçi olarak çalıştığını, buna rağmen Belediye’de çalıştığına dair kayıt olmadığı değerlendirmesiyle kurulan hükmün hatalı olduğunu, 01.05.2006 tarihinde yapılan vergi dairesi yoklama fişiyle sabit olduğu üzere işyerinin davalı … adına ayrı bir vergi numarası ve işyeri sicil numarasıyla kayıt ve tescil edildiğini, dahili davalıların 30.04.2006 tarihinden sonraki çalışmalardan sorumlu olmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; duruşmalarda dinlenen tanıkların davacının hangi aralıklarla, ne kadar çalıştıkları konusunda muğlak beyanlarda bulunduklarını belirterek hatalı ve eksik inceleme neticesinde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işverene ait iş yerinde çalıştığının tespiti ile Kuruma bildirilmeyen günlerin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı …, davalı Kurum ve dahili davalılardan …, …, … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.