YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5010
KARAR NO : 2023/7465
KARAR TARİHİ : 04.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/115 E., 2022/2015 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/94 E., 2021/182 K.
Taraflar arasındaki aksi kurum işlemlerinin iptali ile 4447 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesindeki teşvikten faydalandırılmaya yönelik verilen belgelerin Kurumca işleme alınması gerektiğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; dair karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin perakende gıda sektöründe faaliyet gösteren anonim şirket olduğunu, davacı şirketin… sicil numaralı işyerinde faaliyet gösteren mağazası için 6111 sayılı Kanun’un 4447 sayılı işşsizlik sigortası kanuna eklenen geçici 10 uncu madde ve sosyal sigorta işlemleri yönetmeliği madde 103/4f hükümlerine dayanarak 2011/9, 2012/2-4-5-6-7-8-9-10-11, 2013/4-5-6-7-8-9-10, 2014/1-2-3-4-5-6-11-12 ve 2015/1-2-3-4-9 dönemlerine ilişkin sigorta prim teşvikinden faydalanmak için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı kurum tarafından 2015/10 sayılı genelge gerekçe gösterilerek talebin reddedildiğini, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, 29.06.2016 tarih 68591554/9.234.082 sayılı idari işlemin iptaline ve yukarıda anılan işlemin işleme alınması gerektiğinin tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacının isteminin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Mahkememizce 12.09.2017 tarihinde verilen 2017/383 Esas 2017/7 sayılı Karar ilam … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2019/1416 ve 2021/1196 Karar sayılı ilamı ile ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkememiz yeni esasına kaydı yapılmış ve ortadan kaldırma kararı uyarınca yargılamaya devam edilmiştir.
Ortadan kaldırma kararı doğrultusunda davalı kuruma müzekkere yazılmış, dava konusu yapılan dönemlere ilişkin davacının talebinin kurumca işleme alındığının bildirilmesi karşısında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
İstinaf başvurusunda bulunan davalı … vekili, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine dair karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Somut olayda, 5510 sayılı Kanun’un Ek 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle davanın esasına girilerek; davacının 7103 sayılı Kanun uyarınca başvuru yapıp yapmadığının, başvuru yapmış ise ne gibi işlemler yapıldığının davalı Kurumdan sorulması; başvurunun reddine karar verildiğinin anlaşılması halinde ise 5510 sayılı Kanun’un Ek 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrasının iptali ile oluşan bu yeni durum dikkate alınarak dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak Ek 17 nci maddenin ilk üç fıkrası da dahil olmak üzere tüm yasal dayanaklar irdelenerek Dairemizce Anayasa Mahkemesi’nin 19.02.2020 tarih ve 2018\199 E, 2020\12 K sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu EK madde 17\4’ün iptaline ilişkin kararı sonrasında (EK madde 17\4 dikkate alınmaksızın) yapılan incelemede, Dairemizce SGK’a davacının 5510 sayılı Kanun’un Ek 17 nci maddesi uyarınca yaptığı prim teşviki, destek ve indirim talebi ya da başvurusu olup olmadığı sorulmuş, başvuruya ilişkin evraklar dosya arasında alınmakla dava konusu yapılan dönemlere ilişkin davacının talebinin kurumca işleme alındığı ve gereğinin yapıldığı, talebin niteliği de gözetildiğinde Mahkeme kararı bu yönden yerinde bulunmuştur.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (A.A.Ü.T) 6 ncı maddesine göre, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Tarife’nin 13 üncü maddesinde ise;
“(1)Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” hükmüne yer verilmiştir. AAÜT madde 6 gereği ön inceleme aşamasından sonra verilen karar dikkate alınarak davacı lehine tam vekalet ücreti belirlenmesi yerindedir.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre HMK 355. Maddesi kapsamında kamu düzenine de aykırı bir husus bulunmayan mahkeme hükmüne karşı davalı tarafından yapılan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyizinde davacı hakkında kurumca yapılan işlemlerin yasalara uygun ve yerinde olduğunu verilen vekalet ücretinin da hukuka aykırı olup, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı şirketin 4447 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesinden faydalandırılmaya yönelik olarak verilen belgelerin işleme alınması gerekip gerekmediğine ve Kurumca yapılan işlemin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 4447 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.