Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4926 E. 2023/7309 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4926
KARAR NO : 2023/7309
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/110 E., 2023/35 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Kurum vekili müvekkili Kurum sigortalısı ve davalı işyeri işçilerinden …’m 31.01.2008 tarihinde Davutpaşa patlaması olarak nitelendirilen iş kazası sonucunda vefatı sebebiyle, kendisine 70.394,33 TL, tutarında peşin değerli gelir, bağlandığını, uğranılan kurum zararmından şimdilik % 20’sine isabet eden 14.078,86 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili 01.04.2011 tarihli cevap dilekçesi ile; Kurum zararından yas gereği işveren tarafın sorumlu olduğunu, davacı işçinin iş kazasının meydana gelişinde işveren dışında 3.şahıs olarak Zeytinburnu belediye Başknalığı ve … Büyükşehir Başkanlığı’mn kusurunun bulunmadığını, müteveffamın yakınları tarafından söz konusu olayla ilgili … 2.İdare Mahkemesi’nde dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili 27.09.2011 tarihli cevap dilekçesi ile; Belediye ile vefat eden arasında hizmet akdinin bulunmadığını, bir an için Belediye’nin sorumluluğu bulunduğu farzedilse dahi, BK’nun 41.maddesi hükmü ile haksız fiil sorumluluğunun olduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerktiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davacının davalı …’e yönelik davasının reddine, davacının davalılar … Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve Zeytinburnu Belediyesi Başkanlığı’na yönelik davasının kabulüne toplam 70394,33 TL kurum alacağından, … için yapılan 33395,15 TL peşin sermaye değeri bağlanan ilk sermaye değerinin 25.08.2009 onay tarihinden … için yapılan 11899,25 TL peşin sermaye değeri bağlanan ilk sermaye değerinin 25.08.2009 onay tarihinden …için yapılan 13715,86 TL peşin sermaye değeri bağlanan ilk sermaye değerinin 25.08.2009 onay tarihinden … için yapılan 11384,06 TL peşin sermaye değeri bağlanan ilk sermaye değerinin 25.08.2009 onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılar … Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve Zeytinburnu Belediyesi Başkanlığı’ ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; şeklinde karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı Kurum ile davalılardan Zeytinburnu Belediyesi Başkanlığı ve … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 24.11.2016 tarihli ve 2014/25137 E. 2016/14201K. sayılı ilamında; ceza dosyasının sonucunun beklenilmesi, zamanaşımı ve 506 sayılı Kanun’un 9, 10, 92 nci maddelerin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kurum vekili; kusur ve zamanaşımı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … Beledeyi Başkanlığı; İdare Mahkemelerinde açılan davalarda … Büyükşehir Belediyesi’nin doğrudan denetleme yapmasının söz konusu olmadığından, belde sınırları içerisinde bu görev ve yetkinin ilçe belediye başkanlıklarına ait olduğundan müvekkili belediyenin olayda doğrudan ve kabul edilebilir bir hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varıldığını, kusursuz olduklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … Beledeyi Başkanlığı vekili; zaman aşımına uğradığını, kurum sigortalısının ölümüne neden olan iş kazasının meydana gelmesinde dava dışı …’ın kusurlu olduğunu, müvekkili Zeytinburnu Belediye Başkanlığına yüklenebilecek kusur ve sorumluluğun bulunmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … vekili; lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 9, 10, 26, 92 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107 nci maddeleridir.

3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekili ve davalılar … ve … ve davalı … vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107 nci maddesiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir.

3.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Belirsiz alacak ve tespit davası” başlıklı 107 nci maddesinin 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (7251 sayılı Kanun) ile değiştirilmeden önceki metninde;
“(1)Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2)Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
(3)Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” düzenlenmesi bulunmakta iken 7251 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile madde başlığı “Belirsiz alacak davası”; ikinci fıkrası “(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” şeklinde değiştirilmiş, maddenin üçüncü fıkrası ise yürürlükten kaldırılmıştır.

4. Buna göre belirsiz alacak davası; davanın açıldığı tarihte alacağın tutarının ya da değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği ya da bunun olanaksız olduğu durumlarda, alacaklının, hukuksal ilişkiyi ve en az bir tutar ya da değeri belirterek açabileceği dava olarak tanımlanabilir (Türk Hukuk Lûgatı, … 2021, C.1., s. 148).

5.Somut olay değerlendirildiğinde davacı Kurumun davalı tarafa rücu edebileceği zarar miktarını ancak teknik konu olan kusur durumuna ilişkin rapor alındıktan sonra belirleyebileceği, Bu durumda alacağın belirli hale geldiği aşamada verilen artırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak nitelenmesi olanağı bulunmadığı gibi, bu dilekçeye karşı zamanaşımı def’i ileri sürülmesi olanağı da bulunmamaktadır.

6. Mahkemece, davalıların zamanaşımı defileri yönünde olumlu ve olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakta olup yukarıda belirtilen açıklamalarda gözetilerek zamanaşımı defileri yönünde karar verilmesi gerekir.

7. Ayrıca hakkında red kararı verilen ve vekille temsil edilen davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.